¥
hayatımın sıradan seyrinde ilerlediği o zamanlarda kitap okumayı severdim. özellikle babamın kütüphanesinden okur, onun asla üzerine kalem değdirmediği kitaplarını fosforlu renklerle çizerdim. ilk başlarda bunu yaptığım için kızmış olsa da vazgeçmemiştim. hoşuma giden kelime veya cümle farketmeksizin işaretlemeye, kenarlarına post-it' ler yapıştırmaya devam ettim.
çocukluğumdan beri bırakmadığım bu alışkanlığım üniversite son sınıf öğrencisiyken babamın çalışma odasında bulduğum bir defterle bambaşka boyut kazanmıştı.
kitaplarında işaretlediğim her bir cümleyi deftere geçirmiş olan babam, altlarına bir de tarihlerini yazmıştı.
şimdi ise onca okuduğum kitap arasındaki karakterlerden birinin içinden geçirdiği sözleri anımsarken bunları da hatırlamıştım.
"bir noktada yara bandını çekip çıkarırsınız ve acıtır ama daha sonra biter ve rahatlarsınız.*"
değişmesi zor olan şeylerin sonunda hakikatten kaçamayacağıyla ilgili bir durum hakkında karakter böyle düşünmüştü.
fakat şu anda bu kelimeler benim için bambaşka anlamlar içeriyordu. yara bandını çıkarmam acının bitmesi yerine yaranın daha genişlemesine vesile olan etkiler yaratıyordu. yara bandımı kendim yapmış, acımı da kendim katlamıştım.
kim joohyun sırtına bastırdığım namlunun ucuyla beraber önümde yalpalayarak orman evinin içine geri dönmüştü. biz dönene kadar hava çoktan kararmış ve yağmur tekrar yağmaya başlamıştı.
ıslak botlarımızla eve girdiğimiz vakit ensesine geçirdiğim silahın kabzasıyla joohyun' u bayılttım. tıpkı gri'ye yaptığı gibi onu tüm uzuvlarından gererek yatağa bağladım.
bu adamı yakalamak için hye jin' i kuşun yuvasına sokmuş, hakkındaki tüm bilgileri toplamaya çalışmıştım. bundan iki üç ay öncesine kadar sürekli kuşun etrafında gezen adamın aniden ortadan kaybolması normal gelmemişti. kuşun her adımından haberi olan, belki de kuş hakkında kuştan daha fazla bilgiye sahip tek kişiydi. bu yüzden benimde kim olduğumu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
weakened. jackbum✔
Fanfictionkalbime sızmak için an kolluyor, karanlığımla sevişmek için can atıyordu. gri, hiç olmadığı kadar bulanık ve tutkuyla harmanlanmıştı.