Episode Thirty

4.7K 268 209
                                    

Cinsel içerik barındıran bölüm! İsteyenler işaretli yeri geçebilir!

Lalisa

Kanada'dan Kore'ye geleli yaklaşık gün olmuştu. Bu günde çok bir şey olmamıştı. En azından diğerlerinin açısından.

Jungkook'u pek görememiştim pek. Nedenini bende bilmiyordum. Diğerleri de haber alamıyordu. Sabaherken saatlerde çıkıp, gece geç saatlerde geliyordu. Daha doğrusu geliyormuş.

Benim yanımdan taşınmış, hyungları ile kaldığı eve tekrardan dönmüştü. Daha doğrusu dönmek zorunda kalmıştı. Kanada'dan döndüğümüz gece acil bir telefon gelmiş ve acilen toparlanıp, bana bir öpücük verip gitmişti. O günden sonra da pek konuşamamıştık.

Şimdi ise Rose ile dışarıda bir yerde oturuyorduk. Jisoo unnie annesinin yanındaydı. Jennie unnie ise kendini iyi hissetmediğinden evinde yatıyordu.

Rose ise Jimin ile olan ilişkilerini heyecan ile anlatıyordu. Bende bir tebessüm ile onu dinliyordum. Ama aklımın burada olduğu pek söylenemezdi.

"Lisa ben ne söyledim en son?"

"Jimin dışarıda aşığım lan diye bağırmış. Son 999 kere anlattığından..."

"Hala mı aklın onda?"

Dudağı büzük bir şekilde bana bakarken dirseğimi masadan çektim ve kollarımı göğsümün altında bağladım.

"Ne zaman aklım ondan çıktı ki?"

Oflayıp bana bakmaya başladı.

"Geçerli bir sebebi vardır büyük ihtimal."

Ağzımdan bir hah sesi çıktı ve alayla ona baktım.

"Geçen sefer gittiğinde pek güzel şeyler olmamıştı hatırlatırım."

O da doğru deyip mırıldandı. Arkasına yaslandı ve kahve fincanı ile oynamaya başladı. Ne zaman böyle şeyler yapmaya son verecekti acaba?

Rose'nin telefonu çaldığında sırıtmaya başladı. Ekranı bana döndürdü.

"Jimin arıyor."

Ona gülüp tekrardan kendi iç dünyama döndüm. O konuşmaya devam ederken telefonuma mesaj gelmesi ile elime aldım ve baktım. Jungkook'tan gelmişti.

Jungkook: Güzelim bana kızgın veya kırgın olduğunu biliyorum. Belki her ikisi de olabilir ama... Bu gece her şeyi açığa çıkaracağım. Artık aramızda hiç bir gizli saklı olmayacak. Ben anlatmaya hazırım ama, sen duymaya hazır mısın bunu bilmiyorum. Ben şimdi evimize geçiyorum. Bak evim değil, evimize geçiyorum dedim. İstersen yanıma gel. Gelmen için seni zorlamayacağım. Ama gelsen benim için daha iyi olabilir. Hem akşamın dokuzunda sizin Rose ile ne işiniz var dışarıda. Çabucak buraya geliyorsun.

Şuna bak ya kaç gündür bana haber bile vermiyor bir de emir veriyor. Sinirin ayak ucumdan saç dibime kadar yayıldığını hissediyordum. Aptalsın Jeon aptal! Koca bir aptal!

Eşyalarımı sinirle topladım ve konuşmaya başlayan Rose'ye döndüm.

"Lisa Jimin bizi almaya geliyormuş. Ben Lalisa'nın arabası var dedim ama, adamlar sonra alır arabayı dedi."

"Rose benim Jungkook'un yanına gitmem lazım. Hadi öptüm seni. Görüşürüz. Anlatırım sonra."

"Bir daki- Lisa!"

Onu dinlemeden koşar adım dışarı çıktım ve ışık hızı ile arabaya binip sürmeye başladım. Telefon çaldığında açıp hoparlöre aldım.

Burning Passion / LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin