Keyifli okumalar herkese🌼Çok sonra buradayım ha?
Bundan sonra yoğunluk göstereceğim,
İnşallah ❤
Multimedya; Hatice
**
Behiye Hanım gördükleri karşısında şaşkınlıkla kalakaldı.
Karademirlerin Saruhan yeğenini öpüyordu!
Yaşlı kadının nefesi boğazına tıkanırken Şehriban'ı koridorun girişinde gördü. Gözlerini tekrar cama çevirdi. Bu kez de kızın iki elini avuçlamış, öpüp kokluyordu.
"Allah cezanı versin nasıl girdin oraya çocuk sen!"diye kendi kendine konuştu.
Biliyordu tabii,
Geçmişlerini biliyordu.
Bergüzar anlatırdı ablasına minik kızının ilk aşkını. Demek ki bu aşk hâlâ devam ediyordu.
Şehriban'ın buraya doğru geldiğini görünce hızla ona ilerleyip kolunu tuttu. Şehriban yine kadının onu azarlayıp kızacağını düşünüp kolunu çekmek istese de Behiye yorgun gözlerle ona bakıyordu.
"Şehriban ben fena oluyorum..."
Şehriban baygınlaşan kadının hızla koluna girip oturttu. Hemşireleri çağırırken koridorda bir curcuna oluştu. Sesleri duyan Saruhan son kez Berrin'i öpüp odadan ayrıldı. Göz açıp kapıyıncaya kadar ortadan kaybolmuştu.
Öteki tarafta Behiye yan gözle Saruhan'ın gittiğini gördükten sonra kendine geldi. Şehriban da dahil hemşireler buna anlam veremese de üstelemediler.
Şehriban Behiye'yi koridorda yalnız bırakıp işi olduğunu söyleyip üst kata çıktı. Avcunda gizlice aldığı randevu kağıdı vardı. Kadın doğum uzmanının yanına geldiğinde kadın gülümseyip içeri aldı onu.
"Buyrun.."
Şehriban derin bir nefes aldı.
"Ben kürtaj olmak istiyorum."
Doktor kadını hafifçe süzüp gözlerini kırpıştırdı.
"Babanın izni olmadan bunu yapamam hanımefendi."
Şehriban dişlerini sıktı.
"Eğer hâlâ o koltukta oturmak istiyorsan yapacaksın doktor."dedi burnundan soluyarak. Halbu ki bir kaç kişiyi doktorun yanına göndermişti. Niye şimdi zorluk çıkarıyordu?
Doktor ona ters ters bakıp hemşireye seslendi.
"Hanımefendiyi hazırlayıp çatala alın. Ben geliyorum."
Şehriban sedyeye uzanırken gözlerini yumdu.
Doğru olanı yapıyordu öyle değil mi?
Pişman olmamayı diledi.
Hasan'ın gözlerinde gördüğü o ifadelerden sonra bu bebeği doğuramazdı, biliyordu.
**
Berrin uyanalı bir hafta, hastaneden geleli iki hafta oluyordu. Olası komplikasyonlar için bir hafta bekletilmişti hastane de. Polisler yanına gelip bunun nasıl olduğunu sorduğunda ise, düğün alayının yanından geçtiğini ve havaya atılan kurşunlardan birinin ona isabet ettiği yalanını söyledi.
Aslında kızı şikayet etmek istiyordu ama bir yanı da yapmamasını söylüyordu. Şimdilik sesini çıkarmamaya karar vermişti.
Bir yandan kendini suçluyordu. Biliyordu, Saruhan onun için nişanı bozmuştu. Bunca zaman bozmamışken neden Berrin gelince atmıştı yüzüğü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yegâne
Teen Fiction"Seviyor musun onu?"dedim titreyen sesimle. Gözlerini acı çekiyormuş gibi kapattı. Elimi ittirdi. Elimi yanağına koydum. "Yapma..."diye fısıldadı fakat yanağını avcuma yasladı. Gözlerim sulanmıştı. Onu o kadar çok özlemiştim ki... "Seni çok seviyoru...