zincirleri parçalandı gülden bıçaklarla

433 44 74
                                    

olman gereken yeri bilirsen sorumluluklarının farkında olursun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

olman gereken yeri bilirsen sorumluluklarının farkında olursun. hayatın sana sunduğu imkanları kendine göre şekillendirmek ve çıkarım yapmak yine senin elinde olan bir imkandır. son zamanlarda da bana sunulan hayatımda yaşanan çalkantılar çizgimi bozuyor, beni bocalatıyordu.

ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, bu sefer önüme serilen imkanları sadece kendimi düşünerek değil bir başka nefesin varlığını boynumda hissettirerek şekillendirmeye çalışıyordum.

ondandır ki şu an olmam gereken yerde değil, grinin menekşe kokulu nefeslerinin içindeydim.

haki koltukta uyuya kalmış, dizlerimin arasında küçücük olarak bana sığınmıştı. tüm gece ay ışığının yüzünde dalgalandırdığı güzelliğini izlemiş, yanaklarından öpen güneşle gün doğumunun en eşsiz zamanlarını yakalamıştım. gözüme uyku girmedi, serin havanın etkisiyle üşüyecek korkusuyla gece vakti kwang' ın üzerimize örttüğü battaniyeyi sıkıca ona sarmıştım. saçlarına burnumu sürtmüş, göğsümü tırmalayan ellerinin eklemlerini o bilmem kaçıncı rüyasını görürken çatlak dudaklarımla öpmüştüm.

şimdi ise gitme vakti gelmişti, beni bekleyen sorumluluklarıma dönmem gerekiyordu. bunu ne kadar istemesemde grinin kolları arasından ayrılmam gerekiyordu.

biliyordum ya ayrıldığım anda gece boyu hakimiyetini kuran ım jaebum geri çekilecek ve üç dört adım geriye sardığı hayatında çakısı elinden düşmeyen, yıkıma kaldığı yerden devam edecek olan bir adam olacaktı.

onu uyandırmamaya dikkat ederek koltuğa yatırdım. bacakları uçlardan sarkarken üzerine battaniyeyi örtüp saçlarının arasına son kez bir öpücük bırakarak geri çekildim.

birazdan üşüyerek uyanacağını, küçük şaşkın gözleriyle etrafa bakıp beni bulmaya çalışacağını biliyordum. o ana tanık olursam vazgeçerdim, vazgeçersem kaybederdim.

bir kez daha ardıma bakmadan ayrıldım köprü altından. arka cebimden çakımı çıkarıp parmaklarım arasında çevirmeye başladım.

rehberimde kayıtlı olan üç insandan ikinci olanı arayarak benim için bir motor ayarlamasını istedim. çok geçmeden ortak bir yerde buluşmuş ve hoseok' un getirdiği motora binerek griden daha da uzaklaşmıştım.

bilmeliydi, onu bırakıyordum.

"""""

dört gün on üç saat yirmi altı dakika. menekşelerden uzaklaşmamın ve köprü altına en son uğradığım vaktin üzerinden geçen zaman.

parçalanan duvarlarımın yerini daha sağlamları alırken tek bir şeyin farkına varmıştım. ben kendimin bile yıkımıydım.

her şeyi mahvetmeye yeminliymişim gibi azrail misali çöktüğüm kuşun yeni mekanında bu sefer yalnız değildim. solumda bana eşlik eden hoseok, deri eldivenlerini ince zarif ellerine nazikçe geçirmiş ve şarap bardağını dudaklarına bastırarak gözlerini ondan ayıramayan barmeni kesiyordu.

weakened. jackbum✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin