Vitaminsiz: Devam mı?
Gözlerimi devirdim. Tabi ki devam.
Yaklaşık bir hafta olmak üzereydi. Konuşmadan geçirdiğimiz zaman yani.
En sonunda dayanamayıp uygulamaya girdim.
Ben: Ne var?
Vitaminsiz: Vvşjfnvfdslnvılsunvsclvjkdsfvıpfsdjvn
Kaşlarımı çattım.
Galiba o da delirdi.
Ben: ?
Vitaminsiz: Ne tepki vereceğimi şaşırdım.
Ben: Bundan banane.
Vitaminsiz: Hadi ama
Vitaminsiz:Cidden ortada hiçbir şey yokken tavır alman saçma.
Ben: Tavır aldığım falan yok.
Ben: Bundan sonra tanımadığım insanlarla mesajlaşmama kararı aldım.
Vitaminsiz: Şaka yaptığını söyle
Vitaminsiz: Afkşlsdvfdshsgjdkfsv
Güldüm.
Ben: Gayet de ciddiyim.
Ben: Mümkünse numaramı sil ve bir daha bana ulaşmaya çalışma.
Bir süre bir şey yazmasını bekledim.
Ve sonra çevrimdışı oluşunu.
Dur biraz.
Bu bu kadar basit miydi?
Sinirle ben de uygulamadan çıkıp yorganımı kafama kadar çektim. Çünkü ayağa kalkıp lambayı söndürmeye üşendim.
Fazla nefes alıp yorganın altındaki oksijeni tüketmemeye çalışırken telefonum çaldı.
Yorganı kafamdan atıp telefonu elime aldım.
Görüntülü arıyor.
Bir an kalbime şok dalgası uğradı.
Lan.
Hızla aramayı cevapladım.
Büyük bir beklentiyle cevapladığım arama sonucu karşımda simsiyah bir ekran ve ekranın sağ alt köşesinde hilkat garibesini andıran bir adet Gözde gördüm.
''Alo?'' dedim. Sonra kaşlarımı çattım. Birkaç kelime duymayı beklerken kısık şekilde çalan şarkıyı duydum.
Athena.
Bunun üzerine gülümsemeden edemedim. O sırada ekranda bembeyaz bir şey oldu.
Birkaç saniye sonra ise odanın ışığının açılmış olduğunu fark ettim.
An itibari ile duvarla bakışıyorduk.
''Selam yakışıklı.'' dedim. ''Eğer işin yoksa yarın kahve içelim.''
Alttan hafif bir gülme sesi duydum.
Bunun üzerine kalbim tekledi. Güzel gülüyordu.
''Yakışıklı Duvar Bey, acaba odanı paylaştığın kişinin yüzünü görebilir miyim?''
Tam o sırada duvarın üzerine tutulan kağıdı gördüm.
Gözlerimi kısarak okumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MONOTON MU DEDİN
Humor''Hayatımın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne girdiğim bölümüne geçebilir miyim artık?'' diye bağırdım. Aynı zamanda kafama sert bir şeyin çarpmasıyla yere düştüm. Allah'ım ben ölümü kastetmemiştim niye böyle oldu şimdi? Soğuk zeminde...