48.BÖLÜM

5.6K 290 89
                                    

Multi : another love

Barut dediklerimden sonra bir iki adım geriledi.
Sanki gözlerinde pişmanlık, kıskanclik, hayal kırıklığı,  kirintilari var gibiydi yada ben öyle anladım.

" C..cansu" barutun tanıdığım zamandan beri belkide ikinci kezki kekelemesiydi.ona koyan neydiki yanlış birsey dememistim...hadi ama sevgilim olmasini dert edemez dimi?...kendisinin de varken.

" neden" ve ikinci bomba bunu derkende gözünden bir damlada olsa yaş akmisti. ben şaşkınca neye neden dediğini düşünür halde akan göz damlasinin yolunu seyrederken barut bir anda sertce etrafında dönüp " izlenecek birşeymi var?....bu günlük paydos, on saniye içinde herkez burdan siktir olup gitmiş olsun...1...2...3..4...be-" derken bir anda etrafimizda bizi izleyen topluluk yok olmuştu.

Barutun ağzından çıkan öksürük sesi boş kafeteryada yankı yaparken urkerek egdigim başımı Kaldırdığım da daha yeniki duygusal bakan adamın bu sefer gözlerine perde inmiş gibi hiç birşey belli olmuyordu.
İki elinide rahatça cebine atarken"sana bir soru sordum"dedi.

Ellerimi göğsümde birleştirip özgüvenli bir şekilde" sanane...ne diye neden diye soruyors-" derken bir anda sertce bileğimden tutmasiyla sesimj kesip sadece inledim...canımı cok yakiyordu" bırak aciyor" dedim bir yandanda elimle  bilegimdeki elini çekmeye çalışırken, öküz nasıl eli varsa çıkmıyordu japon yapıştırıcısiylami tutturdu ne

" Cansu...beni deli etme...neden çıkıyorsun biriyle....polat mi?"derken açıkçası pekte güzel bişey olmaktan cok aşırı derecede ürkütücü gözüküyordu.
Bir anda eli dahada cevao vermediğim için sıklaşırken inleyerek " b...barut acıyor bırak" dedim kısık sesle.

Yavaş yavaş elini gevşetip sonunda bıraktığında rahat bir nefes aldım.
"Evet ..polat" sesim acıyor dedgimden bile nedensizce kısık çıkmıştı. bunu derken geri eski utancim yerini almıştı.
Ben barutun yüzüne bile bakmazken onun bana dik dik baktığını hissediyordum.

Bir kaç etrafimda dönerek cik cik ladıktan sonra tam önümde durup"biliyordum böyle olacağını. ..taa başta o köpeğin senin peşinden gittiğinde anlamistim" diyip yandan bir masa tekmeleyince tekrar irkilirken o sözlerine devam etti" cansu.. daha çok safsin hiç bir bok bildigin yok....ama şunu açıkça galiba söylemem gerek sen benimdin...benim kalacaksın" diyip aniden sertce bileğimden cekistirip yürütmeye başladı.

Bense sakince onu takip ediyordum, tek düşündüğüm neyi bilmediğim di...neyse onuda öğreniriz diye düşünürken bodrum katına inmiştik...aklıma kötü kötü şeyler gelmiyor değil haniii

Titreyecek olan sesimi düzeltip"barut...niye buraya geldik" derken bodrum katinda bir odaya girdik...etrafıma baktığımda tam karsida bu küçük odanin neredeyse tamamini kaplayan büyük üstü bir perdemsi şeyle örtülü tablo ve köşede duran bir masadan ibaretti...sen Zenginsin oğlum kendine gel.. bu nasıl bir bodrum katıdır. dememk için kendimi zorlarken barut bir anda paslanmis kapıyı ortunce ondan uzakta toblodan tarafa geçtim.

Ne diye kapıyı kapatmisti simdi bu?. ..çatık olmasına ragmen urkek bakislarimla kapıya bakıp " niye kapattın...bak haram şeylere bulaşma hiç iyi olmaz.." diyip tam kapidan tarafa kosturuyordumki barut belimden tutup geri çekmesiyle onun önüne tablodan tarafa yine geçince göz devirip " birak gideyim" dedim olabildiğince sakin bir sesle.

Barut iki omuzumdan tutup beni bir süzdükten sonra"cansu...bi sakin ol seni yemicem"  belki yersin barut ne belli?...ha ne belli dimj canım.
Omuzlarimda olan elerini silkip hızla çekilirken " bana dokunm-" derken bir anda hızla sarilinca sözüm kesildi....abi tamda dokunma diyecektim.

Barut ciğerimi sökecek gibi sikiyordu mübarek" cansu sakın bana dokunma deme..yapamam isteme bunu benden" demesi yalvarir gibiydi nedensizce gözlerim dolarken barut hızla geri çekilip bir eliyle tabloyu gösterip" hani yukarda temizlik yaparken insan bir sevdiğinin resmini koyar falan diyordun ya....koydum bak..bu benim sevgilim...sevdiğim"  diyip titreyen sesiyle üstü kapalı taoblonun önüne geçti.

Ne yani bana dilanin yada her kimse işte onun resminimj gösterecekti?...gozlerimden akmaya baslayan damlalara lanet okurken  bir yandanda caresizce barutun diyeceği kelimleri bekliyordum.

"bak cansu....koskoca barut arslanın kalbi bu küçük rutubetli bodurum katında atiyor...sen gittikten bir sene sonra nefes alamaz gibi olduğumda sevdiğim kadinin resmini yüzünün hiç bir hattını unutmamak amaçlı bjr ressama cizdirmiştim" dedi.

Sevdiği kadin diyor yaa.... gözümden akan yaşı silip bağıra bağıra " bana sevgilinimi göstermeye getirdin...ben gidiyorum" diyip tam gideckken perdenjn düşme sesiyle o anki merakla arkama döndüm.

Uzun sarı saçları...elmamsi pembis yanklari ve mavi gözleri....bu...bendim.

Şaşkınca bir iki adim one geçip istemsice tabloda elimk gezdirdim...demek beni cizdirmis..."Cansu sen benim alamadigim nefesimdir beş senedir bu koca şehirde bogulurken senin gelmenle tekrar nefes aldim ben" hayır. ..Hayır cansu bunlar gerçek olmaz....gözümden bu sefer sele dönmüş yaşları hızlı hızlı tekrar aksada silip benim bile beklemedigim bir şekilde nedensizce baruta tokat atıp" hayır. ..hayir bunlar saçmalık"  diyip kapıya doğru kosturdum.

Ki bir problemimiz var lanet kapı kitlenmis.

Cok cok kısa biliyorum ama hemen yayınlamak istedim uykum olduğu için yazabildigim kadarını attim...umarim begenirsiniz:))

SERSERİ (barca) - TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin