Bir ay sonra
Tony boynuna değen dudaklarla irkildi ve hafifçe yerinden sıçradı “Özür dilerim. Korkuttum mu?” Esmer adam arkasını döndüğünde sevgilisiyle karşılaştı.“Hayır, hayır. Sadece biraz dalmışım.” elindeki kalemi salladı “Bilirsin, zırh işleri.”
“Ah çok iyi biliyorum. Günlerdir sadece geceleri buradan çıkıyorsun. Uyuduğundan bile emin değilim.” Steve ellerini Tony'nin yüzüne koydu “Bir sorun mu var?”Tony yüzünü kurtarıp kalemi masaya ritimle vurdu “Ha-hayır yok. Sadece şunları bitirmem gerek.” hologramları bir şey anlayacakmışcasına Steve'e gösterdi. Steve kafasını salladı “Yalan söylüyorsun.”
“Hayır! Söylemiyorum. Sana yalan söylemem.”
“Kekeledin ve ritim tutuyorsun. Streslisin, Tony. Sorun ne? Bana söyleyebilirsin. Her zaman yanındayım.”Tony gözlerini mavilere birleştirdi ve bir süre sessiz kaldı. “Özür dilerim.” ayaklarına baktı ve tekrarladı “Özür dilerim.”
“Ne için özür diliyorsun?” Tony'nin gözleri dolmuştu, Steve'e bakarsa sakin kalamayacağını biliyordu.“Çocuk. Özür dilerim, Steve. Senin hayatını mahvetmek ve hayallerini yıkmak istemiyorum ama bunlar bana çok uzak şeyler.”
Benim bu konuyu tekrar gündeme getirmek gibi bir niyetim yoktu ama madem istiyorsun konuşalım.” Steve kollarını bağlayıp Tony'i dinlemeye başladı “Steve bir aile kurmak istediğinin farkındayım. Herkes ister. Eminim güzel bir şeydir de. Ama-” yutkundu “Ben aile kurabileceğin birisi değilim, Steve.”
Bu sözler Steve'in yüzüne tokat gibi çarpmıştı “Na-nasıl yani? Bunca şeyden hiçbiri ciddi değil miydi? Ben de her zamanki gibi eğlencesine takıldığın biri miydim?” gözlerinin dolduğunu hissetti ve daha fazla konuşmadı.
“Hayır, Steve. Be-ben öyle demek istemedim. Sadece- Ben sana istediklerini veremem Steve. Özür dilerim.” Steve sevgilisine yaklaştı “Ben bunları en başında biliyordum, Tony. Belki bir şekilde fikrin değişir diye düşünmüştüm. Eğer bunlar Howard yüzündense-”
“Onun adını dahi duymak istemiyorum!” Steve korkuyla geri çekildi.Bir süre süren sessizlikten sonra Steve konuşmaya başladı “Bak, seni tüm benliğim ile seviyorum. A-ama sanırım biraz ara vermeye ihtiyacımız var. Birbirimizi daha da incitmeden.” Steve dokunsa ağlayacak duruma gelmişti. Tony'nin yüzüne dahi bakamıyordu “Bence de en doğru karar bu olacak.” sertçe yutkundu ve devam etti “Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum.” sesi titriyordu. Daha fazla konuşamadı.
Natasha telaşla içeri girdi “Gitmemiz gerek, asanın yerini bulduk. HYDRA'nın elinde daha korkunç şeylere sebep olmadan almamız gerek. Çabuk giyinin jette bekliyorum.”
Aradaki gerilim Natasha'nın sözleriyle az da olsa dağılmıştı. İkisi de hemen hazırlanıp jete bindi.
•
“Thor arkanda!” Clint telaşla bağırdı ve karşısına çıkanları vurmaya devam etti. “Sığınak sanal bir kalkanla korunuyor. Ne yapabilirsin, Tony?” Esmer adam Natasha'nın sözleriyle gerçek hayatta olduğunu fark etmişti. “Düzeltemeyeceğim bir şey değil.”
Sığınağa girdiğinde karşısına çıkanları yere serdi ve adadan gelen enerjiyi takip etti. Steve ise peşinden girmiş, beklenmedik tehlikelere karşı önlem alıyordu.
“Ödül birkaç adım önümde.” Tony asaya doğru adım atıyordu. Asayı aldı ve yavaşça kutuya yerleştirdi. Çıkıp gitmek üzereyken duyduğu sesle irkildi.
“Steve, Nat, Thor, Clint, Bruce??? İyi misiniz?” Natasha nefes nefese yanıt vermek için mikrofonuna ulaştı “Tony! Steve vuruldu!”
Kahverengi gözlü adam olduğu yerde kaskatı kesilmişti “Tony! Cevap ver!”
“Ge-geliyorum! Jete gidin! ÇABUK!” Tony olabilecek en hızlı şekilde uçup Steve'in yanına ulaştı “Hey, buradayım Steve. Sakin olmaya çalış tamam mı?”Ellerini yaraya bastırdı ve kan kaybını önlemeye çalıştı. “Steve gözlerini benden ayırma! Ve mümkünse bana yanıt ver.”
“Tony- İyiyim.” Tony gözlerini mavilerle buluşturup hiç ayırmadı “Seninleyim. Seninleyim ve her şey iyi olacak.”Hastaneye ulaştıklarında adamı aceleyle sedyeye taşıdılar. Tony peşinden koşuyordu ama ameliyathaneye girdiğinde kapıda kalakalmıştı. Kanlı ellerine bakıp Natasha'ya döndü. Daha fazla bir arada tutamayıp ağlamaya başladı.
Esmer adam dizlerinin üzerine çökmüş ellerindeki kırmızılığa bakıyordu. Bruce yanına koşup elini omzuna attı “Tony, sakin olmam gerek. O seni böyle görmek istemez. Eminim iyi olacak.” Tony'nin yüzünü avuçları arasına aldı “Bana inanıyorsun değil mi?”
Tony yaşlarıyla ıslanmış yüzünü Bruce'a odakladı. Kafasını onaylar şekilde yukarı aşağı salladı. “Şimdi gel benimle ellerini temizleyelim.” Saçlarına gri düşmüş adam arkadaşının kolunda girdi ve tuvalete götürdü.
•
Saatlerce süren beklemeden sonra doktor ameliyattan çıktı “O iyi mi?” Tony koşarak doktorun yanına gitti “Endişelenecek bir şey yok. Ama fazla kan kaybetmiş. Aranızdan birinden kan vermesini isteyeceğim.”
Kan alışverişi bittikten sonra Steve odaya alınmıştı “Uyanması biraz zaman alabilir. Refakatçi olarak kim kalacaksa uzun bir süre bekleyebilir. İyi geceler diliyorum.” doktor kafasını eğip uzaklaştı. Tony arkadaşlarına bakıp hepsiyle teker teker vedalaştı. “Sabah görüşürüz. Uyumaya çalışır olur mu?” Nat elini arkadaşının omzuna koydu. Tony burukça gülümsedi ve arkadaşına sarıldı.
Kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdi. Kapıda öylece durup Steve'i inceledi. Ses çıkarmamaya çalışarak kapattı ve yanıbaşındaki koltuğa geçti. Ceketini çıkarıp yanına serdi. Dirseklerini bacaklarının üzerine koyup sarışın adamı incelemeye başladı.
“Bu gece yanında kalacağım, birtanem.” Tony tekli koltuğa oturmuş Steve'i izliyordu. “Hatırlıyor musun beraber çıktığımız şu görevi?” gülümsedi ve devam etti “Sen yaralandığında hep ben ilgilenirdim. Hatta ilk öpücüğümüz o zaman gelmek üzereydi ama kapı çalmıştı.” güldü “O çocukları bir elime geçirirsem!”
“Peki ya arabada uyumalarımız? Seninle uçmam? Birbirimize açıldığımız o gece?” dolu gözlerle bakıyordu etrafa “Hayatımdaki en önemli anları hep seninle yaşadım. Daha bunlara pek çoğunu ekleyeceğiz.” yüzünde koca bir gülümseme belirdi “Daha evleneceğiz ve senin istediğin gibi bir aile kuracağız.” gözlerinden akan yaşları durdurmadı “Daha yapacak çok şey var. Lütfen beni bırakma.”
Kendince bir şarkı mırıldanmaya başladı “Love of my life, don't leave me. You've taken my love, you now desert me.” Gözlerindeki yaşlar akarken uykuya daldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
moondust | stony
Fanfictie«they love eachother, they just have some stuff to work out.»