Keyifli okumalar herkese.
Yegâne ilk bölümüyle sizlerle.
Umarım beğenirsiniz.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Sabah gözlerimi açtığımda yorgunluktan yataktan kalkamıyordum. Dün mimar arkadaşlarımla toplanmış ve güzel bir akşam yemeği yemiştik. Şarabı biraz kaçırmıştım ve başım ağrıyordu.
Sarsak adımlarla banyoya ilerledim. Güzel ve keyifli bir duşun ardından alt kata indim.
"Günaydın Nazlı."dedim mutfakta kahvaltı hazırlayan arkadaşıma.
Daha doğrusu aileme.
Nazlı benim her şeyimdi. Urfa'dan Muğla'ya daha on sekiz yaşında geldiğimde bana evini açmıştı O. Bana yardım etmişti. Param yokken destek çıkmıştı. Ona çok şey borçluydum.
"Günaydın Berrin kuş! Ben sana demedim mi o kadar içme diye. Bak bütün gece miden ağzındaydı."dedi omletin diğer tarafını çevirirken.
Dün gece aklıma gelirken yüzümü buruşturdum.
"Hatırlatmasan sevinirim..."dedim ve sandalyeyi çekip oturdum. Yaz ayında olduğumuz için bahçeye açılan kapıyı açmıştık. Sıcak ve temiz hava geniş mutfağa doluyordu.
"Ercüment de dün her zaman ki gibi sana..."
"Sulanıyordu diyelim terbiyemizi bozmayalım."dedim yan tarafta ki gazeteyi alıp kendime yelpaze yaparken. Cidden Bodrum bugün fazlasıyla sıcaktı. Üzerimde şortlu ve ip askılı beyaz pijamalar vardı ama yine de çok sıcaktı. Sonuçta yaz ayının başlarındaydık.
"Kızım adam şirketin sahibi. Patron yani. Sen kafayı yemişsin! Bu fırsat kaçar mı manyak! Şu adama bir şans ver."dedi ve omleti ikimize pay etti.
Gözlerimi devirdim ve bir salatalık dilimi ağzıma attım. Omuz silkmekle yetinirken Nazlı bana salaksın bakışları atıyordu.
Gönlümde biri yok sanıyordu.
Orası doluydu ama.
"Ciddiyim Berrin. Ercüment bas baya bana gelip itiraf etti. Senden çok hoşlanıyormuş. Hemde geçen yıldan beri. Staj zamanları neden hemen kabul edildik zannediyorsun şirkete?"
Kaşlarımı çattım ve huzursuzca kıpırdandım.
"Nazlı adam daha geçen sene boşandı üstelik bir yaşında bir kızı var. Ben böyle biriyle birlikte olamam."dedim ve çayımdan bie yudum aldım.
"Ne varmış canım? Boşanmış sonuçta. Suç mu tekrar sevmek?"
"Eski karısı tam bir manyaktı. Benim saçımı başımı yolar."dedim ve güldüm.
Gerçektende öyleydi. Bir kere Ercüment'e gizli baskına gelmişti. O zamanlar kızları Lina'ya hamileydi Gonca. Ercüment sekreterine odasında emirler yağdırıyorken onları yanlış anlamış ve şirkette ufak çaplı bir kavga çıkmıştı. Gonca'yı ben sakinleştirmeye çalışmışken sekreter kızı elinden zor almıştık. Evlilikleri de duyduğum kadarıyla Gonca'nın aşırı kıskanç halleri yüzünden bitmişti.
Usanmışlıkla iç çektim. Biraz Nazlı'ya takılsam fena olmazdı.
"Peki..şirketin diğer ortağı Adnan'ın gözlerini senden alamamasına ne demeli?"deyip kıkırdadım.
Bu sefer Nazlı gözlerini devirdi.
"Berrin.."
"Efendim canım.."dedim munzurca. Ekmeğime vişne reçelinden sürdüm ve keyifle ağzıma attım. Nazlı'nın durumu benden daha kötüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yegâne
Teen Fiction"Seviyor musun onu?"dedim titreyen sesimle. Gözlerini acı çekiyormuş gibi kapattı. Elimi ittirdi. Elimi yanağına koydum. "Yapma..."diye fısıldadı fakat yanağını avcuma yasladı. Gözlerim sulanmıştı. Onu o kadar çok özlemiştim ki... "Seni çok seviyoru...
