big and strong man

1.5K 97 17
                                    

“Erkencisin.” Natasha kahvesini doldururken Steve'e baktı “Maalesef bazılarımız yalnız uyumak zorunda kalıyor.” Kızıl saçlı kadın kahvesinden bir yudum aldı “Çok yazık. Joyce az önce gitti.” Steve şaşırmış gibi davranarak “Joyce burada mıydı?” Nat gülümsedi “Korkunç bir yalancısın.”

Tony kafasını kaşıyarak merdivenlerden iniyordu “Günaydın, Tony. Uykusuz duruyorsun.” Tony de kahve doldurmak için kadının yanına gitti “Uyumam için daha az gürültü yapmanız gerekiyordu.” Tony kahvesini alıp hızlı adımlarla koltuğa geçti.

“Günaydın, Rogers. Bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı?” Steve kafasını ellerinin arasına aldı. “Özür dilerim. Sana her şeyi anlatacağım. Odama gelmek ister misin?” Tony işaret parmağını iki yana salladı “Hayır, hayır, hayır. Sen orada aklımı kolayca çelebilirsin. Dinliyorum.”

Steve derin bir nefes aldı “Joyce, Natasha'nın sana açılmadan önce benimle buluşması için ayarladığı kişiydi.” Natasha da kahvesi ile gelip oturdu “O gün beni sana gitmem için ikna eden kişiydi diyebilirim. Geç kalmamam gerektiğini söyledi ve-” Steve gülümsedi “doğruyu söylemek gerekirse beni ağlattı.” Natasha'ya bakıp devam etti “Seni sevdiğini de söyledi.”

Natasha yanaklarının kızardığını fark etmişti. Gizlemek için yere baktı. “Beni affedecek misin?” Tony yerinden fırlayıp sevgilisinin kucağına oturdu “Affetmek için yanıp tutuşuyorum.” dudaklarını öptü. “Heeey” kadın ellerini salladı “ben hâlâ buradayım umarım farkındasınızdır.”

Tony bayıldığı dudaklardan ayrılıp arkasını döndü “Dün gece sen bizim farkımızda değildin sanırım?” Natasha eline geçirdiği minderi Tony'nin kafasına fırlattı “Kapa çeneni!” Esmer adam güldü ve kafasını sevgilisinin boynuna gömdü “Hadi odamıza gidelim.”

Steve sevgilisini kucağına aldı ve kapıya yöneldi. Tony arkadan çocuk gibi Natasha'ya dil çıkarıyordu. Natasha bu sefer kızamayıp gülmüştü. Tony'e el sallayıp gidişlerini izledi.

Odaya vardıklarında Steve kucağındaki adamı indirdi ve dudaklarını öptü. Nasıl bu kadar kısa sürede onu böyle özleyebiliyorum? diye düşünmeden edemedi.

çok sık smut oluyo ama steve tony bu neyse smut uyarısı

Dudakları kısa bir süre ayrıldıktan sonra Steve tekrar Tony'e doğru hamle yapıp dudaklarını yakalamaya çalıştı. Esmer adam kafasını geriye çekti ve dizlerinin üzerine çöktü. Elleri Steve'in pantolonunun düğmelerine ulaştı ve açtı.

“Tony-” Steve devam edemeden Tony dudaklarını Steve'in aletine kapatmıştı. Henüz tam sertleşmemiş olmasına rağmen esmer adam emmeye devam ediyordu. Dudaklarının arasındaki sertleşmeyi hissedince daha da hızlanmaya başladı.

Steve elini Tony'nin saçlarına atmış kendine bastırıyordu. Gözleri kapanmış, dudakları hafif aralıktı. Her bulduğu fırsatta Tony'nin adını sayıklıyordu. “Daha fazla dayanamayacağım.” Tony ayağa kalktı ve pantolonundan kurtulmaya çalıştı.

Steve de aceleyle tişörtünden kurtuldu ve yatağa oturdu. Tony pantolonu çıkarınca onu kucağına çıkardı ve aletine oturttu. Esmer adam sesli bir şekilde inledi ve hareket etmeye başladı.

Steve ellerini Tony'nin tişörtünün içine sokmuş sırtını okşuyor vakit buldukça kalçasına iniyordu. Tony başını sevgilisinin omzuna dayamış güç alırken daha da hızlanmaya başladı.

Sarışın adam sevgilisinin kafasını kaldırıp dudaklarını öptü. İkilinin inlemeleri birbirine karışıyor, nefes alış verişleri hızlanıyordu. İkisi de boşaldı ve bir süre böyle kaldılar.

Bu uzun değildi ehehehhe smut sonu

Tony'nin kolları Steve'in boynuna dolanmış, dudakları ensesini öpüyordu. Steve sevgilisinin kokusunu ciğerlerine doldurmuş, her köşesini öpmüştü.

“Bir daha beni yatağından kovma. Çok uzun bir geceydi.” Tony gülümsedi “Kovmam. Tartışsak bile benimle kal olur mu? Senin kokunu almak bile bana yeter.”

Steve duştan sonra biraz uzanmış dinleniyordu. Tony ise üzerine Steve'in tişörtlerinden birini giymiş etrafı karıştırıyordu. Radyonun düğmesine bastı.

Çalan şarkıya hafifçe eşlik etti. Eline geçirdiği tarağı mikrofon olarak kullanmaya başladı ve Steve'e döndü. Nakarata geldiğinde sesini yükseltip devam etti.

Come a little bit closer 
Biraz daha yakına gel
You're my kind of man 
Tam benim tarzımda bir adamsın
So big and so strong 
Çok büyük ve çok güçlü
Come a little bit closer 
Biraz daha yakına gel
I'm all alone and the night is so long
Yapayalnızım ve geceler çok uzun

Steve'i işaret ederek söylemeye devam etti. Sarışın, adamın hareketlerine gülüyor ve kafasını ritme göre sallıyordu. Şarkı bittiğinde Steve kollarını iki yana açtı “Büyük ve güçlü adamın seni bekliyor.” Tony gülerek kucağına atladı.

“Restorandaki çocuk çok tatlıydı. Senin Iron Man olduğunu bilse ne yapardı acaba?” Tony ruhsuz bir şekilde yanıt verdi “Bilmiyorum.” Steve hayallere dalmış bir şekilde konuşmaya devam etti “Bir gün belki bizim de olur.” Steve güldü “Yani evlat ediniriz.”
“Onu o zaman düşünmeliyiz.”

Steve doğrulup Tony'e baktı “Ne oldu, Tony? Pek istekli değilsin. Bir sorun mu var?” Tony Steve'in kollarından kurtulup yüzüne baktı. “Bilmiyorum. Be-ben ve babalık. Yan yana hayal edemediğim iki kelime.”
“Bence senden harika bir baba olur. Ama seni zorlamak istemiyorum. Dediğin gibi sonra konuşabiliriz.” Tony kafasını tekrar gömdü ve gözlerini kapadı.

Howard daha iyi bir baba olsaydı belki de bundan korkmazdı. Steve ile arasının açılmasını istemiyordu. Özellikle de ona bir aile veremeyecek olacağını düşünüyor ve ona acı çektirmemek istiyordu. Tüm bunları düşünürken uykuya daldı.

moondust | stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin