BULUŞ

589 47 13
                                        

Heyecanla çarpan kalbime aldırmayıp kafeye girdim. Burası Hakan ile geldiğim yerdi. Geçen seferki gibi aynı masaya oturdum. Yanıma garson yaklaştı ve gülümseyerek ne istediğimi sordu.

''Arkadaşımı bekliyorum. O geldiğinde sipariş vereceğim.'' Başıyla onayladıktan sonra benden uzaklaştı. Ben de telefonu alıp Hakan'a mesaj attım.

Ben: Geleceksin değil mi?

Ben: Emin olamıyorum aq şldkfsnlkfsd

Birkaç dakika sonra mesaj geldi.

Vitaminsiz: Geliyorum.

Kalbim ışık hızına meydan okumaya başlarken neden bu kadar heyecanlandığımı bilmiyordum. Sonuçta gelen kişi belli.

Allah'ın her günü gördüğüm malın teki.

Derin bir nefes alıp terleyen ellerimi pantolonuma sildim. Ulan benim elim terlemez ki! Ne bu tuhaflık?

Ben: Ulan aynı saatte çıkıyoruz okuldan

Ben: Nasıl geç kalabiliyorsun anlamıyorum.

Vitaminsiz: Halletmem gereken bir şey vardı.

Ben: Ne olabilir acaba?

Vitaminsiz: Geldiğimde görürsün

Bana bir şey göstermek için mi geç kalıyor bu mal? Kendini göstersen yeter aslanım.

Ben: Yürüyor musun şu an?

Vitaminsiz: Yok sıçıyorum.

Ben: Niye tersliyorsun lan?

Vitaminsiz: Geriyorsun çünkü beni

Ben: Tamam germiyorum

Vitaminsiz: Tamam

Ben: Kaç dakikaya burada olursun?

Vitaminsiz: İyi ki germe dedik!

Vitaminsiz: Beş dakika

Ben: Kalbime kablo bağlansa onun enerjisiyle bütün sokak lambalarını aydınlatırım.

Ben: O kadar hızlı atıyor ki

Vitaminsiz: Kşjsfkdnbşfdsl

Vitaminsiz: Benimki bütün ülkeyi aydınlatır.

Ben: Biraz daha özgün ol

Ben: Laflarımı çalma, aklını çalarım

Vitaminsiz: Tamam müstad büyüksün

Ben: Tabi olm

Vitaminsiz: Artık telefonu bıraksan mı?

Ben: Niye?

Vitaminsiz: Sana laf yetiştireceğim diye az önce elektrik direğine çarpıyordum az kalsın

Ben: Kör şmşklmlkş

Vitaminsiz: La git artık

Vitaminsiz: Hoşt!

Ben: Şşfjlbsdlşjn

Ben: Tamam be

Ben: Buraya gelmeden ölürsen seni öldürürüm.

Telefonu masanın üzerine bırakıp o gelince nasıl tepki vereceğimi düşünmeye başladım.

MONOTON MU DEDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin