Episode Twenty Six

6.6K 273 406
                                    

Cinsel içerik barındıran bölüm! İsteyenler işaretli yerden itibaren geçebilir!

Lalisa

"Ay şimdi ben anlamadım, ne yapacağız?"

"Ya Suga. Bu 15. anlatışım yeter artık."

"Tanrım sana çok şükür sınavların son günü!"

"Ne oldu kız, kulaklarından kan aktı değil mi? Amacıma ulaştım."

Sınavların son günüydü ve aynı zamanda Suga ile olan da son gündü. 1 haftadır dersliği ağıra çevirmişti adeta. 

Elimizde boya püskürtme aleti ile yaptığımız elbise modellerini boyanacaktı. Son sınavdı. Teşekkürler tanrım. 

Suga kendisi için de bana zorla bir tane eskiz çıkartırmış o da boyayacaktı. Yanımda Jimin Suga'nın ettiği iki cümleden birinde göz deviriyordu. Jimin grafik ve tasarım bölümündeydi ama bu ortak dersimiz olduğu için birlikte yapardık. Son senesiydi şanslı çocuk.

"Kız eldiven yok mu? Adeta bir kimyager oldum. Ne işim var benim bu halde moda tasarım bölümünde?"

Hepimizde olduğu gibi Suga'da bir beyaz önlük vardı. Ama o işi tabii ki her zamanki gibi abartmıştı. Beyaz camlı koruyucu gözlük ve kırmızı bareti ile harika ötesiydi.

"Lan Christan Chim Chim. Bana anlat şu aleti? Oh oh Jimin'de başlamış sınavına. Lisaşkım sende mi başladın. Öyle olsun Suga bok gibi ortada kalsın."

Derin bir nefes alıp solumdaki Jimin'e döndüm, bana sakin ol der gibi bakıp önüne döndü. Solumdaki Suga'nın elindeki aleti alıp anlatmaya başladım.

"Bak bu son anlatışım. Senin anladığın dilden anlatırsak eğer, bunu bir silah olarak düşün. Buraya bu ince, uzun boya tüplerini yerleştiriyorsun. Mermi yerleştiriyormuş gibi. Daha sonra  kapatıyorsun. Ama iki kere tık sesi çıkınca tam olarak kapanıyor. Sonra şu gördüğün yere basıyorsun boya geliyor. Uzun süre basınca da uzun süre geliyor."

Ağzı ha şeklini aldığında şükür ederek işime döndüm. 

"Kız Lisaşkım, baştan böyle anlatsaydın şimdiye kadar bundan 100 tane yapmıştım. Nerede benim konsantrasyonum?"

Jimin ile ikimiz biraz kahkaha ile güldüğümüzde Sowon yeter artık der gibi baktı ve önüne döndü. Bu bir haftada Suga'dan çekmediği kalmamıştı.

Suga yüzünü ekşitti ve kafasındaki bareti ve gözlüğü düzeltti.

"Ay baktı yine bu da."

Eskizime tam olarak odaklandığım da ise gerçekten güzel yaptığımı fark etmiştim. Haftaya yılbaşıydı. Herkes yılbaşına uygun bir şeyler yaparken ben ise çizginin dışına çıkmıştı. Çiçekler ile ilgili bir şey yapmıştım. Straplez olan  magente rengi olan abiyenin her yeri tüldü. Tüllerin içinde ise krem rengi doğal gibi duran çiçekler hayal etmiştim. Konumuz sade olmaktı. Bence gayet şık ve sade idi.

"Lisaşkım haramların efendisi arıyor seni."

Yanımda olan telefonumu alıp kulaklığı taktıktan sonra aramayı cevaplandırdım.

"Efendim Kookie?"

"Ah! Böyle mi açılı telefon, kalbime mi indirmeye çalışıyorsun."

"Nasıl açmamı beklerdin? Oppa falan dememi sana asla ve asla bekleme."

"Ben bana oppa de diye bir şey mi söyledim."

Ben bu anı yaşadım sanki daha önce.

"Dejavu oldum Jungkook şuan."

Burning Passion / LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin