46.BÖLÜM

7.1K 252 66
                                    

Arkadaş en Aşşağıda yeni kitabın kapağı ve yayinlanacagi saati yazdım haberiniz olaaaa:-D

+55 vote

İyi okumalar...

CANSU'DAN

Barut arslan

Barut arslan

Barut arslan

Beynkm erör vermişti resmen barut mu?...kapıya uzanmış titreyen elimi geri çekerek yavaşca o olmamasını sadece kötü bir isim tesadusufu olmasını dua ederek kafam yere eğik bir şekilde arkaya döndüm.

Yüzüne lanet olsun bakacak gücüm bile yoktu....hala gözlerim yere kenetliyken bana doğru gelen adım sesleriyle  irkilerek gözümden akacak yaşı sildim, beni böyle güçsüz eski aciz cansu olarak görmesini asla istemiyordum.
" Cansu"  diyip benim omzundan tutup sarsan sese kulak verdim.
Cidden ben bu sesi nasıl unutmusta aptal gibi  baştan beri beni oynatmasına izin vermiştim?

Kitlenmis halimden sonunda sıyrılıp ellerini omuzlarimdan indirmek amaçlı sertce gerileyip normal soğuk kanlı bir şekilde ona döndüm"b...barut...bbey" sakinn cansu sakin kekeleme şunun önünde.

" ben...işi kabul edemicem" diyip yüzüne daha fazla bakmaya  dayanamayip bakışlarımi yere indirdim...şuan fark ettimde cidden kabul etmek istemesemde çok özlemişim be...yüzü falan hiç değişmemis sadece sesi çok az kalinlasmis...acaba huylari değişmiş mi?

Aman neyse banane ki, daha o dediğime birşey diyemeden son sözü söylediğimi farz edip odadan çıkacaktımki bileğimden tutup geri çekip kendiyle bir bütün yaparken uzun zaman sonra ilk defa bu kadar dip dibeydik..istemsizce yutkundum ve bu sefer korkmadan cekinmeden bende aynı onun yaptığı gibi gözlerinin en derinine baktim.

"Bu kadarmı?" Dedi barut...benden daha fazlazlasini bekler gibi bir ifade vardı yüzünde ama daha coook beklersin.
Gözlerim ister istmez bir saniyelik bile olsa dudaklarına kayarken geri gözlerine gözlerimi dikerek" ne bekliyordun?" Dedim.

"Cansu bana söyleyecek birşeylerin yokmu?...uzun zaman sonra karsilastik ya hani" dedikten hemen sonra dudaklarıni dudaklarima doğru yaklastirdi.biliyorum konuşsam dudaklarimiz birbirine değecek, bunu düşünerek kafami biraz geriye çektim ve konuşmaya başladım.

"Ne dememi bekliyliyorsun çocuk gibi arkani dönüp benle işçi patron oynu oynadin...Lütfen bırak gideyim, bak senle cidden uğraşamam"  dedim ve yutkunarak benden ayrilmasi için" hem...ben seni artık tamamen unuttum barut...benim gözümde kazikci biri yerine eski bir dost olarak kaldin birakta öyle kalmaya devam etsin"dedim.

Barut bunları dememin hemn ardından kendini benden ayirinca boşlukta gibi hissetmedim değil, onun gözlerine baktığımda hem hayal kırıklığı hemde pişmanlık kirintilari var gibi en azindan ben öyle hissettim.

" Bende seni unuttum....merak etme senden seni özledim gibi bir söz falan söylemeni beklemiyordum...kendini cok büyütme hem ben senin bu günden itibaren patronunum ona göre davran" what?...daha yeni unuttum demesinemi üziliyim yoksa ayrildim işten dememe rağmen bana patronluk taslayan barutami kizayim...iki dakkada birden çok duygu değişimine girmemi sağlayan galiba tek insan.

Kaşlarimı dedilleriyle öfkeyle çatıp işaret parmağımı havada sallayarak" sen benim patronum degilsin an itibariyle bıraktığımı söylemiştim...gidiyorum ben " dememin hemen ardından barut o eski pis ilk günlerdeki siritisini sergileyip ellerini rengarenk olan takım elbisesinin cebine atıp üstüme yürümeye başlayınca bende geri geri gittim.

Duvarın soguklugunu sırtımda hissedince birkaç küfür mirildanip dibime kadar girmiş barutu geri itmeye çalıştım ama nafile..."cekilsene" diye bildiğin kendimde kabul ediyom cirlarken barut yüzünü buruşturup"ilk defa bu kadar cirlayan tarafini görüyorum ne o polat mi öğretti" durduğum sıkışık alanda hayretle ağzımi açıp kollarımı göğsümde birletirerek" sanane acaba" Barut cikciklayip "hey patrona sanane denmez" off senin patronlugunamda varya...

SERSERİ (barca) - TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin