21. BöLüM

324 14 0
                                    

Ipek odadan çıkar. Koridorda yürürken telefonu açar. Eylül onu odasına çağırıyordur. Ama sesi tuhaftır. Ipek bir şey olduğunu düşünür ve Hemen ablasının odasına koşar. Geldiğinde Eylül odada değildir. Merak eder. Telefonundan Ali'yi arar. Ali ikinci aramada açar telefonu.

Ali:Efendim Ipek?
Ipek:Enişte ablam nerde?
Ali:Yanımda oturuyor. Bir sorun mu var?
Ipek:Beni odasına çağırdı. Geldim ama burada değil.
Ali:Eylül telefonla konuşmadı bu yarım saat içinde.
Ipek:Ne! Beni kim aradı o zaman?
Ali:Eylül olduğuna emin misin?
Ipek:Sesi tuhaf geliyordu. Birden telefon sesi gitti.
Ali:Sen kafeye gel bi. Burak da burada hem.
Ipek:Hemen geliyorum.

Dedi ve telefonu kapattı. Ali şaşırmıştı. Eylül yanındaydı ve hiç telefonla konuşmamıştı. Hatta telefonu da masanın üstünde duruyordu. Ipek , koşar adım kafeye indi. Geldiğinde Eylülün masada oturduğunu gördü. Yüzümü buruşturdu. Anlamamıştı çünkü. Ali onu gördü. Ipek hızlı geldiği kafeye , Şimdi yavaş adımlarla masaya ilerliyordu. Eylül onu gördü.

Eylül:Ipek iyi misin sen?
Ipek:Abla az telefonunu verir misin?
Eylül:Neden ki?

Dedi ve telefonunu (IphoneXS Max) Ipeğe verdi. Ipek son aramalara baktı. Ablası konuşma yapmamıştı. En son 2 gibi Esma ile konuşmuştu. Ipek garipsedi. Peki onu arayan kimdi? Ipek telefonu Eylüle geri verdi. Bir şey söylemiyordu.

Eylül:Ipek..Noldu?
Ipek:Sen beni hiç mi aramadın?
Eylül:Yoo..
Ipek:Ben kiminle konuştum o zaman?

Dedi ve kafeden gitti. Masadakiler ne olduğunu anlamamıştı. Eylül Ali'ye döndü. Ipek neden böyle garipti?

Ali:Hayatım Ipeği odana çağırmışsın. O da gelmiş. Ama odada seni bulamamış. Beni aradı. Burada olduğunu söyledim bende.
Eylül:Neden böyle davranıyor ki?
Burak:Ben bi Ipeğe bakıyım.
Ali:Ben de geliyim mi?
Burak:Farketmez.
Ali:Tamam tamam sen git. Bir şey olursa bizi bul ama.
Burak:Tamam. Teşekkür ederim.

Burak masadan ayrıldı. Ceyda ve Ayşe'nin hastaları vardı. Onlarda gittiler. Alp'i ve Oğuzu da acilden çağırdılar. Masada Ali ve kızlar kalmıştı. Eylül amcasını düşünmeye başladı. Teyzesi şuan odadaydı. Burhan Amcayı en çok Eylül severdi.

Burhan , Eylüle annesi intihar edince Vedattan onu almış ve babaannesine vermişti. Gülayşe Sultan da mide kanserinden ölmüştü. Ameliyattaki doktor bu hatadan sonra işini bırakarak başka ülkeye gitti. Eylül daha sonra Burhanın yanına geldi. Marmaris'te Bahar ve Esma ile karşılaştı. Daha sonra Ipek Istanbul'dan geldi. Beraber tıp okudular. Eylül beyin cerrahı, Ipek ise asistan oldu. Ipek TUS'da sınırda kaldı. Bu yıl tekrar çalışıyordu. Eğer başarırsa o da Beyin Cerrahı olacaktı. Şuan Heartbeat hastanesinde asistan olarak görev yapıyor. Burhan ikisini de çok sever.

Eylül Burhanı düşünürken Ali yerinden kalktı. Eylüle döndü. Yorgun olduğunu düşünüyordu. Tahmini de doğruydu. Esma kafeye , Bahar da Oğuzun yanına gitti.

İpekten

Kafeden çıktım. Bana şaşkınca bakıyorlardı. Onlara söyleyip söylememekte kararsız kaldım. Kimse bana ne olduğunu bilmiyordu. Tek ben biliyordum. Ama en azından ablama söylemeliydim. Belki Ali hoca beni iyileştirebilirdi. Bir kaç dakika sonra Burak koşarak arkamdan geldi. Yüzüme sahte gülümsememi taktım ve düşüncelerimden kurtuldum. Onu seviyordum. Ölmeden önce evlenmek güzel olurdu aslında.

Burak:Ipek iyi misin?
Ipek:Evet. Bisey mi oldu?
Burak:Biraz tuhaf davranıyorsun da. Endişelendik biraz. Hem Eylül seni aramamış.
Ipek:Ben karıştırdım galiba. Normal değil mi?
Burak:Normal tabi sevgilim.
Ipek:Burak ya. Biz ne zaman evleneceğiz?
Burak:Sen ne zaman istersen sevgilim.
Ipek:Ben Esmaya sorsam da çifte düğün mü yapsak?
Burak:Alp'le mi??
Ipek:Evet. Bence sıkıntı yok. Sen ne dersin?
Burak:Bu çok güzel olur sevgilim..Hemen konuş onlarla olur mu?
Ipek:Tamam sevgilim.

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin