Keyifli okumar herkese ❤
***
Çiçek yaşaran gözleriyle öylece adamın yüzüne bakakaldı. Boğazında ki yumru büyüdü, büyüdü, nefesiz bıraktı onu.
"Ben...hep hayal kurdum işte..." dedi parmaklarıyla oynarken. Sarı saçları dalgalar halinde beline kadar uzanırken gözleri Saruhan'ın pantolonundaydı.
"Ne hayali Çiçek? Sen demedin mi en başında, ben utanıyorum kuma olamam diyen. Şimdi ne de--"
"Aşık oldum."
Saruhan koyu kahve gözlerini kızın ağlamaktan kızarmış mavi gözlerinde gezdirdi. Hiçbir şey söyleyemedi. Arkasını dönüp kapıdan çıkmak üzereyken kızın söyledikleriyle olduğu yerde kalakaldı.
"Annen çarşafı görmezsem kapı orada dedi.." dedi ağlamaklı sesiyle.
Saruhan dişlerini sıktı. Hırsla odadan çıktı. Kapıyı kırarcasına kapatmayı ihmal etmedi.
***
Saruhan sakin adımlarla evin arka kısmına yürüdü. Eski tahtadan bir tabureye çöktü. Küçük bostana baktı. Ceketinin cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. Derin bir nefes çekerken içine yan tarafında bir hareketlilik hisseti.
Gelen yengesi Hatice'ydi.
Hatice sessizce Saruhan'ın yanında ki diğer tabureye çöktü. Üzerinde düz bir etekle koyu renk bluz vardı. Koyukahve saçlarının bir kaç tutamı koyu kırmızı yazmasından taşmış,mavi gözlerinde ki hafif buğuyla karşıda ki ıhlamur ağacına konan serçeye baktı.
"Bir tane de bana versene.."dedi sigarayı işaret ederken. Saruhan tepki vermeden sigarayla çakmağı uzattı. Hatice sigarasından bir nefes çekerken dumanı usul usul üfledi.
"Sen sigara kullanıyor muydun Hatice?"
Hatice sigarayı dudaklarına götürürken güldü.
"Abin sağolsun. Çok bunaldığımda, abinde evdeyse...Aşırıyorum bir kaç dal onun paketinden. Aramızda ha...Duyarsa ağzıma sıçar."dediğinde ikiside güldü.
Saruhan sigarasından bir nefes çekip bakışlarını bahçede ki ortancalara çevirdi. Göğsünde tuhaf bir sızı hissettiğinde gözlerini kaçırdı.
"Berrin hamile."
Saruhan'ın ciğerlerine çektiği zehir boğdu onu. Öksürmeye başladığında Hatice telaş yapıp sırtına vurdu. Saruhan kendine gelir gelmez yengesine baktı hayretle.
"Sen ne zamandır biliyorsun?"
Hatice sigarayı yere bir kaç kez bastırıp söndürdü. Üşümüştü. Bluzun kollarını parmak uçlarına kadar çekip yazmasını düzeltti.
"Evi terk etmeden bir kaç gün önce."
Saruhan içine dolan öfkeyle nefessiz kalır gibi oldu ama bir tepki vermedi.
"Çiçek eve gelmişti çoktan. Berrin de hamile kaldığından şüpheleniyordu. Bende düşük yapmadan önce fazladan almıştım bir kaç test, kalmış. Ona verdim işte birlikte öğrendik."
Saruhan cevap vermeden önüne döndü. Gözleri dolarken yan taraftan yerde ki bir dalı alıp elinde çevirmeye başladı. Burnunun ucundan damlayan yaşla tepki vermedi. Devamı da geldi. Hatice pişmanlıkla adama baktı.
"Özür dilerim Saruhan...Söyleyemedim işte, yapamadım. Yemin ettirdi...Cesaret edemedim ama anladım ki...Hata ediyor. Sende hatalısın...O kızı bu eve niye getirdin, hangi amaçla getirdin bilmiyorum ama normal bir evliliğinizin olmadığı kesin. Fakat Berrin'i en iyi sen ben tanırız. Zamanında daha küçücük yaşında babası, ölmüş anasına saygısızlık ediyor düşüncesiyle evi terk eden kız kumayı mı kabullenir be oğlum? Sen bunu hiç mi düşünmedin? Onca yıllık sevdanı hiç mi tanıyamadın sen?"
"Yenge...Çiçek'le evlendim çünkü abisi onu zorla başkasına...babası yaşında bir herife nikahlayacaktı. Zaten kızı öyle bir dövmüştü ki insanlıktan çıkarmıştı. Zaten...zamanında..."
Hatice,
"Zamanında bozduğun nişanın vicdanı çöreklendi değil mi yüreğine?"
Saruhan dişlerini sıkarken eş zamanlı başını salladı.
"Tamam...Sen insanlık yapmış,kurtarmışsın onu...Vicdanını rahatlattın, vefa borcunu ödedin. Peki ya Berrin'in hakkını nasıl ödeyeceksin? O kız kim bilir oralarda ne yaptı bunca ay karnı burnunda? O bebek sırf babasız büyümesin diye söyledim sana bunları. O boşanma celbi eve geldiğinde aylarca içinde bulunduğum durum çarptı yüzüme. Biz abinle bir hatandan dönüyoruz, dönmeye çabalıyoruz ya da. İstiyorum ki aynı hatadan siz de dönün. Yıkmayın yuvanızı...Hiç kimse girmesin aranıza.."
Saruhan derin bit nefes alırken ikinci sigarayı yaktı. Yengesine de uzattı. Hatice gülüp sigarayı aldı.
"Bugün bitmeyecek ha Hatice? Sen konuştukça ben kendimden daha çok nefret edeceğim, bazen kendimi bazen onu suçlayacağım, baba olacağımı öğrendim ve bebeğim sağlıklı mı,cinsiyeti ne...Bilmiyorum. Doğuma şunun şurasında toplasan üç dört ay kalmıştır. Hiçbir anında yanında olamadım. Çok narindir o...Hemen midesi bulanır...İçi dışına çıkmıştır Allah bilir. Yorgundur hep. Uykusu gelir kalkamaz. Kim bilir kimin yanında şimdi. Neler yapıyor? Benden hiç bahsetti mi bebeğimize? Ya da beni hiç aklına getiriyor mu? Özlüyor mudur acaba? Benim gibi..."
Hatice dolan gözlerini kırpıştırıp sigarayı içine çekti.
"Özlüyordur...Çok gururludur O. Ölse o gururundan vazgeçmez. Köpek gibi de aşık sana, hâlâ. O kadar kırgın ki, bebeğini babasından saklayarak söz de senden intikam alacak aptal, canını yakacak. Halbu ki en çok kendi yanıyor şimdi senin yokluğunda. Kendinde biliyor bunu...Katlanamıyor. Geçen aramış beni. Önce yalandan nasılsın falan dedi sonra Çiçek'i sordu. Bende gitti, Saruhan yolladı, boşandılar dedim. Bunu söyledikten sonra sesini bir duysan çocuk gibi sevindi safım benim. Bir de sözde bana yansıtmayacak. Ee dedim Saruhan'ı sormayacak mısın? Yok dedi umrunda değilmişsin. O da zaten hasta dedim başladı saymaya nesi var,ne oldu,ne zaman oldu falan filan. O seni öyle kolay kolay söküp atamaz, ne hayatından ne de kalbinden. İçin rahat olsun."
Saruhan sigaradan son bir nefes çekip söndürdü.
***
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yegâne
Teen Fiction"Seviyor musun onu?"dedim titreyen sesimle. Gözlerini acı çekiyormuş gibi kapattı. Elimi ittirdi. Elimi yanağına koydum. "Yapma..."diye fısıldadı fakat yanağını avcuma yasladı. Gözlerim sulanmıştı. Onu o kadar çok özlemiştim ki... "Seni çok seviyoru...