-18- "Bahayım? Anam yıqıldım"

141 6 1
                                    

İşte Yb’niz… Neyse okuyun hadi kıyamadım :3 Bölüm sonunu okuyun pls… Multi Mert ve Selim. 

Sadece görmek istersin, uzaktanda olsa… Ama kader işte, gözün çıkar.

*****

Sabah çalan telefonuma küfrederek kalktım. Alarmı kim kurmuş olabilir ki? Bu saate? Kalkmadan telefonumu alıp baktım. Su arıyordu.

“Su seni deşerim. Neden arıyosun bu saatte? Neden yani? Why?”

“Of uğraşamam senle. Senin bir arkadaşın vardı ya hani. Mira ve ya Mina.”

“Mira. Evet noolmuş?”

“Onu, sefkilısını, senin sefk… pardon.. ıhm… kaptırdım. Neyse onları ve Mert’i al Meşaş atçağım yere gelin kahvaltı yapçaz.”

“Tamam da saat kaç?”

“Bilmem. 8 sanırım.”

“BU YÜZDEN Mİ BENİ UYANDIRDIN? YANİ MEŞAŞ ATSAYDIN YA? 8 SAAT 8! A…”DIIT DIIT DIIT! Of Su of! Neyse ben uyumuyosam, Mira’da uyumayacak. Nihahahah!

Aranıyor.. Minnoşum^^

“Aloğğğ? Kimsiğn looğ? Ne diyeğ ariğyoğn buğ saağtte? Mal misan mal insan?”

“Mira sana daksil mi koklattılar kanka nabıyon?”

“Kızım bu saatte uyuyo olman gerekmez mi? Amanın Kıyamet kopcak!”

“Yok bee. Anlattım ya bizim sınıfta Su var diye.”

“Hee.”

“Dedi ki, Mira’yı, sefkilısını ve Mert’i al gel kahvaltı yapçez. Bende bu saattemi dedim. Bağardım falan kapadı.”

“He ok kanka. Yalnız ben uyarim. Furkan’a yaklaşırsa geberir.”

“Yok o zaten Selim’i seviyo sorun yok.”

“He ok. Neyse ne giycen?”

“Bilmiyım. Pontolon giyerim herhalde.”

“He ok.”

“Neden he ok diyip duruyosun?”

“Bilmem. Mert uyuyomu.”

“Dur uyandırcam. Meşaş atçaım yere gelirsiniz.”

“Tamam bay!”

“Bay!” Yataktan kalkıp bana ‘Stay With Me’ şarkısını söyleyen yastığıma bakıp el salladım.

“Görüşürüz bebeğim.”

“Akşam bekliyorum.” Evet tımarhanenin numarası var mı? Sanırım şizo oldum. Amman salla. Dolabımın karşısına geçip beyaz düşük bel dar pantolon, üzerine göbeği açık bırakan ve silik bir bulutlu mavilik olan ve üzerinde ‘DREAM’ (benim adımın İngilizcesi zaa xd) yazan kısa kollu bol tişörtümü giydim. Ayağıma siyah deri Converse. Saçlarımı salık bırakıp taradım ve siyah fötr şapka taktım. Açık kırmızı ruj, rimel, göz kalemi sürüp –ki ruju sevmesemde bugün süresim gelmişti.- telefonumu cebime tıkıştırıp odadan çıktım. Cebimdeki telefon titreşince meşaş geldiğini anladım.

Kimden: Sucuk

Mert’e kahvaltı yeri de anlar. Kaykaylarınızı getirin.

Kime: Sucuk

Belki kaykay kullanamıyorum?

Kimden: Sucuk

Mert öğrettiğini söledi

Just ImagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin