11. BÖLÜM: "ŞEFKAT"
Acı, yağmur damlaları gibidir. Zamanla birikir, çoğalır ve taşar. Acı ikiyüzlüdür. Herhangi bir yardım eli gördüğünde hiç düşünmeden ileri atılır ve o eli
hiç düşünmeden, kimin uzattığına dikkat etmeden tutar.Güneş doğar. Acı kalbin arkasına saklanır ve gökkuşağı çıkardı. Zaman geçer, yağmur durur, güneş batardı.
Ay doğar, gece gökyüzünü himayesi altına alırdı. Gökguşağının hükmü bu kadardı. Güzel şeyler hiçbir zaman uzun sürmezdi.
Burnu burnuma sürtünürken, onu taklit edip, usulca gözlerimi yumdum.
Karan Hanzade, eğer beni öperse, bu benim ilkim olmayacaktı.
Bedenim tuhaf bir heyecanla kasılırken, karnıma giren sert sancıyla birden bacaklarım boşaldı ve aralık olan dudaklarım arasından acı bir feryat döküldü.
Karan anında geri çekilirken, gözlerini iki kez kırpıştırdı ve hızla benim gibi yere eğilip, sıkıca kollarımı kavradı.
Gözlerim kapalıydı. Acı çekmekten nefret ediyordum. Regl sancılarından da. Herhangi bir rahatsızlığım yoktu fakat ağrım çok olurdu.
"Neler oluyor?" diye sordu Karan endişe kırıntıları taşıdığını hayal ettiğim sesiyle, "Neyin var?"
Parmaklarımı sıkıca karnıma bastırdım ve acıyla inledim. Karan'ı göremiyordum lakin kaşlarını çattığını ve dişlerini sıktığını biliyordum.
Acı şiddettini göstermeye devam ederken, ılık nefesini yüzümde hissettim. Ardından güçlü kollarıyla beni sarmaladığı gibi kucağına çekti. Anında başımı göğsüne yaslayıp, ellerimi ensesinde birleştirdim.
Gözlerimi hâlâ açmamıştım. Aslına bakılırsa, biraz önceki pozisyonumuzdan ötürü bayağı bir utanıyordum. Normalde utanmayan arsız bir kız olmama rağmen, malûm günlerimde kendimden geçiyordum. Benim sorunum da buydu işte.
Alt dudağımı ağzımın içerisine çekip, stresle emdim.
"Andım olsun ki," diye hırladı birden, "O dudaklarını parçalayana dek öpeceğim."
Kulaklarım işittiği cümlenin ağırlığıyla uğuldarken, damarlarımı okşayan arsız kanım fokurdamaya başladı.
"Gözlerimizin önüne serdiğin, geniş haritada bu yol yok." diye mırıldandım usulca, "Rotanı beni öpmek için değiştirme, Hanzade. Ters teper."
Duraksadığını ve hemen ardından bedenimi tek bacağına yasladığını hissettim, "Kalçalarından haritayı göremiyorum, kızıl." dedi arabanın kapısını açarken, "Ben rotamı çizdim. Kimin ne düşündüğü sikimde değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMPUSA MÜHÜR | VUSLAT -18
ChickLitSessizliği dinliyordum. Seneler evvel sırdaşımken şimdi en azılı düşmanımdı. Belki huzur kollarında gizliydi fakat benim için değildi, delirdiğimi göremiyor muydu? Ben karanlığın soğuk kollarına aşık olan o kadındım. Sessizlik beni çıldırtırdı. Ben...