19. BÖLÜM: "RUHUNDAKİ ACIYI İSTİYORUM"- 2. Sezon -
Zamanın acıyı örtpas etmesi mümkündü. Peki ya acının zamanı yutması?
Yaralar sarılır, zamanla kabuk bağlar ve o kuruyan iltihaplar dökülürdü. Fakat bazen öyle derin yaralar olurdu ki, bedeni aşıp, ruha kadar işler ve mührünü tenine kazırdı. Benim yaramda öyleydi. Kabuk bağladığını düşündüğüm bir anda, aynı virüs bedenimi tekrardan istila etmeye başladı.
Fakat bu sefer, her baktığımda sızlayan bir iz olarak kalmayacaktı. Bedenimi eşeleye eşeleye, oluk oluk kanımı akıtarak, beni öldürecekti.
Zihnime şiddetli bir kasırga vururken, gözlerim acımın esiriyle kapanmıştı. Korkuyordum açmaya, ne olurdu ölseydim şu anda...
Kulaklarım yoğun bir ses dalgası eşliğinde, tiz bir çınlamayla uğuldarken, "Eğer ona dokunursan," diye tıslamıştı neredeyse duyulması imkânsız, tehditkar bir ses tonuyla. Fakat ben duymuştum, "Senin yaşayan topraklarını, nefes alan bedenini ve sonrasında yok olmaya yüz tutmuş cesedini, gözümü kırpmadan sikerek bu dünya üzerinden silerim!"
Sesinin keskinliği, tenimden geçen sivri uçlu bir bıçağı anımsattı bana. Batuhan'ın boynumda hissettiğim dudakları alayla harlandığında, kıvrımları tenimi yaktı.
"Neden, kuzen?" diye sordu boğuk bir sesle, "Yoksa küçük kızının ağlamasına katlanamıyor musun?"
Tok ve zemini titrettiğini hissettiğim öfkeli adımlarını bizim olduğumuz bölüme yönlendirdi. Gözlerimi açmaya hâlâ cesaret edememiştim fakat bedenimi, yanlarımızdan geçtiklerine inandığım adamların kötü kokulu rüzgarları okşamıştı. Ona gidiyorlardı.
Tam o esnada da, tahmin ettiğim gibi adımları kesildi.
"Adam mısın sen?" diye sordu, Karan. Sesi bomboş, adımlarının baskısı tehdit kokuyordu, "Adam mısın lan sen!?"
Sesi, benim çığlıklarımın saklandığı deponun duvarlarında yankılanırken, Batuhan parmaklarını karnıma sürttü. Korkuyla gözlerimi açtım. Batuhan ile göz göze geldik. Bana bakıyordu, gözlerimin içerisine. Bakışlarımı kaçırmak istedim, şu an bana sitem ederek bakan adama bakmak istedim. Bana öfkeli, belki de benden, bu yaptığım düşüncesizlikten ötürü nefret eden adama bakmak istedim. Fakat bakamadım, gözlerinde o hayal kırıklığını görmeye dayanamazdım. Yüreğim el vermezdi.
"Bir kadına tecavüz etmeye kalkışacak kadar ne yaşadın?" O kadar soğukkanlı çıkıyordu ki sesi, gözlerimi kasvet kokan harelerine çevirmemek için direnmeye devam etmek zorunda kaldım, "Bu insan sarraflığını, bu haysiyetsizliği yapmana izin vereceğimi mi sanıyordun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMPUSA MÜHÜR | VUSLAT -18
ChickLitSessizliği dinliyordum. Seneler evvel sırdaşımken şimdi en azılı düşmanımdı. Belki huzur kollarında gizliydi fakat benim için değildi, delirdiğimi göremiyor muydu? Ben karanlığın soğuk kollarına aşık olan o kadındım. Sessizlik beni çıldırtırdı. Ben...