10. BöLüM ~ Bende Seni Seviyorum ~

484 19 1
                                    

Ali Asaftan

Asansörle odama çıkacaktım. Asansörün orada duran Eylül ve Ceyda'yı gördüm. Yanlarına yaklaştıkça Eylül'ün bluzunu daha iyi gördüm. Üzerinde kan vardı. Çantasından birşey arıyordu. Beni görünce gözleri açıldı. Ceyda da bana korkmuş gibi bakıyordu.

Ali Asaf:E-eylül..
Eylül:Ali seninle şuan uğraşamam. Lütfen.

Dedi ve Ceyda ile beraber gelen asansöre bindiler. Ne olduğunu anlamamıştım. Arkasından bakakaldım. Karnında hem kan vardı hem de asiliği üzerindeydi. Bari bu halde benle inatlaşma Eylül.. Aklıma Oğuzu aramak geldi. Elimi cebime attım ama telefonumu odamda unutmuştum. Gelen diğer asansöre bindim. Odamın olduğu katta indim. Koridorda ilerlerken bugünün ikinci şokunu yaşadım.

*Nazlı aynı dizideki karakter , huyları ve Ali Asafla olan geçmişi de aynı.*

Nazlı :Profesör Doktor Ali Asaf Denizoğlu..Ne büyük bir sürpriz böyle?
Ali Asaf:Nazlı neden buradasın?
Nazlı:Yeni iş yerimi gezmeye gelemez miyim?
Ali Asaf:Seni işe alırken bize sormadılar ama.
Nazlı:Izin vermeyeceğini bildiğim için babana sordum zaten. Aramızın bozuk olduğunu bilmiyordu. Biraz da masumiyet ekleyerek babanı da kandırdım zaten. Çok zor olmadı.
Ali Asaf:Bakalım burada kaç gün tutunabileceksin?
Nazlı:Attırmayı mı düşünüyorsun?
Ali Asaf:Yo..Beni yanlış anladın sen. Ben sadece sana güvenliğin için söylüyorum. Beni yanlış anlamanı istemem. Gerçekten.

Dedim ve onun bir şey demesine fırsat vermeden odama doğru hızla yürümeye başladım. Odama girdim. Nazlı'nın burada olması canımı sıkmıştı. Ben Eylül'ü seviyordum. Ona aşıktım. Eğer Nazlı bunu öğrenirse sevdiğim kadına zarar verecekti. Bunu babamla konuşmalıyım. Ama önce Oğuzu aramam gerekiyordu.

Ali Asaf:Oğuz?
Oğuz:Efendim kardeşim.
Ali Asaf:Eylül'e ne oldu?
Oğuz: Şey..Nasıl öğrendin?
Ali Asaf:Asansörün önünde gördüm. Ceyda vardı yanında. Telefonu çalıyordu. Çantasından onu ararken önü açıldı. Bende ilerlerken bluzunu daha net gördüm. Beyazdı zaten. Kan olduğu çok belliydi. Biraz endişelendim. Sen bilmiyorsun sandım. Hani yaralarını söylemezmiş ya. Yanına geldim. Eylül dedim. Ali Asaf şu anda seninle uğraşamam. Lütfen dedi. Sonra gelen asansöre bindiler ve gittiler.
Oğuz:A-ali..
Ali Asaf:Ya Oğuz sen söyle. Kankasısın. Ona yaklaşmam için ne yapmak gerekiyor? Vakaları sorunca sanki ilgileniyor. Ama yarasını soruyorsun. Sana düşman oluyor. Zaten bugün Nazlı'yı gördüm.
Oğuz:N-ne..!
Ali Asaf:Burada çalışmaya başlayacakmış. Daha Eylül'ü sevdiğimi bilmiyor. Bilirse zarar verir. Bende bundan korkuyorum. Oğuz yardım et yaa.
Oğuz:Kim almış onu işe? Bize belge gelmedi.
Ali Asaf:Kandırmış babamı. Birazdan onunla konuşacağım.
Oğuz:Nazlı hangi alanda?
Ali Asaf: Genel cerrahi.
Oğuz: Genel cerrahi doktorları vardı zaten. Ziyanur bey niye bir tane daha aldı ki?
Ali Asaf:Bilmiyorum Oğuz. Onun burada çalışmaması gerekiyor.
Oğuz:Konuş babanla.
Ali Asaf:Tamam. Görüşürüz.

Dedim ve kapattım. Sinirlenmiştim yine. Eylül'ü anlıyordum ama neden böyleydi? Hemşirelerle arası iyiydi. Ama tek benle galiba asileşiyordu. O sırada odama kapıyı tıklamadan biri girdi. Geçmişte genellikle bunu Nazlı yapardı. Ama içeri geldiğinde babam olduğunu gördüm.

Ali Asaf:Baba.
Ziyanur:Oğlum. Ben Nazlı'yı aldım. Ama sana sormadım. Sen ne diyorsun?
Ali Asaf: Baba. Niye önceden sormadın?
Ziyanur: Daha belgeler hazır değil.
Ali Asaf:O zaman gönder baba.
Ziyanur:Sizin aranız iyi değil miydi?
Ali Asaf:Hiç bir zaman olmadı ki..
Ziyanur:Demek beni kandırdı. O zaman bu hastanede olmayacak.

Dedi ve hızlıca odadan çıktı. Babam kandırılmaya dayanamazdı. Onun için adam öldürmek kadar ağır bir şeydi bu. Bende onun hislerine güveniyordum. Nazlı'yı bu hastaneden tıpış tıpış göndereceğini biliyordum. Babam beni üzmezdi. Telefonumu aldım ve acile indim. Ameliyatım 2 saat sonraydı. Acilde belki hasta vardır diye göz gezdirdim ama yoktu. Hastanede 17 saat 49 dakikadadır neredeyse hiç bir olay olmamıştı. Kafeye gittim. Kendime en sevdiğim kahveyi aldım. Aklıma Eylül geldi. Bahçeye çıktım ve ilk beraber oturduğumuz banka gittim. Ömer beyin ameliyatı 2 gün sonraya alınmıştı. Sebebi bilinmeyen. Ama ben biliyordum. Eylülün yarası sebebiyle Oğuz iki gün sonraya erteledi ameliyatı. Ben bunları düşünürken yanıma koşarak Özgül geldi. Hastayı bizim doktorlarımızdan biri getirmişti. Kim olduğunu biraz merak ettim. Kahvemi tek yudumda içtim ve koşarak Özgülün arkasından gittim. Acile geldik. Gördüğüm manzarayla büyük bir şok geçirdim. Onun burada ne işi vardı ve niye ikisi yanyanalardı?

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin