Multimedya : Rüzgarrr :))
"Ee nereye gidelim? "
"Nereye olursa ayberk !"
"Aa hadi ama yağmur canlan ya !"
"Of! "
Arkada oturan merveye dönüp
"birde dudağından öpmüş ya !"
"Kim ?"
Ne yapıyorum ben böyle ! Nişanlısını öptü diye aptal gibi surat yapamazdım . !
"ha boş ver !"
"Yağmur ! "
Sessiz kalmak en iyisidir ! Her zaman ! Bu arada efe araba kullanırken ne kadar da...Sessizlik .
"İşte geldik ."
camdan başımı çıkarıp geldiğimiz mekana baktım .
"Bu-burası muhteşem ."
"ee kimin mekanı "
efeye kısa ama anlamlı bir bakış atıp arabadan indim .en son bara geldiğimde....gene mi rüzgar !!
"hoş geldiniz efe bey "
"hoş bulduk yusuf"
Efe bize dönerek;
"ha size ortagımı tanıştırayım .işte geliyor "
efe hariç hepimiz arkaya dönüp gelen kişiye baktık . Allah aşkına bu bar sahipleri neden hep yakışıklı olurlar ?
"Merhaba ben tuğra "
Herkesle tokalaşıp sıra bana geldiğinde nazikçe elimi öpmüştü .
"efe bu güzel bayan kim ? "
"o mu ? " elini omuzuma atıp "o benim sexsi çılgın güzelim ."
Dirseğimi karnına geçirdim .Ben vurmaktan bıktım o bana böyle seslenmekten bıkmadı !
"Sen ona bakma ben yağmur"
"Memnun oldum"
Gülümseyip masalara doğru ilerledim .Sanki bütün İstanbul buradaydı ! Ama benim için bir kişi hariç !
"E ne içe-"
Kulaklarımıza dolan telefon sesi efe'nin sözünü kesmişti
"Efendim kardeşim.Evet burada.Ha tamam ! "
Efe bize dönüp;
"Hemen geliyorum .Siz siparişleri verin ."
Herkes tamam anlamında başını sallamıştı .
"EE yağmur boş zamanların da neler yaparsın veya sık boş zamanın olur mu ?"
"Ben ? Ha .Kitap okurum veya böyle geziyorum ve genellikle olur. "
"Bir gün birşeyler yapalım ikimiz ne dersin ? "
"Aa valla tuğracım pek zamanım olmuyor ."
"E var dedin ?"
"Her zaman olmak zorunda mı? "
Bu gün baya bir Asabiyim ! Kalp kırmak hiç hoşuma gitmez ama ...Şu an onu yapmış bulunuyorum .
"Ha yağmur duyduğuma göre rüzgâr'ın kitabı çıkıyormuş "
"Hıı öyle."
"Sen ..pek memnun değilsin gibi ? "
"Ay merve ne ala-"
"Yağmur hanımız ne zaman memnun oldu ki ?"
Biliyorum ...Şu an tam arkamda .. Ve gözlerini bana dikmiş öylece bakıyor . Belki boş boş ,belki de sinirli ..Tabi bunu öğrenmek için arkamı dönmem lazım . Ne zekice ama !
"Sen.. Sen niye geldin ya ?"
"Sanane ? Bildiğim kadarıyla burası efe'nin mekanı ."
"Ay bravo ! Hadi millet bir alkış alalım !"
"Sinirlerimi zorluyorsun ama."
"Rüzgar varsa ben giderim efe !"
Ayağa kalktığımda bileğimden tutulmuştum.
"Gitme ya !"
O kadar yalvaran gözlerle bakıyordu ki , yani açıkçası beni etkilemişti .
" Off ..Senin için kalıyorum tuğra .Yoksa ....Neyse"
Aslında bilöf yapmıştım ..galiba işe yaramadı ¡¡Çareyi kollarımı kenetleyip (kollarımı bağlayıp mı demeliydim pek bilemedim :-D )surat asmaktı ..
"Yağmur dans edelim mi ? "
Öf ! bu çocukta bi bırakmadı peşimi .. Dur bir dakika ??
"olur tuğra "
Şimdi ne yapacaksın rüzgar bey !
Dans pistine gidiyorduk ki ;
"Çabuk dön "
bak bak !
Tek kaşımı kaldırıp, kulağına doğru eğildim !
"Dönmezsem ne olur ? "
Rüzgar 'ın sinirleneceğini sanmıştım ama tek yaptığı gülümseyip onunda benim kulağıma eğilmesi olmuştu .
"O gece ki gibi çekip gitmem .Haberin olsun ! "
Hangi gece ?? OHA Ç-Ü-Ş !!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANYAK KUZENİM (Düzenleniyor)
Roman pour AdolescentsBir film olsa aklımdan geçenler... Kesinlikle "Rüzgar'ın Yolu " olurdu. O yolların sonu hep bana çıkardı. O benimdi! Ve benim olana kadar da savaşacaktım! Çünkü Yağmur olmak bunu gerektirirdi. İmkansızın peşinde koşmak, aptal gibi davranmak yada...