Keyifli okumalar herkese💐
🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐🌼💐
Berrin ve Nazlı yanyana koltuklarda oturmuşlar, birbirlerinin yüzlerine bakıyorlardı. Arkadaşları Burcu işi olduğu için çıkmıştı.
"Uzun zaman oldu ha görüşmeyeli?"dedi Nazlı gözlerini kaçırırken.
"Niye kaçtın benden?"
Nazlı derin bir nefes aldı. Berrin sabırsızca onun elini tuttu.
"Sana onca mesaj attım. Aradım...Neden hiç geri dönmedin. Bunca yıllık dostunu nasıl arkanda bıraktın Nazlı? Niye gittin Idris'le?"
Berrin karnına giren hafif ağrıyla elini karnının üzerine koydu. O sırada Nazlı onun hamile olduğunu fark etti ve duraksadı.
"Ben hamile kaldım. Sana söylemeye de utandım. Sonra...sonra biz konuşmaya devam ettik. Hamile olduğumu ona haber verdim O da beni yalnız bırakmadı. Evlendik. Hepsi bu. Başka bir şey yok."
Berrin sabırsızca soludu.
"Peki bana niye ulaşmadın bunca zaman Allah aşkına! Deliye döndüm."
Nazlı kaşlarını çattı.
"Çünkü İdris ile birlikte olduğumu öğrendiğinde verdiğin tepki hamile olduğumu öğrendiğindekinin yanında hafif kalıcaktı. Çok kızacaktın, belki aldırmamı isteyecektin. Bende korktum ve gittim. Daha sonra İdris...ailesinden hiç kimse ile görüşmemem gerektiğini söyledi. Telefonlarımı kontrol ediyordu. Belli etmesemde korkuyorum. Ama artık bir önemi kalmadı hiçbir şeyin. Alıştım ona. Bir aile olduk."dedi ve gözlerini Berrin'e çevirdi.
Berrin inanamayan gözlerle bakıyordu Nazlı'ya. Onca zaman ona destek çıkan, okumasına yardım eden, onun ayakta kalmasını sağlayan belki de tek dayanak olan Nazlı'mıydı bunları söyleyen?
"Nazlı bu sen değilsin...Aşk senin için çok önemliydi. Hep aşık olacağım adamla evleneceğim derdin. Sırf hamile kaldın diye zorunluluktan olsa bile evlenmezdin sen İdris ile. Eğer seni tehdit ediyorsa..."
"Hayır. Ben hep...bir ailem olsun istedim."dedi parmaklarıyla oynayan Nazlı.
Berrin bir süre sustu. Ne yapacağını ne diyeceğini şaşırmıştı. Bir an ağlamaya başlayan Nazlı ile elini tuttu. Ona bir peçete uzattı. Nazlı gözyaşlarını silip tebessüm etti.
"Bunca sene...neredeyse sekiz dokuz yıldır bir kere olsun ailemi didiklemedin. Kimden geldiğimi, babamın, anamın adını sormadın. Kim olduğumu merak etmedin. Ben kimim biliyor musun Berrin..."dedi içine kaçan sesiyle.
Berrin nefesinin tıkandığını hissetti.
"Ben Karademir'lerin kızıyım. Saruhan'ın kuzeniyim." Dediğinde Berrin kulaklarının uğuldadığını işitti.
Elini çekti. Gözlerini öte tarafa çevirirken başına bir ağrı girdi. Bu kadarı çok ağırdı. Nasıl? Nasıl yani? Hiçbir şey...tesadüf değil miydi?
"A-anlamadım. Ben-Benim Bodrum'a indiğim gün...Sahilde..sen..Yani bilerek mi oradaydın?"
Nazlı ağır ağır başını salladı.
"Peki kim? Kim sana geleceğimi söyledi!"dedi bir çırpıda. Heyecandan kalbi çırpınırcasına atıyor, nefesi tıkanıyordu.
Nazlı gözyaşlarına yenilerini eklerken uzun zamandır içinde tuttuklarını anlatmaya başladı.
"Sen evden çıkıp mektubu korumalardan birine verirken...Havin Yengem bahçedeymiş. Senin dağılmış halini görmüş. Takip ettirmiş. Bodrum otobüsüne bindiğini söylemişler, beni aradı. Fotoğrafını yolladı. Bu kızı yanında tut bende sana para yollayacağım dedi. İlk başta kabul etmedim ama yengem benden bunu istiyorsa kesinlikle önemli bir olay vardı. Aylarca para yolladı. Senin peşinden Saruhan da gelmiş. Hatırlarsın bir ara ev değiştirdik. Çünkü izimizi bulmak üzereydi. Yengem apar topar gitmemi söyledi oradan. Bende bir yalan uyudurdum sana. Sonra Saruhan'ı Çiçek diye bir kızla baş göz edince bu defa senin geri dönmenden korkup bana senin için birini bulmamı söyledi. Bende seni...Asef ile tanıştırdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yegâne
Teen Fiction"Seviyor musun onu?"dedim titreyen sesimle. Gözlerini acı çekiyormuş gibi kapattı. Elimi ittirdi. Elimi yanağına koydum. "Yapma..."diye fısıldadı fakat yanağını avcuma yasladı. Gözlerim sulanmıştı. Onu o kadar çok özlemiştim ki... "Seni çok seviyoru...