34 - Onu hala sevmediğine sevindim

647 77 15
                                    

'Onu hala sevmediğine sevindim'

"Eve gidip bir şişe viski içeceğim" dedi Çağlar kafasını direksiyona vurarak.

"İçmeyi bırakmıştın" dedi Hicran direksiyondan onu çekti. "Sen ona karşı son görevini yerine getirdin. Bu kadar kendine yüklenme"

Bu sözler Çağlar'ın içini rahatlatmıyordu. Üzgün ve suçlu hissediyordu. Kendisini onu intihara teşvik etmiş gibi hissediyordu. Bu düşünceye dur diyemiyordu. Onun ölümünde bir nebze de olsa suçluydu. Halini, duygularını, düşünceleri anlamamıştı. Hep yakınındaydı ve intihar etmek istediğini anlamamıştı.

"Sarhoş olmam lazım Hicran bunu ancak bu şekilde atlatabilirim. Onun kendisine bunu yapacağını nasıl göremedim. O hallerini, evini toplamasını, benden ödünç aldığı şeyleri geri vermesini... Hep tatile çıkacak birazcık buralardan uzaklaşacak sanmıştım. Hatta onun için sevinmiştim bile" dedi Çağlar elini direksiyona vurarak. "Göremedim anlıyor musun? O acı çekerken göremedim"

"Saçmalıyorsun. Hiç birimiz göremedik. Kim anlayabilirdi ki? Hem senin onun intiharıyla bir alakan yok, suçunda yok anladın mı?" dedi Hicran yüzünü avuçlarının içine alarak. "Gözlerimin içine bak! Sen sadece kitap önerdin. O kendisini öldürmeyi seçti. Kendini hırpalamanın ne sana ne de ona faydası var. Sarah ölmeyi kendisi seçti. Evet, yanlıştı ama onun seçimiydi. Hem sadece sen değil ki Aksu ve bende onu görmüştük ama aklımıza böyle bir şey yapacağı gelmemişti. Ki nasıl gelebilir? Birinin kendisini öldürecek olması nasıl aklımıza gelsin? Sarah her zaman iyi olduğunu söylüyordu. Kendisini de bizi de kandırıyordu. Şimdi biraz silkin ve kendine gel."

Hicran ses tonunu yükselmişti çünkü Çağlar'ı kendisine getirmesi için başka bir şansı yoktu. Ama yüzündeki ifade acıdan başka bir şey vermiyordu. Kollarını açıp sıkıca sarıldı. Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Onu teselli edemiyordu. Konu ölüm olduğunda kim nasıl teselli verebilirdi ki.

"Biliyorum hala onu seviyorsun. Acını anlamam belki çok zor ama ben senin yanındayım" dedi Hicran saçlarını okşayarak. "O fotoğrafı cüzdanından çıkardığın an içimde bir şeyler koptu."

"Hayır, Hicran artık ona karşı eskiden hissettiğim şeyleri hissetmiyorum. Hissedemem de sadece Sarah'ın yaşadıkları, kendisine yaptığı şeyler, anlatamadığı onca şeyi duyunca kendimi çok kötü hissettim" dedi Çağlar. "Ona yaşarken yardım edemediğim için kendimi kötü hissediyorum. Kesinlikle sarhoş olmam lazım"

"İçmeyi bırakmıştın hatırladın mı? İçemezsin. Eve gidip su iç onun yerine" dedi Hicran kızarak. "İn araçtan ben kullanırım bu halde araba kullanamazsın"

Eve kadar geçen sürede Hicran kayıtta Çağlar için bahsedilenleri dile getirmek istiyordu ama o bu haldeyken nasıl soracağını bilmiyordu. En sonunda direkt sormak zorunda kaldı. Ama sorusu yine cevapsız kalmıştı. Çağlar konu kendisi olunca konuşmak istemiyordu. Hicran'ın sorusunu boşta bırakınca kurtulacağını sanmıştı. Ama Hicran artık bu kadar susmasına müsaade etmeyecekti.

"Bu sefer cevap vereceksin. Neden benden saklıyorsun? Duydum işte ölen kız sana hap vermiş uyutmuş" dedi Hicran sinirlenerek. "Saklayınca ne değişecek? Kızdın mı? Öfkelendin mi? Artık kendi hayatın içinde bir tepki ver."

"Ne tepkisi verebilirim? Yıllar önce olmuş bitmiş bir şey" dedi Çağlar camı açarak.

"Kızgın olmalısın hatta öfkeli! Neden içine atıyorsun?"

"Çünkü konuşmak zor geliyor. Anladın mı? Arkadaşlarımın bana böyle bir şey yapması zor geliyor. Yasemen yüzüme baka baka bildiği halde bana bunu yıllarca söylemedi. Sözde en yakınımdı. Peki ya Sarah! Ölene kadar bekledi, söylemek için ölene kadar bekledi. Merve bile onlardan cesurdu. Yüzüme karşı ilk söyleyen o oldu" dedi Çağlar bağırarak. Hicran onun ilk defa bu şekilde sesini yükselttiğini duymuştu. "O gün toplandığımızda Merve söylemişti. İtiraf etmişti ama duymamazlıktan geldim. Konuşmazsam, düşünmezsem canımı bu kadar yakmaz diye düşündüm. Ama yaktı. Bir olup bana hap içirmiş, uyutmuşlar. Bu bir kadının başına gelse ne düşünürsün? Nihal beni kandırmayı planlıyormuş. Daha komiği ne biliyor musun? Benimle birlikte olmak için yapmış bunu. Düşünebiliyor musun? Amacı benimle yatmakmış. Demek ki gözünde o kadar aptalmışım ki bu numaraya kanabilirmişim. O gece ölmeseymiş başıma bela olacakmış. Beni oyuna getirecekmiş. Yasemen bile buna ortak oldu. Sarah bunu bildiği halde sustu."

BÜYÜK SIR, KÜÇÜK YALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin