Kolumdaki bantı çıkarttığımda savaş sonuçları almak için içeri girmişti peşinden bende girdiğimde dokturum ipek hanım bana gülümsedi karşısındaki koltuklara oturduğumuzda sonuçlarıma bakarak bana döndü"Tatlım önceden uyguladığımız tedavi işe yaramış gibi 1 aylık bir süreçle tedaviye devam edebiliriz korunmuyorsunuz demi"
Yanaklarım kızarırken kafamı iki yana salladım bir süre daha sonuçları inceleyip derin bir nefes aldı
"Güzel bu bir aylık süreçte ikinizinde korunmasını istiyorum tedavin tam olarak bitmeden hamile kalırsan eğer düşükle sonuçlanır güzelim"
Bir süre daha konuşup odadan ayrılmıştık bize yazdığı ilaçları savaş eczaneden alırken içimdeki sevince engel olamıyordum anne olabilicektim bu duyguyu tadabilicektim
"Birşeyler yemek istermisin yoksa direk şirketemi bırakayım seni"
"Aç değilim bir tanem ayrıca arabamıda yollatırmısın katılmam gereken davalarım var"
Kafa sallayıp sami abiyle yollucağını söylediğinde birşey demedim beni şirkete bıraktığında kendi az ilerde bulunan şirketine gitmişti içeri girdiğimde selam veren herkese kafamı sallayarak asansöre doğru yöneldim gözlerim ise denizi arıyordu normalde kapıdan girdiğim an başıma üşümesi sabah sabah kafamın etini yemesi gerekiyordu kendi odamın bulunduğu kata geldiğimde masasında uyuyan denizle kaşlarım şaşkınlıkla havalandı onu ilk defa böyle görüyordum uavaş bir şekilde yanına yaklaşıp omzuna dokunduğum da sıçrayarak uyanmıştı derin derin nefesler alırken abla senmiydin diye mırıldanmasıyla odama gelmesini söylerek içeri girdim arkamdan da o girdiğinde bugünün özetini geçmişti hızlı bir şekilde
"Deniz mert'le birşey mi oldu kuzum"
"Mertle birşey olmadı abla hatta çok iyiyiz"
"Sorun ne kuzum uyumamışsın belli hadi anlat bana"
Gözleri dolarken karşımda ki koltuğu oturup elleriyle oynamaya başladı
"Abla 19 yaşındayım aileme rest çekip buraya geldiğimde ise ben 14 yaşındaydım allaha şükür ki abim hiçbir zaman gölgesini eksik etmedi üstümden dün beni aradı burda olduğunu söyledi buluştuk bana anlattıkları ise abla küçük abim kız kaçırmış orası Mardin orda ya ölüm ya berdel babam ise oğlu için yıllardır suratını görmediği kızını atmış ortaya atmış berdeli kabul etmiş Barzan abim ise restini çekmiş yanıma geldi beni bulucaklarını biliyorum abla kaçışım yok mert'e diyemiyorum onu kısa sürede olsada tanıdım delirir biliyorum"
"Abin ağa değil mi"
"Hayır Abim iş adamı kendi şirketini yıllar önce kendi kurdu kağan abiylede çok iş yaptılar yakınlar o sokturdu zaten beni buraya asıl şirketi zaten burda evli yengem onun o işlerden uzak durmasını istediği için uzak zaten onun bile eli kolu bağlı abla"
"Tamam pekala bize yardım edicek birini biliyorum akşam abinleride alıp babamlara gelirmisiniz güzelim"
Kafa salladığında odadan çıkmıştı kağan abimi arayıp durumu anlattığımda mertle konuşmasını rica etmiştim sinirden kudursada kutay abimle beraber konuşacağını söyleyerek telefonu kapatmıştı savaşada olayı özet geçtiğimde şaşırmış ve elinden geleni yapıcağını söylemişti evet adliyeye gidebilirdim......
MERT'TEN
Bakışlarım aşağıda dans eden insanları tararken aklımda sadece deniz vardı dünden beri bana karşı soğuktu bu durum ise benim için yeterli bir sebebti denize çok alışmıştım kıvırcık saçlarının saldığı çiçek kokusu ise beni mest etmeye yetiyordu babamla bu durumu konuşmuştuk başlarda kararsız kalsada sonradan oda denize ısınmaya başlamıştı 2 aydır tanıdığım bir kıza bu denli bağlanmak ne kadar doğruydu bilmiyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMALI EVLİLİK
JugendliteraturKendini mesleğine adamış hayatındaki zorlukları kenera bırakmış doktor BEREN ATEŞ Karanlığın efendisi yer altının korlulu rüyası adı duyulsa bile düşmanı titreten bir adam ARSLAN YALINOĞLU namı diğer ATEŞ