ELLER CEPTE, POPOLAR GÜVENDE

656 48 14
                                    

İçeri girince büyük beğeniyle mekanı inceledim. Adamlara helal olsun.

Kapıdan girince mekan ikiye ayrılıyordu resmen. Sol tarafın duvarları açık maviydi ve bulutlarla süslenmişti. Duvara gökkuşağı da eklemişler, masaları da mavi ve yeşilin pastel tonlarında seçmişlerdi.

Sağ taraf ise bambaşkaydı. Gece mavisi kullanmışlardı burada da. Ay ve yıldızlar o kadar gerçekçi duruyordu ki hayranlıkla bakmaktan kendimi alamadım. Yine masalar da o tonlarda seçilmişti.

Başımla gece kısmındaki pencere kenarı masasını işaret ettim. Hakan başıyla onaylayınca oraya gidip karşılıklı oturduk.

Yanımıza erkek garson geldi.

''Menü ister misiniz yoksa siparişlerinizi direkt verecek misiniz?'' Araya ben girdim. ''Çikolatalı milkshake alabilirim.'' Gülümseyerek beni onayladı.

Hakan ise anlamadığım dilden bir şey istedi.

Yüzüne boş boş bakarken içimden amin demek geldi ama kendimi tuttum.

Garson siparişlerimizi hazırlamak için yanımızdan ayrılırken ona bakmaya devam ettim.

Şu an az sonra uygulamam gereken bir plan hazırlıyordum.

''Güzel yermiş.'' dedi. Başımı yavaşça Hakan'a çevirdim. ''Öyle.''

Acaba düşüp de yaralanmış numarası yapsam, çantasından da o bir şeyler çıkarırken cüzdanını alsa mıydım?

''Pek sessizsin?'' Başımı iki yana yavaşça salladım. ''Yoo.'' 

Yoksa çantasını hızla alıp kapıya doğru koşsa mıydım? Ama o kapıya daha yakın yerde duruyordu.

''Gözde?'' Gözlerimi yeniden ona çevirdim. ''Hı?''

''Neler oluyor?'' Kaşlarımı çattım.

Bok oluyor!

''Bir şey olduğu yok.'' Kaşının birini hafifçe kaldırdı. ''Emin misin?''

Bir şeyleri anlamasının getirdiği panikle saçmalamaya karar verdim.

''Yoo Gözde'yim.'' Sahte bir şekilde gülerken siparişlerimiz geldi. Kafamı uzatıp Hakan'ın bardağındaki kahveye baktım.

''Kahvenin adını iyi dedin he.'' dedim. ''Yani ben o kahvenin adını söyleyeceğime hiçbir şey içmem daha iyi. Doğru söyle, yoksa sen evde pratik falan mı yapıyorsun?''

Güldü.

O gülünce içim rahatladı. Ona hiçbir şey belli etmemeliydim.

''He pratik yapıyorum. Hatta bir defasında ağzım yamulmuştu.'' Gözlerimi şaşkınca açarak ona baktım. ''Cidden mi?''

''Cidden Gözde.'' dedi gülmeye devam ederken. Ben de sırıttım. Ağzımı pipete götürüp aralıksız yudumlar almaya başlamışken Hakan'ın tuhaf tuhaf bana baktığını fark ettim.

Bardaktan kafamı uzaklaştırdım.

''Neye bakıyorsun aslanım?'' Kahvesinden bir yudum aldı. ''Kıtlıktan çıkmış gibi içmene bakıyorum.''

''Ne yapayım? Stresliyken böyle oluyor.'' Yüzüme dikkatlice baktı. ''Neden streslisin ki?''

Cüzdanını nasıl çalacağımı düşündüğüm için.

''Bilmem. Dengesizim ya onun içindir.'' Bir şey demedi. Birkaç yudum daha aldım.

''Hakan çişin falan geldi mi?'' Bana şaşkınca baktı ama umursamadım. ''Neden soruyorsun?''

MONOTON MU DEDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin