Ellerim karnımda heycanla beklerken savaşın yanımda olmaması beni üzsede yapıcak birşeyim yoktu savaş şirketi için 1 aydan fazla bir süredir Yurt Dışındaydı bir iki kere beni görmeye gelmiş bir kaç saat durup gitmek zorunda kalmıştı ekranda yanan ismimle yanımdaki çantamı omzuma takıp doktorumun odasına girdim herzaman olduğu gibi beni yine güler yüzüyle karşılamıştı
"Hoşgeldin tatlım"
"Merhaba Aylin Abla"
rutin bir kaç soru sorup sedyeye uzanmamı istemişti isteğini yerine getirip eşyalarımı sandalyenin üstüne bırakarak sedyeye uzandım Aylin ablada kontrol için baş ucuma geldiğinde heycandan titrememe engel olamıyordum
"Evet ufaklık burda ve bizim ufaklık sonunda cinsiyetini göstermeye karar vermiş anlaşılan söylememi istermisin"
elimle bir dakika işareti yapıp cebimdeki telefonumu çıkartarak savaşı görüntülü aradım bir kaç çalıştan sonra savaşın yorgun yüzü ekranda belirdiğinde kocaman gülümsedim
"Güzelim"
"Beklermisin"
kafasını salladığında aylin abla telefonu elimden alıp ekrana yaklaştırdı savaş ise dikkatle bakıyordu
"Hayırlı olsun Alparslan gibi bir aslan parçanız daha olucak"
Savaşın Allah diyr bağırmasının ardından görüntüsü gitmişti kahkalarım arasında göz yaşlarımıda silip uzandığım yerden kalktım aylin ablayla gerekenleri konuşup odadan çıktım arabama yerleştiğim sırada çalan telefonumla savaşın görüntülü aramasını cevapladım
"Güzelim özür dilerim"
"Bir oğlumuz daha oluyor"
gülerek kafa salladı gözlerim dolarken derince bir iç çekip alnını telefona yaklaştırdı bende yaptığını yaptım
"Az kaldı son bir anlaşma güzelim son bir anlaşma sonra kollarımın arasında olucaksınız yine"
"İşine odaklan hayatım ama kapatmam lazım şirkete geçicem"
Görüşürüz faslından sonra kapanan telefonla bende arabamı çalıştırıp şirkete doğru sürmeye başladım bir süre sonra arkamda beliren arabayla kaşlarımı çattım araba dibimden gelirken kaza yapmamak adına sağ tarafa geçtim araba bu sefer beni yan tarafımdan sıkıştırmaya çalışırken hızla babamı aradım
-Söyle kızım
-Baba manyağın biri kaza yaptırmaya çalışıyor
-Nerdesin
- Hastaneden şirkete giden yoldayım
telefon kapanırken bende hızımı düşürdüm araba hala beni sıkıştırırken direksiyon hakimiyetimi kaybetmemek için aşırı bir çaba sarf ediyordum hissettiğim darbeyle öne doğru savrulurken son anda direksiyonu topladım hızımı arttırmak istemiyordum kendimden önce düşünmem gereken bir can taşıyordum dikiz aynasından arkaya baktığımda arabalarının ikilenmesiyle korkuyla yutkundum az ilerimde olan polis kontrol noktasını gördüğümde hızla o noktaya giriş yapıp korkuyla arabadan indim polisler şaşkınca bana bakarken içlerinde gördüğüm Aydınla derin bir nefes aldım aydın savaşın arkadaşıydı
"Simay İyimisin kardeşim"
kafa salladım arkamdaki arabaların şöförleri elleri kelepçeli bir şekilde arabalara alınırken babamlarda gelmişti babam beni kollarının arasına alırken gözleri ilerde ki adamlardaydı Aydın ifade için daha sonra karakola gelmemi söylediğinde onu kafamla onaylamıştım kutay abim beni arabaya bindirirken alnıma huzur veren bir öpücük bırakmış ve sürücü koltuğuna geçmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMALI EVLİLİK
Teen FictionKendini mesleğine adamış hayatındaki zorlukları kenera bırakmış doktor BEREN ATEŞ Karanlığın efendisi yer altının korlulu rüyası adı duyulsa bile düşmanı titreten bir adam ARSLAN YALINOĞLU namı diğer ATEŞ