38. BölüM ~ Kaza ~

262 16 33
                                    

4 saat sonra..

Gözlerimi açtığımda Alp bizi uyandırmaya çalışıyordu.

Alp:Oh sonunda uyandınız hocam. Neler oldu neler?
Oğuz:Noldu oğlum çıldırtma insanı!
Alp:Cansu hanım ortalığı dağıttı. Sinan bey sizi odasına çağırıyor. Bu rezillik hakkındaymış.
Oğuz:Geliyorum hemen.
Kalktıktan sonra kızlara baktım. Eylül yeni uyanmıştı. Gözlerinin maviliğinden belliydi. Duruyu kucağına verdim ve odadan çıktım. Alp yanlarında duracaktı. Hızlı adımlarla Sinan beyin odasına gittim. Cansu yine her şeyi berbat ediyordu. Etmeye de devam edecekti. Derin bir nefes alarak kapıyı tıkladım.

Sinan:Oğuz?
Oğuz:Sinan bey yaşananlar için özür dilerim.
Sinan:Senin suçun yok ama kardeşinin burada olmaması gerek. Duymuşsundur yine ortalığı dağıttı.
Oğuz:Sinan bey ben halledeceğim.
Sinan:En yakın zamanda olması iyi olur.
Oğuz:Tamam Sinan bey.
Sinan:Çıkabilirsin.

Sinan bey haklıydı. En kısa sürede Cansunun gitmesi gerekiyordu. Öz olmasa da kardeşim olarak geçiyordu. Uzatmadan izin aldım ve hastaneden çıktım. Çocukluğumun geçtiği ve hâlâ aynı evde oturduklarını düşündüğüm aileme gittim. Aslında tam aile denemezdi. Benim tek ailem Bahar ve kızımdı. Ev aynı duruyordu. Kapıdaki çiçeklerden hâlâ birilerinin oturduğu anlaşılabilirdi. Bahçeden geçip kapıya ilerledim.

Kapıyı tıkladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıyı tıkladım. Içeriden ''Geliyorum..!" sesi geldi ve kapı açıldı. Karşımda üvey annem vardı. Annem bile denemezdi aslında. Babam gerçek annem kanserden ölünce bu kadınla evlenmişti. Bir süre bakışıntan sonra babamı sordum. Arka bahçede olduğunu öğrenince bir şey demeden arka bahçeye gittim. Babam içki şişesi elinde koltukta oturuyordu. Beni görünce uzun bir kahkaha attı. Bahçe kapısından bakıyordum ona. (Babanın adını bilen yazsın..)

Baba:Aa Oğuz? Niye geldin sen bakıyım?
Oğuz:Bir şey sormaya geldim. Çok durmayacağım.
Baba:Ne soracaksın ki?
Oğuz:Cansu neden başka Bir yere gitmedi!

O sırada üvey annem de bizim konuşmamızı izliyordu.

Baba:Kız benim sanane oğlum..!
Oğuz:Yine içmişsin..
Baba:O kız burada duracak.
Oğuz:O kızım dediğin insan bugün hastaneyi dağıtmış! Senden tek isteğim onu benden uzaklaştırmandı baba! Eğer gitmezse hastaneden kovulacağım! Ve seni işte o zaman asla affetmem!
Baba:Affetmezsen affetme! Sana mı kaldım ben yaa?
Oğuz:Onu o zaman görürüz!

Dedim ve bir hışım evden çıktım. Yolda biraz hızlı gidiyordum. Anlayınca yavaşladım ama iş işten geçmişti.

Az da meraklanalım ama..🍁

Eylülden

Oğuz , Duruyu bana verdi ve hızlıca kapıdan çıktı. Saat 7 olmuştu. Bahar da uyandı. Duru ateşlenince gece ikisi de hiç uyumamışlardı. Duru kucağımdaydı. Emzirmesi için Bahar verdim. Alp de ameliyat izlemek için odadan çıktı. Bahar Duruyu emzirince hazırlandık ve odadan çıktık. Telefonla Oğuzu aradım. Telefonu açmadı. Merak ettim çünkü kankam eli kanda olsa bile telefonlarımı açmamazlık yapmazdı. Bahar ve Duruyu eve bıraktım arabamla. Hemşireler de Oğuzun arabasıyla çıktığını söylediler. Konumdan Oğuza baktım. Telefonu açıktı ve onu konumdan buldum. Ama yolun ortasında niye duruyordu ki? Aklıma kötü düşünceler gelmeye başlamıştı bile. Son hız gösterilen konuma gittim. Yaklaştıkça siren sesleri duyuluyordu. Polisler müdahaleye başlamıştı. Arabamı kenara çektim. Umarım aklımdan geçenler gerçeğe dönüşmez.. Polis ilk başta beni durdurmaya çalışsa da doktor olduğumu söyleyince geçmeme izin verdiler. Hayır.. Olamaz.. Bu.. Bu Oğuzun arabası ve ağaca çarpmış.. Hemen şoför koltuğuna koştum. Oraya gitmemle yıkılmam bir oldu. Bu Oğuzdu.. Sakin olmaya çalışarak kontrol etmeye başladım. Arkadan bir görgü tanığı da olayı anlatmaya çalışıyordu. Başından darbe almıştı. Kanıyordu her yeri. Gözyaşlarımı artık tutamadım. Aracın önü neredeyse yok olmuş gibiydi. Büyük ihtimalle kaburgalarında çatlak vardı. Yavaş yavaş ambulans sesleri duyulmaya başlandı. Artık ambulans buradaydı. Çalışanlar sedyeyi getirdiler. Gelen Dila ve arkadaşlarıydı. (Ilk bölümlerde olan teknisyen Dila.. Diğerleri de Ahmet ve Cengiz..)

Belki de her şey bir gülümseme..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin