24 - Kimseye söylemeyeceksin değil mi?

731 88 13
                                    

'Kimseye söylemeyeceksin değil mi?'

Hicran üst kata geceyi geçirecekleri odaya çıktı. Numara yapması hiç iyi olmamıştı. Şimdi Levent onun üstüne düşmeye başlamış hatta onun için endişelenmişti bile. Onlar yukarıda odada iken geri kalanlarda aşağıda müziği açıp güzel gecenin keyfini sürüyorlardı.

"İyi misin? Ağrın varsa hastaneye gidebiliriz" dedi Levent elini tutarak.

"Geçti gerçekten, bir anda ağrı saplandı" dedi Hicran yalan söylediği için mutlu değildi. Elini Levent'ten kurtarıp saçlarını düzeltti. Yalanının bu kadar büyüyeceğini düşünmemişti. Dinlenmek için yatağa uzandı. Yüzünü pencereye dönmüş içeri sızan ay ışığına bakıyordu. Levent'te konsolun ışığı kapatıp Hicran'ın yanına sokuldu. Hicran aynı odada kalmayı sırf Sena sinir olsun diye istemişti ama beraber yatacaklarını hiç düşünmemişti. Levent'in yanı başında soluk alışverişi bile içinin bir tuhaf olmasına sebep oluyordu. Şimdi yataktan kalksa Levent yine dinlenmesi için ısrar edecek daha vahimi numara yaptığı ortaya çıkacaktı. Yatağın kenarına doğru yanaşmış olsa da Levent dibine kadar girmişti. Üstüne birde arkadan sarılıp başını omzuna koymuştu. Hicran boğuluyormuş gibi hissederken genç adamın keyfi oldukça yerindeydi.

"Arkadaşlarının yanında olsan daha iyi olmaz mı? Sena senin kuzenin, doğum günü kutlamasındayız" dedi Hicran mırıldanarak. Levent neden bu kadar dibine girmişti bilmiyordu. Niye şuan beline sarılmıştı? Ondan kurtulmalıydı. Ama Levent resmen ahtapot gibi sarmalamıştı kollarıyla.

"Senle olmayı herkesle olmaya tercih ederim" dedi Levent gözlerini kapatıp. "Senin için endişelendim gerçekten iyisin değil mi?"

Hicran put gibi yatakta uzanıyordu. Sağa ya da sola dönemiyordu. Nefes alırken bile rahat değildi. Levent neden gelmiş, yanına uzanmış ve ona sarılmıştı. Neden onun için bu kadar endişelenmişti. Derin bir nefes aldı.

"İyiyim ben" dedi kendisini yataktan kalkarak. "Lavaboyu kullanmam lazım"

Levent yatakta bir başına kalakaldı. Hicran'ı ürküttüğünü düşündü. Haksızda sayılmazdı çünkü Hicran ürkmüştü. Levent'in buraya gelmesinin tek sebebi oydu. Sena'nın doğum günü umurunda bile değildi. Hicran'la biraz zaman geçirmek istiyordu. Hicran düşünmese de Levent onunla aynı odada uyumanın, gece nefesini dinlemenin hayalini kurmuştu. Hicran musluğu açıp boşa akıp gitmesini izledi. Aslında suyu boşa akıtmaktan nefret ederdi ama içeride bir şeyler yapıyormuş izlenimi vermeliydi. Sifonu çekmesinin de pek güzel olmayacağını düşündü. Yüzünü yıkadı, kabaran saçlarını düzeltti. Levent'in dibine dibine sokulmasından hoşlanmamıştı. Kendisini öyle çok geri çekiyordu ki ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Levent farklı şeyler istiyormuş gibi davrandığı için iyice gerilmişti. Arkadaşça bir hisle yanaşmadığının farkındaydı. Derin bir nefes alıp banyodan çıktı.

"İnelim mi?" dedi kapıya yanaşarak. Levent'e bakmadı bile. Yüzünü yıkadığı halde yanakları kıpkırmızıydı. Aşağıda Gökhan yukarıda Levent vardı. Ve Hicran nerede duracağına karar veremiyordu. Parti ön bahçedeydi. Halide Hala çoktan odasına çekilmiş, saatte gece yarısı olmak üzereydi. Hicran hemen Sarah'ın yanına oturup gecelik tasarımlarını sordu. Kendisini Levent'in kollarından kurtarmalıydı. Sarah zaten tasarım işinden bahsetmeye dünden razıydı. Merve ile bu konuları konuşamıyorlardı çünkü kız asla bu işlerden anlamıyordu. Tek anladığı giyip çıkarmaktı. Telefonunu çıkarıp birkaç örneği gösterdi. Gecelikten ziyade dış kıyafete benziyorlardı. On model çizmişti, cuma günü gidip onaylatacağından bahsetti. Parti sözde bir şeydi. Baran bir kenarda oturmuş içiyordu. Merve ve Chris muhabbet ediyordu. Daha doğru Merve onun ağzının içine düşüyordu. Ama Chris kesinlikle onunla ilgilenmiyordu. Sena Doruk'la dans ediyor, Yasemen ise köşede sessizce oturmuş tabletinde bir şeyler karıştırıyordu. Sarah dans eden Çağlar'a katılınca Hicran havuz başına geçti. Ayaklarını havuza sokup gökyüzündeki yıldızları izlemeye başladı.

BÜYÜK SIR, KÜÇÜK YALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin