KALP KRİZİ

540 36 14
                                    

Bu hikayeye böyle normal ve aşk kokan bir şarkı koyduğuma göre kıyamet yaklaşıyor diyebilir miyiz, ehehehe?

''Hadi! Hadi! Hadi! Hadi!'' Gözlerimi devirdim. Sen de ne inatçı çıktın be. ''Laftan anlamıyor musun sen?'' Sırıttı.

''Anlamıyorum.'' Gel de dövme. Elimle tavuk kıştlar gibi yaptım. ''Git başımdan ya!'' 

''Evet dediğin zaman gideceğim.'' Benden daha inatçı biri var mı diye merak ederdim hep. Artık merak etmeme gerek yok. ''Sen niye bu kadar ısrar ediyorsun ki?''

''Çünkü seninle zaman geçirmek istiyorum. Suç mu?'' Allah'ım kalbim. ''Değil tabi.''

''O zaman geliyorsun?'' İ zimin giliyirsin. ''Bir daha beni bu kadar darlamayacaksan...'' Güldü.

''Tamam, hadi gidelim.'' Yuh sen de! ''Şimdi mi?'' Kafasını aşağı yukarı sallarken çocuk gibi sırıtıyordu. Bu tipe de nasıl kızılır ki?

''Bekle o zaman. Damla'ya söyleyeyim.'' Önden yürüyen Damla ve Uğur'un yanına gittim. 

''Benim biraz işim var. Siz gidin eve.'' İkisi de sırıtarak bana döndü. Bir de bunların diline düştük. İyi mi? ''Ne işi?'' dedi Uğur.

''İş işte. Neyi sorguluyorsun?'' Damla araya girdi. ''Neyse, eve geldiğinde anlatırsın artık. Hehehe.''

''Anneme söylersiniz.'' Damla başıyla onayladı. Ben de geri dönüp Mete'nin yanına gittim.

''Senin yüzünden Uğur'a bile rezil oluyorum. Mutlusundur umarım.'' Sırıtıp yürümeye başladı. ''He mutluyum.'' 

Ya sabır çekerek onu takip ettim.

''Nereye gidiyoruz şimdi?'' Omuz silkti. ''Bilmem. Düşünmedim.'' 

''Beni bu kadar darla, sonra da bir planın olmadığını söyle.'' Yandan bir bakış attı. ''Seninle sadece yürümek bile bana yetiyor'' dedi.

Sana şöyle şeyler yapma demedim mi be çocuk?!

''İyi o zaman. Böyle avare avare dolaşalım.'' Gülümsedi. ''Yakınlarda bir park vardı. Bir şeyler alıp oraya gidelim mi?'' Başımla onayladım. Parka gitmeden önce yol üstünde bir markete uğradık. Atıştırmalık bir şeyler alıp söylediği parka doğru yürüdük. 

Dediği gibi onunla sadece yürümek bile yetiyordu. Normal Gözde Eryaman böyle bir cümle kurar mı? Kurmaz. 

Çocuk dengemi bozuyor yeminle he.

Parka geldiğimizde boş bir banka oturduk. 

''Hatırlıyor musun? Sana daha önce sevgilin oldu mu diye sormuştum.'' dedi. Nereden çıktı şimdi bu konu? ''Senin kadar tecrübeli değilim bu konularda.'' dedim gülerek.

''Birkaç kişiye yürümüş ama kanka olup çıkmıştın.'' Lan ben bile unuttum böyle bir şey dediğimi. Sen nasıl hatırlıyorsun? ''Onlar kim? Bir de hâlâ konuşuyor musun onlarla?''

''Onlar dediğin de iki kişi.'' Uğur'u sayarsak üç oluyor ama Uğur o kategoriye giriyor mu ki? ''Tamam işte. Kim onlar?''

''Tanımazsın ki. Birisi Damla'nın okulundan. Uzun saça düştüğüm dönemlerde yürümüştüm çocuğa, ehehe.'' O da güldü. ''Diğeri?''

''O bizim okulda. Yan sınıfımda.'' Merakla yüzüme bakmaya devam etti. ''Bu kadar işte. Çocuğun neresinin hoşuma gittiğini bile hatırlamıyorum.'' Yeniden güldü.

''Konuşuyor musun peki hâlâ?'' Başımı iki yana salladım. ''Damla'nın okulunda olan çocukla ara sıra konuşuyorum. Kandil gecelerinde falan birbirimize kandil mesajı atıyoruz. Şu gül resimli olanlardan.'' 

MONOTON MU DEDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin