36

31 14 34
                                    

Selam yine ben.

Bu bölüm diğerelerinden biraz daha uzun oldu, ama bundan sonraki bölümler muhtemelen çok daha uzun olacak.

Şarkı, Teoman- Serseri. Birkaç cümle var ki, hikayeyi özetliyor ahgsxcd.

Teoman kurgumu çalmış. Teoman kurgumu geri ver. (Boş yapmayı severim.)

Her neyse.

İyi okumalar... :)



Ertesi gün ter içinde uyandım. Neden terlediğimi anlamamıştım. Ayrıca etrafta garip bir koku vardı. Sol elimi burnuma götürdüğümde, kokunun kaynağını anladım. Ama bu... İmkansızdı. Mantıksızdı.

Elimden gelen kokuyu umursamadım ve yataktan kalktım. Üstümü değiştirip aşağı indim. Ayaklarımın etrafında dolanan Hüsnü'yü okşamak için eğildim.

''Günaydın Eylül.''

''Günaydın Aslı Abla,'' dedim Sude'nin ablasına bakıp gülümseyerek.

''Arkadaşınız çok tatlı biriymiş,'' dedi ve gözlerini devirdi.

''Ne yaptı?'' dedim yüzümü buruşturarak. Söz konusu Ege olunca, her şey mümkün olabilirdi.

''Hiç,'' dedi Aslı Abla omuz silkerek. ''Şu an mutfakta babamla siyaset konuşuyor.''

Bir elimle alnıma vurdum ve garip koku tekrar burnuma doldu.

''Özür dilerim.''

''Neden özür diliyorsun canım,'' dedi Aslı Abla kıkırdayarak. ''Sadece biraz fazla konuşuyor o kadar.''

''Günaydın kadınlarım!''

Aslı Abla, Sude'ye akıl sağlığından şüphe eder gibi baktı ve konuştu.

''Sen kendini haremde falan mı sanıyorsun?''

''Yoo,'' dedi ve omuz silkti Sude. Sonra mutfağa doğru koşmaya başladı. Ben de Hüsnü'yü son kez okşadıktan sonra peşine takıldım.

Mutfağa girdiğimde Ege, Yusuf Bey'le sohbet ediyordu.

''Günaydın,'' dedi neşeyle, beni görünce.

''Günaydın,'' diye karşılık verdim ben de. Ama benim sesim o kadar neşeli çıkmamıştı. Hala elimdeki kokunun sebebini düşünüyordum.

Kahvaltıdan sonra Ege'ye veda ettik ve dışarı çıkıp diğerlerini beklemeye başladık.

''Sen iyi misin bebeğim?''

''Hı?'' dedim ve ne dediğini sonradan anlayınca çatık kaşlarına bakarak konuştum. ''İyiyim.''

''Bana pek öyle gelmedi ama,'' dedi ve derin bir nefes aldı. ''Öyle olsun bakalım.''

''Bak geliyorlar,'' dedim konuyu değiştirmeye çalışarak. Gelen arkadaşlarıma el salladım ve gülümsedim.

Birden tuhaf bir şey fark ettim. Sude, oğlanlara göz kırptı. Muhtemelen benim görmememi sağlamaya çalışıyordu ama görmüştüm. Deniz, gördüğümü fark etmiş olacak ki, gözlerini kocaman açarak Sude'yi uyarmaya çalıştı.

Boğazımdaki yumruyu görmezden gelmeye çalışıyordum. Ama onu görmezden gelebilsem de, kalbimdeki ağrı bana acılarımı hatırlatmaya devam edecekti.,

''Ege gelmiyor mu?'' diye sordu Burak çapkın bir tebessüm eşliğinde.

''Gelmiyor,'' dedim sert ve soğuk bir sesle.

Selam Ben Hiç Kimse - 2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin