22. BöLüM

295 13 0
                                    

Beraber acilden çıktık. Kadını takip ediyorduk. Alp arkamdan koşarak geliyordu. Geldiğimiz yer çok tanıdıktı..Esma'nın kafesi. Kapının önünde de bir adam vardı. Kafenin kapıları kilitliydi. Alp'e döndüm. Alpin gözünden bir damla yaş düştü.

Alp:Hocam..Esma'nın b..babası..😧
Ali:Ne! Hemen hastaneye git ve sedye getir. Koş Alp koş!
Alp:Tamam hocam.

Dedi ve hızlıca hastaneye koştu. Adamın göz bebeklerine baktım. Işığa duyarlıydı. Esma'nın babasıyla böyle bir tanışma düşünmemiştim. Esma duyunca kesin bayılacaktı.

Alpten

Ali hocanın dediği gibi Hemen hastaneye koştum. Esma'nın babası yerde yatıyordu. Esmaya söylemeye cesaret edemedim. Bir kaç hemşire , sedye ve bazı temel eşyalarla kafenin önüne geri döndüm. Oğuz hoca da arkamdan koşarak geliyordu. Ali hoca göz bebeklerine bakıyordu. Beni görünce maskeyi aldı ve Necati amcaya taktı. Necati amca emekli lise müdürüydü. Oğuz hoca Ali'nin yanına geldi.

Oğuz:Necati amca?
Ali:Ben hariç herkes biliyormuş meğer.
Oğuz:Emekli lise müdürü ve Esma'nın babası.
Ali:Kurtulması gerek.
Alp:Esma kesin bayılacak.

• 1 saat sonra • Ali Asaftan •

Alp ve Oğuzla kafede boş bir masaya oturduk. Alp nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Necati amca kalp krizi geçirmiş. Biz de son anda yetiştik. Şuan yoğun bakımda yatıyor. Yarın uyanır.

Alp:Hocam ben nasıl söyleyeceğim ya😣
Ali:Bir anda söylersen bayılır.
Oğuz:Bir anda söylemezsen de bayılır.
Alp:Bayılacağı kesin zaten.
Ali:Ben konuşurum istersen. Ve ya Eylüle söyleriz. Baharla derler.
Oğuz:Ama yine yanlarında duralım. Iki hamile Esmayı tutamazlar ki.
Ali:Haklısın. Ben Eylülle konuşacağım. Oğuz sen de Baharla konuş. Alp sende Esmaya görünme. Mümkünse hastaneden git. Esma büyük ihtimal kızların yanındadır.
Alp:Tamam hocam. Teşekkürler.
Ali:Ne demek oğlum..😁
Oğuz:Görüşürüz.

Alp gitti. Oğuzla kahvelerimizi bitirdik. O Bahar'ı bende Eylül'ü aradım. Ikisi de aynı anda açtı.

Oğuz:Bahar?
Ali:Eylül?

Yaklaşık 5 dakika olayı anlattıktan sonra onlara yapmaları gerekenleri söyledik. Ve aynı anda telefonlar kapandı.

Ali:Eylül tamam.
Oğuz:Bahar da.
Ali:Ameliyatın var mı?
Oğuz:Yok. Senin?
Ali:Yok. Kızları pikniğe mi götürsek?
Oğuz:Iyi fikir kardeşim. Tekrar arayalım o zaman.
Ali:Ben Esmayı da arıyayım ve o nefis kurabiyelerinden yapsın.. Tadı efsane oluyor çünkü.
Oğuz:Bende çok seviyorum yaa.
Ali:Bi dee üzümlü kurabiyeyii..
Oğuz:Oyy..Hemen ara kardeşim..
Ali:Arıyorum.

Esma gelebileceğini söyledi. Piknikte karar kıldık. Çekmeköy idealdi. Kızları aradık. Baharın da hastası yokmuş. Kızlar 10 dakika sonra yanımıza geldiler.

Bahar:Pikniğe gidiyormuşuz?
Ali:Evet Bahar.
Eylül:Bizi eve bırakın da hazırlayalım bir şeyler.
Oğuz:Esma o nefis kurabiyelerinden yapacak. Yani yemekler Esmadan.
Bahar:Üzerimizi değiştirsek?
Oğuz:Abi o zaman ben kızları alıyım. Sen malzemeleri hazırla. Konum atarsın. Esmayı da al oraya gel. Ben kızlarla gelirim.
Ali:Güzel plan.
Eylül:Kankamm..

Dedi ve sarıldılar. Herkes telefonunun sesini açtı ve ayrıldık. Arabama bindim ve en yakın malzemeciye gittim. Bir kaç mangal malzemesi aldım. Oradan çıktım ve kasaba gittim. Kasapçı abi beni tanıdı.

Ahmet:Ali her zamankinden mi olsun?
Ali:Yok Ahmet abi. Aile genişliyor. Şunlar olsun.
Ahmet:Aile genişliyor derken?
Ali:Eşim ve ikizlerimiz. Bahar , Oğuz, Esma ve biz.
Ahmet:Grupça gidiyorsunuz demek.
Ali:Evet abi.
Ahnet:Iyi. Al bakalım. Hadi. Iyi eğlenceler.
Ali:Sağol abi. Görüşürüz.
Ahmet:Görüşürüz.

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin