41. BöLüM ~ Sen Haklıydın ~

182 12 36
                                    

Acilde bu sefer de küçük bir çocuk vardı. Ona yönelirken Dilaraya bakışlarımdan attım. Yine de kızamıyordum ama. O da Napıyım bakışı attı bana. Gel diye işaret ettim. Biz işaretleşirken bir anda karnımda bir acı hissettim. Sadece küçük bir "Ayy..😣" diyebildim. Dilara hemen yanıma geldi. Özgülün sürdüğü ameliyat malzemeleri arabasına çarpmıştım. Demiştim size şansımı 1,2 saatlik ameliyatta kullandığımı.

Dilara:Ayy hocam iyi misiniz?
Özgül:Hocam?
Eylül:Tamam tamam ben iyiyim. Özgül sen dön işine. Dilara az gelsene benle.
Dilara:Tamam hocam. Acıyor mu?
Eylül:Biraz. Gel gel.

Onunla ilaç odasına girdik. Bana acile çağırması karşılığında pansuman yaptı. Insanın hayatta böyle bir komikliği olmalı yaa.. Iyi ki Dilara var ama.. 😉

Dilara:Ayy hocam ben özür dilerim yaa..
Eylül:Sen bir şey yapmadın ki yaa..😄
Dilara:Olsun hocam. Acıyor mu?
Eylül:Ha..Aay.. Sen hastalara da böyle mi yapıyorsun?
Dilara:Hocam sizin ViP iyileştirici bantınızı hazırladım daa..😁
Eylül:Gel buraya gel. Senin yüzünden hastayı da unuttuk zaten.

Dilara ile beraber küçük çocuğun yanına geçtik. Sedyede oturuyor , annesinin telefonundan video izliyordu. Tatlı bir çocuktu. Beni görünce gözleri parladı bir an. Hasta bilgilerinden adının Ayberk olduğunu öğrendim. Annesi de Sibel Hanımdı. (Ne uydurdum yaa.. Fazin bayaa müq hee..)

Ayberk:Anne bak beyaz önlüklü abla geldi..!
Sibel:Gördüm oğlum. Merhaba doktor hanım.
Eylül:Merhaba. Ayberk nasılsın?
Ayberk:Iyiyim. Adın ne?
Eylül:Eylül.
Ayberk:Adın çok güzelmiş. Gözlerin de. Tıpkı Leyla'nın gözleri gibi. (Hatırlayanlar?)
Eylül:Hmm.. Leyla'nın da gözleri güzel mi peki?
Ayberk:Okuldaki en güzel gözler onun. Baktıkça sanki bir kısmında denizde yüzüyormuş , bir kısmında da ormanda geziyormuş gibisin. Değişik yani.
Eylül:Demek öyle. Seviyor musun onu bakalım?
Ayberk:Aslın..

Ayberk sevip sevmediğini söyleyecekken Özgül geldi.

Özgül:Eylül hocam..?
Eylül:Evet Özgül?
Özgül:Dün sonuçlarını Oğuz hocaya gönderdiğiniz hastada bir sorun var hocam.
Eylül:Ne gibi bir sorun? Ben bakamadım bile tomografi sonuçlarına. Oğuz ne diyor?
Oğuz:Kanser kanka. Köpeğinin ısırması da bir işaret.
Ayberk:Köpek mi ısırmış?
Dilara:Gel biz seninle fotoğraf çekmeye gidelim de Leyla'ya gösterecek havalı fotoğrafların olsun. Gel gel. Dikkat et. Tamam. Annesi sende gel. Hocam biz emardayız.
Eylül:Tamam dilara. Görüşürüz bakalım.
Ayberk:Görürüşüz Eylül abla.

Ayberk ve annesi gittikten sonra Oğuz daha açık konuşmaya başladı.

Oğuz:Kadını köpeği uyarmış diyebiliriz.
Eylül:Sen nasıl anladın peki?
Oğuz:Daha tam emin değilim. Test yapmaya gidiyorduk bizde.
Eylül:Hasta senin kanka.
Oğuz:Eğer hâlâ yorgunsan..
Eylül:4 saatlik uykuyla duruyorum sadece.
Oğuz:Dinlen istersen bugün. Ameliyatın var mıydı?
Eylül:Yok.
Oğuz:O zaman tıpış tıpış. Hadi evine kankacığım.
Eylül:Itiraz edemeyeceğim.
Oğuz:Görüşürüzz..
Eylül:By..

Evime gitmek için sabırsızlanıyordum. Yolda giderken Ali'yi aradım.

Ali:Geliyor musun hayatım?
Eylül:Sonunda. Evimi özledim yaa. Bi de birilerini..😀
Ali:Bizde seni çok özledik hadi gel.
Eylül:Yoldayım. By..
Ali:By..

Sürmeye devam ettim. Kısa sürede evdeydim. Kendimi yatağa atmamak için zor tutsam da biraz Su ve Rüzgarla , hatta Ali ile ilgilenmem gerekiyordu. Kapıyı çaldım. Bir süre sonra kapıyı Ayşegül abla açtı.

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin