purple

1.3K 70 30
                                    

HEYOO yeni bölümlerle geldim ve uyarı vereyim bu düğün gecesi bölümü o yüzdeeeeen

“Bu gece otelde kalın bence. Sizin gürültünüzü dinleyecek sabrım yok ve çok misafirimiz var.” Rhodey arabanın anahtarını Steve'e fırlattı. “Bizi kovuyor musun? Kendi kulemizden?”

Steve çok tatlı bir ses çıkarıp Tony'e baktı “Bizim kulemiz mi?”
“Hoşuna gitti mi?”
“O kadar hoşuma gitti ki-”
“Ah, lütfen susun! Hadi, güle güle.” Rhodes ikiliyi kapıya doğru itip el salladı.

“Evimizden kovulduk. Hem de düğün gecemizde.” Steve kocasına dönüp yüzünü avucunun içine aldı “Sorun değil. Zaten balayına gideceğiz, bırak bizi biraz özlesinler.” dudaklarına yanaşıp hafif bir öpücük bahşetti.

Steve kapıyı açıp kenara çekildi. Eliyle içeriyi gösterip “Önden milyarderler.” Tony kahkaha atıp içeri girdi. Araya eklenen altın sarısı detaylar dışında bembeyaz olan odanın yatağı normale göre daha genişti.

Ceketini çıkarıp yatağın kenarındaki koltuğa bıraktı. Ellerini pantolonun cebine koyup sarışın adama doğru adım atmaya başladı.

“Dünyadaki en şanslı adamım.” Steve'in ceketini düzeltti “Şey, belki de evrendeki.” Sarışın adam gülümsedi “En şanslının ben olduğumu biliyorum bu yüzden benimle tartışma.”
“Peki, Winghead. Şimdi öp beni.”

Steve kocasının dediğini yapıp dudaklarına eğildi ve ellerini yanaklarına koyup kendine çekti. İstemsizce oluşan heyecanını bastırmak için dudaklarını ayırıp Tony'nin boynuna eğildi ve kafasını gömdü.

Esmer, elini Steve'in ensesindeki küçük saçlara atıp okşamaya başladı. “Steve kafanı kaldırmalısın aksi takdirde anlam veremediğim heyecanım geçmeyecek.” Steve gülerek kafasını kaldırdı ve öpüşmeye tekrar döndü.

İşe dilini de kattığı anda ceketinde hissettiği eller onu soyuyordu. Kendisi de Tony'nin gömleğinin düğmelerine ulaşıp dikkatle çözmeye başladı.

Boynunu ve açıkta kalan göğsünü öpmek için eğildi. “Steve- siktir.” uzun boylu olan  yavaşça dizlerinin üzerine çöküp Tony'nin yüzüne baktı “Seni seviyorum.” açıkta kalan kasığına öpücükler kondurmaya devam etti.

“Ben d- seni seviyorum.” inlemeleri konuşması bölse de söyleyebilmişti sözlerini. Steve yukarıda gözlerini kapatmış kendinden geçen Tony'i gördüğünde belli belirsiz gülümsedi ve pantolonu yavaşça çıkardı.

Boxerının beline nazik öpücükler bırakıp ellerini kalçasında birleştirdi ve sıktı “Siktir!” boxerını zorlayan erkekliğini öpüp Tony'nin dudaklarından dökülen inlemeyi dinledi.

Bez parçasından kurtulup Tony'nin aletini dudaklarının arasına aldı “Ste- Sikeyim!” sarışın adam kalçalarından kavrayıp kendine daha da yaklaştırdı ve sertçe emdi.

Saçlarında hissettiği el onu daha da kendine bastıyor ve boğazına değmesini sağlıyordu. “Steve, daha fazla- dayanamayacağım.”

Sarışın adam çekilmeyip ağzına boşalmasını bekledi. Tony inlereyek boşaldığında, Steve geri çekilip ayağa kalktı. Kocasının dudaklarına kapanıp yatağa ilerlemesini sağladı.

“Sen yorulmak bilmezsin değil mi?”
“Konu sen isen hayır.” Tony gülüp yatağa çıktı ve geriye doğru ilerledi. Üzerindeki gömlekten de kurtuldu “Gel buraya, Kaptan. Seni bekliyorum.”

Steve pantolonunu çıkarıp yatağa çıktı ve emekleyerek Tony'nin üzerine geldi “Kaptanın sen olmasan ne yapardı bilmiyor.” dudaklarına öpücük bırakıp çekildi ve gülümsedi “Emin ol Iron Man de.”

Steve kocasının boynuna ısırıklar bırakıp kafasını kaldırdı. Alt dudağını emip ısırmaya başladığında Tony ellerini Steve'in sırtına koydu.

“Gömleğini çıkar.” Steve dizlerinin üzerinde yükselip düğmelerini açtı ve yavaşça çıkardı.

Tekrar Tony'e eğilip erkekliklerini birbirine sürttü. İkisi de aynı anda inledi ve sesi bastırmak için dudaklarını birleştirdiler.

“Şimdi, Rogers. Şimdi.” Steve boxerını çıkarıp erkekliğini serbest bıraktı. Tony'nin yanına gelip bacaklarına öpücük kondurdu ve kendi beline doladı. Parmağını Tony'nin içine ittirdiğinde çarşafları sıkan Tony'e baktı ve arttırdı.

“Hazırım. Hadi Stev-” konuşmasını bitirmeden girişinde hissettiği baskıyla nefesi kesildi. Steve içine girdiğinde Tony'nin bağırmaması için dudaklarını öptü.

“Steve bu-” kocasının ağzına inleyip bacaklarını daha da sıkıca bağladı. “Daha hızlı!” Steve hızlanmaya başladıkça Tony daha da inliyordu.

Doğru açıyı bulduğunda esmer olan acı ve zevkle karışık bir inleme çıkardı “Devam et Steve! Devam et!” Steve alnından akan tere aldırmadan vuruşlarını hızlandırdı. Tony'nin aletini eline alıp ileri geri hareket etmeye başladı. Tenlerin birbirine çarpışı, yapışkan sesler ve inlemeler odadaki tek seslerdi.

Esmer, sarışının eline boşaldıktan kısa bir süre sonra da Steve, Tony'nin içine boşaldı. Derin nefesler alıp kocasını öpmek için eğildi.

Steve Tony'nin içinden çıktı ve kocasına baktı. Hâlâ nefes nefeseydi. Eğilip kafasını göğsüne koydu. “Hayatımın en güzel günüydü. Ve gecesi.”
“Benim de sarışınım. Benim de.” Tony bacaklarının arasındaki ıslaklığı ve Steve'in tohumlarını hissedebiliyordu. Gözlerini kapadı.

Kocasının üzerinden inip yana yattı. Dirseklerinin üzerinde doğrulup Tony'e baktı “Yani şimdi biz evlendik mi? Bunu bana bir yıl önce söyleseler inanmazdım.”
“Ben de. Hayal gibi. Kendi aileni başlatmak.”
“Tam olarak başlamış değil aslında. Yani bizim ihtiyacımız olan bir üye daha var gibime geliyor.”

Tony gülümseyip yüzük taktığı elini Steve'in yanağına koydu “Evet kesinlikle ihtiyacımız var. Ama bir süre daha bekleyelim olur mu?” Steve kafasını sallayıp Tony'nin elini yanağından çekip kendininkiyle birleştirdi.

“Hâlâ gerçek değilmiş gibi hissediyorum.” yüzüklerine bakıp gülümsedi. “Ama gerçek. Rüya gibi ama gerçek.”

Kocasının üzerine çıkıp öptü ve kafasını boynundaki boşluğa gömdü. Burnunu hızla sürttüğünde Steve gülmeye başladı “Gıdıklanıyorum!”

Esmer olan da gülüp kendini bıraktı ve boynunu öptü “Çok güzel kokuyorsun.”
“Ter kokuyorum tatlım. Emin misin?” Tony durmayıp Steve'in kokusunu içine iyice çekti “Banyo etmemiz gerek.”
“Katılıyorum.”

Tony hızla yatağa atlayıp Steve'in yerinden sıçramasına sebep oldu “Uyan yaşlı adam. Bugün gidiyoruz.”
“Beni daha güzel bir şekilde uyandırabilirdin.” Tony dudaklarını büzdü “Bilmem. Eğlenceli olur diye düşündüm.”

“Nereye gideceğiz?” Tony Steve'in yanına uzanıp elini göğüsünde birleştirdi “Bilmem. Hiç düşünmedim. Sen nereye gitmek istersin?”
“Ben burada kalıp tüm gün boyunca-”
“Steve! Ciddi bir soru sordum!”

Sarışın adam gülüp kocasına kafasını çevirdi “Ben de ciddi bir cevap verdim.” Tony oflayıp ayağa kalktı ve belini ovdu. “Ben bir yer bulacağım. Şimdi kalk ve hazırlan.”

“Bunu nereden buldun?” Tony arabaya yanaşıp tavanına dokundu. “Benim de kendime ait yeteneklerim var.”

Esmer olan kocasını pek umursamayıp arabaya bindi. Arkasına yaslandığında aklınan burada geçen tüm anıları birer film şeridi gibi geçiyordu. “Hadi gel! Bu araba kendi kendine yürümeyecek.” Steve de arabaya bindi ve kocasının dudaklarına öpücük kondurdu.

moondust | stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin