7. BöLüM ~ Nasıl söyleyeceğim ? ~

445 16 0
                                    

Yazardan

Eylül, Burcunun anne ve babasının trafik kazası geçirdiklerini öğrenmiştir. Ali Asaf şok olmuştur. Anne ve babasının durumu ağırdır.

Eylül:Nasıl söyleyeceğiz?
Ali Asaf:Ölmüşler mi ?
Eylül:Durumları ağırmış. Tek bildiğimiz bu.
Ali Asaf:Eylül ben gitsem mi?
Eylül:Dikkatli ol ama.
Ali Asaf:Tamam.

Der. Şuan çok sarılmak istiyordur ama yapamazdır. Eylülden kendini uzaklaştırmak istememektedir. Eylülün gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştür. Ali Asaf , Eylül'ün bu haline üzülmüştür. Ama Eylül'ün daha fazla üzülmemesi için gitmesi gerekiyordur. Eylül ise bu haberi Burcu ya nasıl söyleyeceğini düşünmektedir. Burcu daha yeni doğum yapmıştır ve Eylül bir sorun çıkmasından korkuyordur.

Ceydadan

Eylül ve Ali Asaf bir haber almış olacaklar ki çıkmışlardır diye düşündüm. Burcu çok mutluydu kızını kucağına aldığı için. Ben onları seyrederken telefonum çaldı. Eylül arıyordu. Galiba bir hasta gelmişti ve beni çağıracaktı. Telefonu açtım.

Eylül:Ceyda odanın en uzak köşesine gidebilir misin? Burcu konuştuklarımızı duymasın.
Ceyda:Tamam. Aşağıda bekliyor musunuz?

Ceyda , Burcu anlamasın diye bunu söylemiştir. Eylül ise Ceydanın numara yaptığını anlamıştır.

Eylül:Geçtin mi?
Ceyda:Evet. Ne oldu?
Eylül:Burcunun anne ve babası Izmirde trafik kazası geçirmişler. Ikisinin de durumu ağır. Ali Asaf uçakla Izmir'e gidecek. Belki bir umut yardım edebilirim diye gitti.
Ceyda:N-ne?
Eylül:Ceyda bak sende biliyorsun. Burcu daha yeni doğum yaptı ve ben aksilikleri hiç sevmem. Burcu'ya bir şey olmasından korkuyorum.
Ceyda:Haklısın. O zaman hastayı alabilirsiniz. Onay veriyorum. Ben size mesaj atacağım.

Dedim. Burcu dediklerimden bir şey anlamamıştı galiba. Ona bebeğiyle biraz daha zaman geçirmesini, acilde bana ihtiyacı olduklarını, odaya hemşire göndereceğimi söyledim. O da onaylar biçimde kafasını salladı. Zaten şu an tek düşündüğü bebeğiydi. Eylül'ü tekrar aradım.

Eylül:Ceyda bir şey mi oldu?
Ceyda:Yok. Ben kafeye iniyorum. Gel orada konuşalım olur mu?
Eylül:Daha iyi olur aslında.
Ceyda: Tamam o zaman. Bekliyorum.

Dedim ve telefonumu kapattım. Burcu daha yeni doğum yaptığı için tabi ki riskliydi ona böyle bir haber vermek. Bu da en çok Eylül'ü zorlayacaktı. Sonuçta Burcu ona güvenmişti. Ondan böyle bir haber alması gerekiyordu.

Eylülden

Ceyda beni kafede bekliyordu. Kafeye giderken Oğuzu aradım.

Oğuz:Ne oldu güzelim?
Eylül:Oğuz ben Bugün hastanede olacağım. Ama sen istersen eve gidebilirsin. Benim bir kaç işim var. Belki eve hiç gelemeyebilirim bile.
Oğuz:O kadar mı önemli? Film izleyecektik bugün oysaki.
Eylül:Başka zaman olsa?
Oğuz:Iyi madem. Erteleyebiliriz.
Eylül:Ya Oğuz..Sen nerdesin benim sana ihtiyacım var..
Oğuz:Daha yeni ameliyattan çıktım. Odama giderken de sen aradın. 10 dakika sonra yine bir ameliyatım var.
Eylül:Iyi dinlen o zaman sen. Ben bir ara bulduğumda yanına gelmeye çalışacağım.
Oğuz:Istersen yanına gelebirilirim.
Eylül:Sen ameliyatını aksatma benim için. Boşver.
Oğuz:Iyi.

Dedi ve bende kapattım. Yorgundu o da zaten. Benim için gelmesini istemedim. Ceyda da zaten beni kafede bekliyordu. Koridordan dönünce oturup beni bekleyen Ceyda'yı gördüm. Beni görünce ayağa kalktı. Sarıldık ve tekrar oturduk.

Ceyda:Kahve ister misin?
Eylül:Iyi olur aslında. Sen içecek misin?
Ceyda:Bu stresten sonra iyi gelir.
Eylül:Evet yaa. Burcunun mutluluğu aklıma geldikçe çıldırıyorum.
Ceyda:Lafını unutma. Kahveleri alıp geliyorum.
Eylül:Tamam.

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin