"KÜÇÜK AMA ÇOK TATLI "

3.7K 158 10
                                    

SELAM! SİZE İLK OLARAK BİR ŞEY SORMAK İSTİYORUM.SORİYİM Mİİ?? TAMAM TAMAM SORDUM :) GİZLİ BİR AŞIĞINIZ OLSA NE YAPARDINIZ? İLK BÖLÜMÜ YAYINLANAN "NOT:SENİ HER ZAMAN SEVECEĞİM" PROFİLİMDE VAR.OKUYUP GÖRÜŞLERİNİZİ BİLDİRİRSENİZ ÇOK AMA ÇOK SEVİNİRİM :) BU ARADA KEYİFLİ OKUMALAR :) 

İnsanın mutluluğuna mutluluk katan bazı şeyler vardır .Bir çikolata yada bir çiçek .Bir eşya,bir dost yada bir sevgili.Peki benim mutluluğuma mutluluk katan Rüzgar neyimdi? Dostum? Değil. Sevgilim ? Hiç olmuşmuyduk ki? Kuzenim? Ah,işte bu durumdan gerçekten nefret ediyordum.Adı kuzendi,evet.Ama herkes bizim böyle bir şey yapacağımızı kestiremezdi.İnsan ne kalbine nede aklına söz geçiremiyor işte.Ben buyum.Kuzenine deliler gibi aşık olan aptal bir kızım.Artık kalbimde düşüncelerim gibi olgunlaşmıştı.Ben,mutluluk kaynağımı bulmuş ve kim ne derse desin onu bırakmayacaktım.O benimdi. Ve benim olan benimle kalır.

"Ya her yer pekmez oldu!"

"Sanırım bir duş alsam iyi olur."

Rüzgar önümden geçip giderken, neden moralinin bir anda bozulduğunu anlamaya çalışıyordum.Neden morali bozulmuştu? Pekmezi kafasına attım diye mi? Yok artık! Nereden bilebilirdim ki onun içinde pekmez olacağını.Elimi anlıma koyup birkaç dakika öyle beklemiştim. Gerçekten çok ciddiyim. Şimdi ne yapacağım? İlk camları mı toplasam yoksa bütün her yere saçılan pekmezi mi temizlesem? Ha doğru ya birde bana küsüp giden Rüzgar efendi vardı.

İçim rahat etmeyip bende ortalığı öylece bırakıp arkasından banyoya gitmiştim.Kapıyı açtığımda gözlerim dolmuştu.Kanayan kafasını havluya bastıran Rüzgar, gözlerini de sımsıkı kapatmıştı.

O kandan nefret ederdi! 

Elindeki havluyu aldığımda gözlerini de açmıştı.

"Özür dilerim." 

Sesimi duydu mu bilmiyorum ama benim şu an çokta iyi olduğum söylenemezdi.Gözlerimde biriken yaşlar birer birer akmaya başlamıştı.

"Özür dilerim!"

"Yağ-"

"Özür dilerim!"

Havluyu tuttuğum elimi alıp öpmüştü .

"Yağmur...ben buraya gelirken kendime ne söz verdim biliyor musun?"

Başımı hayır dercesine salladığımda bu sefer eğilip akan göz yaşlarımı öpmüştü.

"Ne olursa olsun seni asla ağlatmayacağıma.Ama sen küçük bir şey için karşıma geçmiş ağlıyorsun."

Sinirden gülmüş ben gülünce Rüzgar'da gülmüş hatta ve hatta kahkaha atmıştık.Biz böyleydik. Beraber gülüp,beraber ağlardık.Biz birbirimize aittik .

"Lütfen Rüzgar, lütfen bir daha bu eve pekmez alma."

Alnını,anlıma yaslarken gözlerini de tekrardan kapatmıştı.

"Sende ne olursa olsun o güzel gözlerini ağlatma.Sana lütfetmiyorum.Seni uyarıyorum ."

"Seni seviyorum." dediğimde kocaman gülümsemiş bende o ayrı güzellikte olan inci tanesi dişlerini görmüştüm.Allah özenipte yaratmış.

"Seni seviyorum."

Bir müddet öyle kalmıştık.Kanayan kafasını unutup, benim korkularımı hatta Rüzgar'ın o tatlı uyarısını bile.O inanılmaz derecede...çok tatlıydı.

"Biraz daha burada kalırsan seninle beraber yıkanmak zorunda kalabilirim ."

Gözlerimi açtığım gibi kendimi banyonun dışında bulmuştum. İkinci bir kazaya kurban gidemezdim.Bu, benim için daha korkutucu olurdu.

Cam kırıklarını toplamam,yere saçılan pekmezi temizlemem on beş dakikamı almıştı.Son kez yeri silip ayağı kalktığımda Rüzgar'da banyodan çıkmıştı.Aslında keşke hiç çıkmasaydı.Yada ben hiç ayağa kalkmasaydım.

Çünkü...

Ağzım beş karış açılmış,gözlerimin ise yuvalarından fırlamadığı için şükrediyordum. Rüzgar beyefendi baksırıyla çıkmış ve tam önünde de kocaman harflerle,

"Küçük ama çok tatlı"

Yazıyordu. Iyyy akla gelince...tövbe tövbe!

Baktığım yere Rüzgar'da bakınca utancından kafasını başka yöne çevirmişti.

"Artık bakmayı kessen diyorum?"



MANYAK KUZENİM (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin