43. BöLüM ~ Esma'nın Tepkisi ~

200 17 75
                                    

Ali başını zarftan kaldırdı ve bana baktı. Yavaşça kafamı yüzüne kaldırdığımda o bal gözlerinden damlaların aktığını gördüm. Sevdiğim adam ağlıyordu. Içim daha kötü oldu. Mektuba bir daha baktı ve kağıdı kutunun içine geri koydu. Gözyaşlarımın içinden Ali'nin ne yaptığına bakıyordum. Kutuyu kapattı ve yatağın altına doğru ittirdi. Yapabileceği hiç bir şey yoktu. Annesi belki de şuan onu izliyordu. En azından görme şansı vardı. O bal gözleri en köyü halini almıştı şuan. Acınası bir durum değil ama annesinin varlığını bugün benim dilimden öğrenmişti. Üzücü bir durumdu ama elimden gelen hiç bir şey yoktu. Annesinin de bir an önce cesaret toplayıp oğlunun karşısına çıkması gerekiyordu. Ali kafasını kaldırdı. Bal gözlerini daha iyi görüyordum. Ali'nin ağlaması canımı yakıyordu.

 Ali'nin ağlaması canımı yakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10 saat sonra..

Yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştım. Ben yatağa yan yatmış , Ali de göğsüme sokulmuştu. Saçlarını okşamaya başladım ve dün olanları düşündüm. Ali için zor geçecek bir iki gün olacaktı. Kıpırdanmaya başlayınca hafif yerimde doğruldum. Ali de gözlerini açtı. O da ağlamıştı.

Ali:Günaydın hayatım..
Eylül:Günaydın sevgilim.. Daha iyi misin?
Ali:Biraz uyumak iyi geldi. Ama aklıma bir soru takıldı. Madem annem ölmedi , bizi nasıl izliyor?
Eylül:Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum ama er geç karşına çıkacaktır. Ömür boyu senden ayrı kalamaz ya?
Ali:Umarım..

Yerimizde doğrulduk ve bir daha sarıldık. Benim karnım guruldayınca mecburen kalktık. Ayşegül abla uyanmıştı ve kapısı açıktı. Yatak toplama sesleri geliyordu. Demek ki henüz uyanmıştı. Ona günaydın dedikten sonra Su ve Rüzgarın odasına girdim. Meleklerim önceden uyanmışlardı yine. Yanıma Ali de geldi. Arkamdan bana sarıldı. Sanki dünden kalan tüm eski haller geride kalmış gibi. Ama aklımızda hâlâ bir kaç soru vardı. Ali de merak ediyordu annesini.. Bebeklerimizi de aldık ve dayılarının odasına hücum ettik. Berk uyanmıştı , yorganı da sadece bacaklarını kapatacak şekilde örtmüştü. Bizi görünce küçük bir sevinç yaşandı. Aliyle Su ve Rüzgarı Berk'in üzerine verdik. Ama Su galiba Berk'i sevmedi. Rüzgarda belli belirsiz kahkaha sesleri çıkarıyordu.

Berk:Adamım benim yaa..🤩
Eylül:Sevdi seni sevdi.
Ali:Oğlum? Sevdin mi dayıcığını ?

(Belki de Ali ilk defa oğlum dedi şu anda..)

Eylül:Hadi kalkın hep beraber kahvaltı yapacağızz..!
Ali:Ayşegül abla hazırlan istersen..😁
Ayşegül:Tamam oğlum.
Eylül:Kalkın Denizoğlulaarr..!
Ali:Sen ne güzel Denizoğlu dedin öylee..😘
Eylül:Yaa..😘
Ali:Hadi hazırlanalım amaa..😁
Eylül:Evveett.. Bende Esmalara , Oğuzlara ve Ipeklere haber veriyoruum..!
Ali:Iyi olur hayatıım..😁

Bu Ali'ye iyi gelecek , belki de kısa bir süre de olsa annesini unutturacaktı. Hemen yatak odasına çıktık ve hazırlamaya başladık. Aklıma annem geldi ve onu da aradım. Herkes gelmek üzere anlaşmıştı. Dolabımı açtım ve Ali ile hazırlanmaya başladık.
(Yapana kadar cidden anam ağladı burdaağ..)
........................................................

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin