ANLAŞMALI EVLİLİK

25.BÖLÜM

MULTİ KAĞAN VE KÜÇÜK OĞLU  DOĞAN YALINOĞLU

Sinirli bir şekilde elimdeki dosyayı kenara bırakıp derin derin nefes almaya başladım hem işten çıkarıyordu hemde arayıp geri çağırıyordu ulan sen kimsin kimsin ki beni arayabiliyorsun sinirle yerimde tepinirken arkamdan gelen kahka sesiyle sinirle arkamı döndüm barış bey kahkalarla bana bakıyordu bu adamı hiç sevmemiştim

"Birşey mi istemiştiniz barış bey"

Kafasını iki yana sallayarak odadan çıktı gözlerimi devirip masama oturdum babamla dün ettiğimiz kavga sonucu galip gelen bendim ah arslan yalınoğlunu ikna etmesi çok zordu miray ise babamı körüklemiş şirkete geri dönmem konusunda baskı yapmıştı peki ben ne kadar takmıştım kovulduğum şirkete niye gidicektim ki telefonumun çalmasıyla yabancı numarayı görünce meşgule attım bu sefer gelen mesajla kaşlarımı çattım

GÖNDEREN:053..............
BEN ASİYE KESKİN SAVAŞIN BABANESİ BERKİN ANANESİ SENİNLE SAAT BİRDE KARAHAM HOLDİNG'İN KARŞISINDA Kİ KAFEDE GÖRÜŞMEK İSTİYORUM SİMAY

Bu kadın benimle ne konuşcaktı mirayın anlattığına göre çok despot bir kadınmış berkle onun evlenmesini istemediği için yapmadığını bırakmamış sonuç ise berkten koca bir eyvallah alıp torunundan olmuş saat zaten bire geliyordu çantamı omzuma takıp şirketten çıktım kafeye gireceğim sırada telefonumun çalmasıyla cebimde sessize alıp bana bakışlarını dikmiş kadının yanına gittim

"Benimle ne konuşmak istiyorsunuz asiye hanım"

"Açık konuşucam berki zaten senin kardeşine karşı geldiğim için kaybettim ama savaş için aynı şey olmucak savaşla görüşmeni istemiyorum simay ne onun daha fazla sana bağlanmasını nede senin ona bağlanmanı istemiyorum"

Sinirle ellerimi sıktım bu kadın ne diyordu benden ne kadar gıcık olsamda sevdiğim insandan uzak durmamı istiyordu kollarımı önümde bağlayıp arkama yaslandım

"Peki bunu yapmassam asiye hanım"

Kaşları şaşkınlıkla havalandığında duruşu dikleştirdi

"Bu duruşun bile savaşa bağlandığının gösterimi simay sana istediğin kadar para veririm yeterki savaştan uzak dur o melise layık bir kız senim gibi başkasına ait olan bir kıza layık değil"

Gözlerim anında dolarken yüzüme vurulan gerçekle bir kez daha sarsıldım haklıydı lanet olsun ki haklıydı

"Gerçekten inandın mı simay savaşın bedeni başka birine ait olan bir kadına aşık olucağını seviceğine inandın mı eğer öyleyse sana acıyorum çünkü benim torunum da farkında sen hiçbir zaman savaşa ait olmucaksın simay hep o yatağını defalarca ısıttığın adama ait kalıcaksın"

Ağlamıcaktım hayır bu olmucaktı ayağa kalkıp asiye hanıma doğru eğildim

"Size şuan sadece acıyorum asiye hanım bir lafımla bu kafedende ülkeden de sizi sınır dışı edebilirim ama yapmıcam evet belki haklısınız ama bu sizi beni acılarımla vurma yetkisine sahip bir insan bile değilsiniz"

"Gözlerin onu demiyor ama si-"

Onun sözünü kesen masaya vurulan yumruk oldu korkuyla sıçrarken kafamı kaldırdım ve savaşla göz göze geldim gözlerinde ki duygu saf nefretti

"Sen kimsin ki burda simayı küçük düşürmeye çalışıyorsun çık git babane çık git yoksa sırf onun boncuk gözlerini doldurduğun için bile seni burda öldürebilirim"

Asiye hanım bana yine görüşüceğimizi söyleyip gittiğinde savaşa bakmadan yanından geçmeye çalıştım ama kolumu tutması tabikide başarısız bir eylem olmuştu