B3-Sana hiç kıyamadım kızım..

9.7K 446 66
                                    


Keyifli okumalar herkese.

🌸

Uçak Urfa topraklarına iniş yaptığında koltuğumda rahatsızca gerindim. Oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu. Yorgun hissediyordum kendimi.

Nazlı benim aksime fazlasıyla heyecanlıydı. Buraları keşfetmek istiyordu. Çoktan plan yapmıştı bile. Gezilecek yerleri not almıştı. Yenecek yemekler, tadılacak tatlılar listesi...Alınacak süs eşyaları..

Ben buraya son kez babamı görmeye ve...Saruhan meselesini kapatmaya gelmiştim. En fazla bir hafta kalıp geri dönecektim. Burası da buranın havası da beni boğardı. Daha doğrusu annemi kaybettikten sonra her şey bana fazla gelmeye başlamıştı.

Uçaktan indikten sonra bir süre bekledik. Ardından bavullarımızı aldık. Taksi durağına ilerlerken Nazlı'ya döndüm.

"Bizim eve gidelim diyeceğim de...Orası artık benim evim sayılmaz. Ben..onlarla pek anlaşamıyorum biliyorsun. Bu gece kalır diğer gün gelirim yanına. Kusura bakmazsın umarım."dedim mahcupça.

Nazlı kafasını iki yana salladı.

"Kuşum saçmalama! Ben zaten gelmek istemiyorum. Sen hikayeni anlatınca sinir kaptım herkese. Neyse. O zaman sen işlerini hallet. Beni de sakın dert etme. Ne kadar kalacaksan kal o manyakların yanında. Ben gezip tozacağım. Sen beni ara buluşuruz."dedi ve yanağımı öptü.

Taksiye bindiğinde açık kapıdan ona baktım.

"Nazlı...İyi ki varsın biliyorsun değil mi?"dedim tebessüm ederken.

Nazlı şımarıkça kıkırdadı. Ardından gözlerini bindiği taksinin, bize doğru hızlı adımlarla gelen genç şoförüne çevirdi.

"Biliyorum balım. Şşş...Berrin, kız Urfa'nın erkekleri de ayrı yakışıklıymış ha!"deyip kahkaha attı.

Başımı iki yana sallarken güldüm. Şoförün gelmesiyle kapıyı kapattım. Birbirimize el salladıktan sonra bende bir taksiye bindim.

Bizim aşireti herkes tanırdı. Aynı şekilde babamı da. Babam dedemin en büyük oğluydu. Dedem vefat edince yerine babam geçmişti. Babamın dört erkek kardeşi daha vardı. Onlar da erken evlenmişlerdi ve fazlaca hatta benden bile büyük kuzenlerim vardı.

"Karacan konağına lütfen."dedim taksici amcaya. Amca bana dikiz aynasından bir bakış attı. Kaşları çatılsada tabii kızım deyip kontağı çevirdi.

Üzerimde ki kıyafetleri inceledim. Tabi ki buranın insanını bildiğimden açık giyinmemiştim. Ki sevmezdim de. Üzerime dizimin bir karış altında çiçek desenli bir etek giymiş,üzerine beyaz bir bluz giymiştim. Onun üzerine de kot ceketimi almış,kahverengi sandaletlerle kombinimi tamamlamıştım. Saçlarımı salık bırakmıştım.

Konağa gelene kadar başımı cama yasladım ve düşünmeye başladım. Nasıl bir tepki verecekti acaba? Belki beni evden kovardı. Git derdi. Ağrıma gidecek laflar söylerdi. Tekrar çıkıp gidersem geri gelemezdim bu sefer.

Annemi düşündüm. Bu beni rahatlattı. Bu gece odasına gidecektim. Yatağına uzanacaktım. Öldüğü yatağa. Kıyafetlerine dokunacaktım. Tabii atmadılarsa. Komodinde ki fotoğrafını öpecektim doyasıya. Tabii kaldırmadılarsa. Belki de annemin odasını çoktan bozmuşlardı. Belki benimkini de.

Babam sinir harbinin ardından her şeyimi attırmış olabilirdi. Annemin kileri de.

Kavuşmuştu sonunda Şehriban'ına.

Sevinmişti belki de. Annemin öldüğüne de,benim gitmeme de. Sevinmişti. Kurtuluşu kolay olmuştu. Benden kurtulmak içinde evlendirirdi zaten. Tabii evi terk etmeseydim.

YegâneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin