18 - Biraz geç mi kaldınız acaba Miss Dawson

873 89 2
                                    

'Biraz geç mi kaldınız acaba Miss Dawson'

Çağlar elinde çantası arabasından inerken kızların kendisine el sallayışlarına karşılık verdi. Levent'in grubunda en sevilen ve en fazla değer gören kişiydi. İnsanların gönlünü kırmayan, mükemmelliğe en yakın, akıllı, efendi, kendinden emin, güler yüzlü biriydi. Her genç kızın hayallerindeki erkekti. Sakin ruhlu oluşu, kadınlara değer vermesi, güvenilir olması onu evlenilecek erkek statüsüne sokuyordu Hiçbir kötü alışkanlığı yoktu. Başarılı bir doktor, sevilen bir evlat ve mükemmel bir arkadaştı. Çağlar'ın kendisine en büyük zararı fazla gururlu olması ve karşılıksız olarak tutulduğu aşkıydı.

Bu hafta sonunu kızların davetiyle kulüpte geçirecekti. Burası kızların ara sıra takıldıkları SPA, havuz ve güzellik merkezi olan bir yerdi. Çağlar kulüpten içeri geçtiğinde Merve hemen yanında bitti. Sırnaşık yapısı her ne kadar onu sinir etse de Çağlar nezaketen yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Aksu dışında herkes oradaydı. Merve, Yasemen ve Sarah kuruldukları köşeye Çağlar'ı da aldılar.

"Buraya soğuk bir şeyler getirsene" dedi Merve garson kızlardan birine bağırarak.

"Zorla çağırmasak gelmiyorsun" dedi Yasemen soğuk limonatasından bir yudum alarak. Yasemen'in bu grupta Doruk dışında en sevdiği kişi Çağlar'dı. Kendisine yakın görüyor, onunla sohbet etmekten hoşlanıyordu. Ara sıra hastanede bile ziyaretine gidiyordu. Çağlar tişörtünü çıkarıp şezlonga uzandı. Merve'nin sinir bozucu elleşmeleri olmazsa günü daha güzel geçebilirdi. Ama Yasemen onun rahatsız halini fark ettiğinden yer değiştirmeyi teklif etti. Çağlar, Sarah'ın yanındaki şezlonga geçti.

Sarah dünyadan bir haber şapkasını yüzüne çekmiş uzanmıştı. Bembeyaz tenini güneş altında kızartıyordu. Bronzlaşmadığı için genelde kızarıp kalıyordu. Kulaklık yüzünden dışarıdaki konuşmaları da duymuyordu.

Çağlar güneş gözlüklerini taktı, Sarah'a doğru baktı. Kollarındaki, bacaklarındaki dövmeler o kadar fazlaydı ki güzelliğini gölgeliyordu. Mavi bir bikini giymişti. Kızlar yüzmeye gidince Çağlar çekinmeden baktı Sarah'a. Nefes kesecek kadar güzeldi. Bir röntgenci gibi değil de onu gerçekten beğenen bir erkek gibi baktı. Varlığından bile haberdar değilken onu sessizce kendi iç dünyasında seviyordu. Etrafında onlarca kadın varken bile gözü sadece Sarah'ı görüyordu. Ne kadar istese de onunla olamayacağının da farkındaydı. Kendisine için uygun olmadığı bilerek seviyordu. Hayallerindeki kız değildi. O anlayışlı, oturaklı, akıllı, mantıklı hareket eden kadınları beğenirdi ama Sarah öyle değildi.

Çağlar mantığıyla hareket etmeyi tercih eden bir adamdı. Sevgisine rağmen Sarah ile mutlu olamayacaklarının farkındaydı. Çünkü Sarah için asla sadece sevgi yeterli olmayacaktı. Doyumsuzluğu, hep aşırıyı istemesi kendisi için uygun değildi. Sanki için yaşlı bir adam vardı. Ve hep huzuru, sessizliği arıyordu. Sarah dışında başka kadınlarla olmayı denemişti. Ama asla yapamamıştı. Kime baksa onu görüyor, kime baksa o olsun istiyordu. Saplantılı olduğunu bildiği halde onu seviyordu. Aslında Çağlar'ın ki kendisine itiraf etmekten korksa da sadece alışkanlıktı. Sarah'a karşı hissettiği duyguları biliyordu. Yeni şeylere açılmaktan, yeni duygular keşfetmekten korkuyordu.

"Hadi yüzmeye gelsene" diye bağırdı Merve. Sesini çocuk sesi gibi yapmaya çalışması Çağlar için daha sinir bozucuydu. Hayır dercesine elini salladı. Bu ses Sarah'ı bile rahatsız etmişti. Şapkasını yüzünden çekti, kulaklığını çıkardı. Yanında duran Çağlar'a baktı.

"Sen ne zaman geldin doktorcum" dedi gülümseyerek. Bu gülümseme onu etkileyen en büyük şeydi. İnci gibi dişleri, doktorcum diye hitap edişi, parlak sarı saçları... Çağlar'ı bu hayatta etkileyen sınırlı şeylerdi.

BÜYÜK SIR, KÜÇÜK YALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin