- Şimdi hepimiz bölümü okumadan evvel eklediğim bu kısa videoyu izliyoruz.
- Sonra zamanı kısıtlı olanlar ise, 1. dakika, 10. Saniyeyi açıyor ve aynı yazarları gibi yaklaşık 1.30'a kadar küçük bir kalp krizi geçiriyor.
- Ve videodan sonra bölüme geçiyoruzzz!
- Eğer video izlenmezsee, bölüm şahsımca eksik kalıır. Çünkü çoğunuz söylediğim şarkıları açmıyor :(
Minik yazarınıza güvenin ve bölüme yükselip, kafa göz dalmak için videoyu izleyin! ♡
- Bu arada, satır aralarına çoğu yerde gif koydum. Kendisi zihninde hayal etmek isteyen vs. var ama kusura bakmayın aşkımlar, bu bölüm böyle yapacağımmm.
- Lütfen yorum yapmayı unutmayınızzz
44. BÖLÜM: [PART 2] "ZEYBEK"
Ruhuma konan kelebeklerin çırpınışlarını hissedebiliyordum. Kalbim de ritmini şaşırmıştı, çıldırmışcasına göğüs kafesime çarpıyordu.
Bakışlarımı kulaklarımda çarpan nabzım eşliğinde etrafıma çevirdiğimde ayaklanan erkekleri gördüm. İçim sızladı, zeybek oyununu çok severdim.
İçten içe bu duruma ağlarken, bu hayattaki tek damatsız gelin olduğumu ve bu saçma gerçeğin kimsenin umurunda olmadığına yanıyordum.
Erkekler yarım ay şeklini aldılar ve aynı hizada durdular. Müzik hiç seyrini bozmadan devam ediyor, hızlanmıyordu. Bir tuhaflık vardı. Diğer erkekler de aynı hilali yapıp durdular. Sonra sosyeteden olan adamlar, eşlerinin tüm itirazlarına rağmen hızla kalktılar ve aynı şekli onlar da yaptı.
Davul vurdu, sert, amansız ve acımasız. Birkaç kez daha vurdu ve zurna ona eşlik etmeye başladı. Üç hilâl, büyük alanda uçlarından birleşti ve sevimli, büyük bir yarım aya dönüştü. Ardından aralarındaki o boşluğa bir sandalye yerleştirildi.
Akabinde, herkes neler olduğunu anlarcasına usul usul geri çekildi.
Ayşe anne, -Seyit'le Evren'in annesi- koşarak yanıma geldi ve beni o çemberin ortasındaki sandalyeye oturttu. Anlamayan bakışlarla etrafıma bakınmaya devam ederken, müzik ritim tuttu. Davul vurdu, zurna çağırdı. Arkamdaki hoparlörlerden yardımcı birkaç ses yükselirken, kanımın fokurdamaya başladığını hissettim.
Göbekli, davulu tutan adam tokmağını kaldırdı. Birden etraf zifiri karanlık oldu ve çığlıklarla birlikte müzik kesildi. Endişeyle terleyen ellerimi gelinliğime silerken, tokmak hepsinden daha sert bir şekilde yeniden davula vurdu. Aynı saniyeler içerisinde sönen ışıklar ve duran müzik yeniden alevlendi. Şimdi de heyecan yüklü çığlıkları işitirken, korkuyla kapattığım gözlerimi irkilerek açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMPUSA MÜHÜR | VUSLAT -18
ChickLitSessizliği dinliyordum. Seneler evvel sırdaşımken şimdi en azılı düşmanımdı. Belki huzur kollarında gizliydi fakat benim için değildi, delirdiğimi göremiyor muydu? Ben karanlığın soğuk kollarına aşık olan o kadındım. Sessizlik beni çıldırtırdı. Ben...