BÜYÜK SIR, KÜÇÜK YALANLAR (TAMAMLANDI)

5 - Bunu yapmış olamazsın

'Bunu yapmış olamazsın'

Sarah...

Akşam olmak üzereydi ama o hala telefonun başında mesaj bekliyordu. Annesinin yan odadaki kusma seslerini duymamaya çalıştı. "Keş karı" dedi yüksek sesle. Sonunda gelen mesaj sesiyle yerinden hopladı ama bu beklediği ses değildi. Ekranda yazan ismi görünce de bir "Hassiktir" çekti. Merve'den gelen mesajla şok olmuştu. Çünkü bir adamın kucağında oturmuş halde çekilmiş bir selfiydi bu. Sarah mesaja cevap vermek için telefonu eline aldı. Ve "That's my girl" yazdı. Merve bayadır ayarlamaya çalıştığı bir butik sahibini sonunda ayarlamıştı. Adama verdiği uyuşturucu sayesinde de kafası bir milyon olmuştu. Erkeklerle birlikteyken bir sürü saçma sapan resim çeker bunları da şantaj amaçlı saklardı.

Merve ve Sarah gruptakilerden ayrı olarak takılıyorlardı. Birbirleri için aile, dost, kardeş olmuşlardı. İkisini ayrı düşünmek pek mümkün değildi. Aralarında gizli saklı yoktu, herşeylerini birbirlerine anlatırlardı. Sarah İngiliz bir babadan ve Türk bir anneden doğmuştu. İngiltere'de doğmuş olmasına rağmen burada büyümüştü. Burada eğitim görmüştü. Ve bildiği tek aile buradakiydi. Babası emekli bir konsolosluk çalışanıydı. Annesi ile de vize alım işlemleri esnasında tanışıp âşık olmuşlardı. Tabi buna aşk denebilirse.

Sarah eski sevgilisinden mesaj bekliyordu. Dün gece görüştüklerinde ilişkileri için bir umut ışığı görmüştü. Ve tüm gün bir salak gibi ondan mesaj beklemişti. Tabi kendisi de adama on tane mesaj atmıştı.

Yan odada kusan annesinin sesine daha fazla tahammül edemeyerek oturduğu koltuktan kalktı, odanın kapısına vurdu.

"O zıkkımı içip evime gelemezsin" diye bağırdı. Sesi sinirli ve bir o kadar da öfkeliydi. Bu kadının öldüğü gün kesinlikle parti verecekti. Sarah anne ve babasından nefret ederek büyümüş bir çocuktu. Babası hayatında hiç var olmamıştı. Doğum günü kartları yollamak ve para göndermek dışında bir babalığını görmemişti. Annesi de ondan beterdi. Uyuşturucu bağımlısıydı. Sarah yalnız büyümüş bir çocuk olmasından ötürü bazı şeylere saplantılıydı. En büyük saplantısı da sevgiydi. Onu seven insanlardan vazgeçemiyordu. Birisi ona sevgi gösterdiğinde o insana karşı bir saplantısı oluşuyordu. Sabah beri mesaj beklediği eski sevgilisine de bu sebeple takmıştı kafayı.

Gece geç geldiğinden dolayı kafası kazan gibiydi. Üst üste aldığı ağrı kesicilerde hiç ağrısını dindirmemişti. İnstagram'dan Berk'in profiline girdi. Onu takip etmiyordu ama sürekli de stalklayıp hayatı kendisine dar ediyordu. Sarah kendi halinde bir kız değildi. Çılgındı, uçuk kaçıktı. Levent'in grubundaki belki de en çılgın insandı. Paraşütle uçaktan atlamış, bungee jumping yaparak nehre dalmış, 20 metre yükseklikteki kayalıktan denize atlamıştı. Konu Sarah olunca kimse hiçbir şeye şaşırmıyordu.

Çalışma odasına geçti, annesinin sesini duymayacağı tek yer burasıydı. Oldukça büyük bir çizim masası vardı. Moda tasarım son sınıf öğrencisiydi. Babasının annesinden boşandıktan sonra kendisini yaptığı tek iyilik özel okul taksitlerini ödemesi ve bu daireyi satın almasıydı. Moda tasarım okuyor olsa Sarah için moda iç giyim dünyasıydı. Çocukluğundan beri iç çamaşırı tasarımları yapıyor, bir gün kendi markasını kurma hayalini kuruyordu. Berk'ten ümidini keserek çalışma masasına oturdu. Özel bir butik için iç çamaşırı tasarımı yapıyordu ve halen daha beş çizime ihtiyacı vardı. İngiliz kanı gereği sarışın ve mavi gözlüydü. Kar gibi beyaz tenliydi ve inanılmaz soğuk bir insandı. Dış görünüş olarak annesine hiç benzemiyordu. Ve benzemediği için her gün şükrediyordu. Çünkü onunla geçirdiği çocukluk bir eziyet gibiydi. Hayatından çıkarmaya çalıştıkça da kapısının önünde sızmış bir halde buluyordu. Kötü geçen çocukluğunun tek güzel yanı Merve'ydi. Ne zaman başı sıkışsa, ne zaman kötü hissetse soluğu Merve'nin yanında alıyordu.