23 - Kaç yıldır 28 peki?

804 88 23
                                    

'Kaç yıldır 28 peki?'

Nisan uzun zaman sonra ne evde uyuyordu nede hastanede çalışıyordu. Dışarı çıkmış geziniyordu. Çalışmaktan laçka olan beyni normal insan aktivitesi yapınca bir şaşırmıştı. Telefonu elinde bir yerler arıyordu. Navigasyon onu devamlı yanlış sokaklara atınca köşedeki simitçiye sormaya karar verdi.

"Abi kolay gelsin, ben PastaLand Pasta'yı arıyordum" dedi Nisan dükkânın isminin saçmalığına takılı kalarak. Burayı tavsiye eden kızı neden dinlemişti bilmiyordu bile. Simitçi gideceği yönü göstererek ilk sağdan girmesini söyledi. Nisan adamın dediği sokaktan inip ilk sağdan girdi. Sokağın sonunda pembe renk tasarımıyla Hansel ve Gratel'deki cadının evini andıran tatlılıkta aradığı yer duruyordu. Mavi renk tabelasından kocaman ışıklı harflerle PastaLand yazıyordu. Burası oldukça meşhur tasarım pasta yapan bir dükkândı. Yalnızca pasta yapmaları da işlerinde ne derece iyi olduklarını gösteriyordu. Nisan oldukça kalabalık dükkândan içeri girmeye çalıştı. Bir tarafta pasta tasarımı için konuşan iki müşteri, bir tarafta da siparişlerini almayı bekleyen müşteriler vardı. Nisan çalışanlardan birinin boşa çıkmasını beklerken dükkâna göz attı. Çok pembeydi. Her yan pembe renkti ve bu gözünü yormuştu. Ama pastalar çok hoş gözüküyordu. Sonunda tasarımla ilgili konuşmasını bitiren müşteriler çıkınca Nisan kadının yanına geldi. Sarışın, kırklı yaşlarda bir kadındı.

"Nasıl yardımcı olabiliriz genç hanım?" dedi kadın onu masaya buyur ederek. "Pasta yaptırmak istiyorsun sanırım"

"Evet, arkadaşımın doğum günü ama çok büyük bir şey olmayacak. Sadece on kişilik olacak" dedi Nisan.

"Özel birileri sanırım, erkek arkadaş mı?" dedi kadın defterinin sayfasını açarak. Bir sürü pasta çizimi vardı.

"Yok, en yakın arkadaşım için... Ayın beşi doğum günü, onun için pasta yaptıracağım ama teması hazır zaten. Bizimki deli gibi Harry Potter hayranıdır. Her sene aynı tema ile doğum günü kutlaması yapıyorlar. Bende geleneği bozmak istemedim" dedi Nisan telefonundan bir kaç pasta örneği göstererek. Kadın tezgâhın arkasındaki gençlerden birine seslendi. Çocuk da aynı Hicran gibi Harry Potter seviyordu. Nisan pastanın fiyatında biraz pazarlık yaparak siparişini verdi. Tek sorun hastaneye bu pastayı ve Hicran'ı aynı anda sokmaktı.

*

"Bilerek mi böyle bir yerde buluştun benimle?" dedi Aksu, Baran'ın ailesine ait olan lüks bir teknedeydiler. Yat limanına onu davet ettiğinde niyetini anlamış olsa da ses etmeden gelmişti. Aksu asla ona karşı koyamıyordu. Baran'da herkesin bir sırrı saklıydı ve Baran bunları kullanmakta çok akıllı davranıyordu.

"Manidar değil mi?" dedi Baran alaycı bir gülüşle. Masanın üstüne içki şişesi ve iki kadeh koydu. Bardakları doldurup birini Aksu'ya uzattı.

"Baran ne istiyorsun?" dedi Aksu kendisine ikram edilen içkiyi reddederek. "Telefonda çok acil dedin. Sırf telefonda bu mevzuyu konuşma diye geldim"

"Bu dava ne zaman bitecek? Babam ağzıma sıçtı. Avukat olay bizim evde gerçekleştiği için çok büyük zan altında kalacağımızı söyledi" dedi Baran içkisinden bir yudum alarak.

"Öyle panik oluyorsun ki görende sanacak kızı sen öldürdün" dedi Aksu etrafına bakarak. Ne zaman bir tekne ya da yat görse midesi bulanırdı. "Benden ne istiyorsun?"

"Benim avukatım kendimi kurtarmam için diğerlerini satmam gerektiğini söyledi. Yani doğru olmasa bile ortaya birini atabiliriz" dedi Baran elini Aksu'ya uzatarak.

"Ne demek istiyorsun?" dedi Aksu kendisini geri çekerek.

"Kendimi kurtarmak için her şeyi yaparım" dedi Baran içkisini bitirerek. "Aksu pek parlak bir geçmişim yok. İçimizde belki de en dikkat çeken kişi benim. Sence polis bizi sorguya aldığında tüm hayatımızı deşmeyecek mi? Benim uyuşturucu sattığım ortaya çıkmayacak mı? Daha beteri o akşam uyuşturucuyu benim temin ettiğimi söylerlerse ne olacak? Polise bir kurban vermeliyiz. Sadece biraz suyu bulandırsak yeter"

BÜYÜK SIR, KÜÇÜK YALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin