"BİR DAMLA AŞK"

12.2K 468 6
                                    

Derse gireli neredeyse yirmi  dakika olmuştu. Önümdeki defteri karalamaktan ellerim yorulmuştu. Kalemi defterin üzerine bıraktığım sırada sınıfın kapısı tıkanmış aynı saniyede de açılmıştı. O tanıdık sesi duyduğumda donup kalmıştım.

"Yağmuru alabilir miyim hocam?"

Gözlerimi  Rüzgar'a çevirdiğim sırada onun da  bana  baktığını gördüm.Dışarıyı işaret ettiğinde tekrardan önüme dönmüştüm. O sırada

"Neden?'' diye sordu hoca.

Ne diyecek diye düşünürken Rüzgar içeri girdi ve kolumdan tutup beni dışarı çıkarmıştı.Hoca durdurmak isterken, hocaya dönüp

"Öğrencinizi dağa kaçırmıyorum hocam! Bir şey konuşup geri getireceğim!"

Hocanın birşey demesine izin vermeden kapıyı kapatmıştı.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan sürükleniyordum.Kendime geldiğimde sinirle, tuttuğu kolumu çektim.

"Ne yapıyorsun?"

''Seni üzen ve ağlatan şey neydi Yağmur?"

"Bunun için mi buraya geldin?"

Gözümün içine baktığında,bende ona karşılık vermiştim.Bu bir ilkti.Biz ilk defa gözlerimizin içine bakıyorduk.

"Cevap verecek misin?"

Sorusuna cevap vermeden,

"Ağladığım için mi beni umursadın yoksa cevabını almak için mi?"

Hiç gülmüyordu.Şu an Rüzgar çok ciddiydi.

"Sana diyorum? "

"Seni umursadığım için geldim. Gerçekten iyi olup olmadığını görmek için.  " 

Beklemediğim bir şeydi... cevabı, kızarmama neden olmuştu.

"Hayret şaşırdım .. Sonunda anladın demek bir kuzeninin olduğunu. " 

Vereceği cevabı merakla beklerken Rüzgar'ın suratı düşmüştü.

"Kuzen" dedi....

Yüzüne o kadar yakından bakmak beni...heyecanlandırmıştı. O kadar güzeldi ki...nefesimi, soluğumu kesiyordu.

"Ve şimdi sıra sorduğum soruya geçelim. Onu seviyor musun ?"

Yine mi aynı konu? Kaşlarımı sinirle çattığımda, kısa, net ve ayrıca sinirle: "Evet," dedim.

Ama cümlemin ortasına :" Evet seni çok seviyorum hemde çok " diyemedim.

Yüzünü eğmişti. Tekrar başını kaldırdığında, tek kaşı kalmıştı.

"Emin misin? "

Neden bana bu kadar yakındı? Benden ne bekliyordu?

İşte ilginç sorunun ilginç cevabını vermek için dudaklarımı kıpırdattım.

"E...eminim "

"Peki bunu Berk 'e söylememi ister misin? "

Küçük bir tebessümle;

"Sen bilirsin"
 
Kaç dakikadır konuşuyorduk bilmiyorum ama uzun bır süre baķışmıştık. Daha doğrusu bana uzun gelmişti. Teneffüs zili caldığında Rüzgar bir adım geriledi.

"Artık gitmeliyim. "

O sırada  elini koluma koymuştu.

"Git artık "

Içimdeki bazı şeyler   gerçekler söylememi engelliyor ona bakmama mani oluyordu.Elini yavaşça kolumdan çekerek uzaklaştı. Kalbim 'dur! gitme!' desede...diyememiştim. 

Arkasını dönüp gideceği sırada Merve gelmişti yanıma. Bizden yavaş yavaş uzaklaşırken, Merve de o saçma sorusunu yöneltti.

"Lan on beş dakika  boyunca ne konuştunuz? "

Artık o ağlayan gözlerim sadece onun gidişini izliyordu...

MANYAK KUZENİM (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin