¥
jaebum-7:
"ım jaebum, yine mi!" babamın bezgin haykırışı kulaklarıma dolduğunda kıkırdamamı bastırmaya çalışayak kanepenin arkasına sindim.
evet yine yapmıştım.
önce küçük tabureyi kitaplığın önüne çekmiş ve boyumun uzanabildiği en üst raftaki kitabı alarak masanın altına geçmiştim. yanımda geçen günki gibi fosforlu kalemlerim yoktu, hepsine babam tarafından bir güzel el konulmuştu. bende annemin masasındaki renkli, ucu yumuşak kalemleri almış ve kaçmıştım.
pişman değildim, okumayı yeni öğrenirken babamın kitapları üzerinde hecelemeler yapmayı seviyordum. üstelik her heceyi faklı renkle çizdiğim zamanda sayfalar güzelleşiyordu, yani babamın hoşuna gitmesede benim gidiyordu işte.
şimdi ise annemin dandik kalemlerinin sürekli uçlarının kırılması yüzünden sayfalara bulaşan boyaların hesabına çekilmemek için saklanıyordum.
nereden bilebilirdim ki o kalemlerin kağıt yerine dudak boyamak için olduğunu... ama kararlıydım, eğer babamın siniri akşama kadar geçerse onunla uyumak için odalarına girecek ve küçük çantanın içindeki pembe kalemi alıp dudaklarıma sürecektim.
o yumuşak kalemler belki dudaklarımın üzerine daha güzel hecelemeler yapabileceğim kelimeler yazardı.
güzel hayallerimin arasına ensemi kavrayan sert bir el sızdığında usulca beni saklandığım yerden çıkarmasına izin verdim. kafamı kaldıramazdım, babam ne kadar yakışıklı olursa olsun kırmızı bir surat zannımca hiçbir insana yakışmıyordu. domates miydik canım biz? neden sinirlenince hemen onun rengini çalıyordu bu yetişkinler anlamıyordum.
sonunda ayaklarımın üzerinde dik durabildiğimde ensemdeki el geri çekilip koltuk altlarımdan kavrayarak beni kaldırdı. ikimizi saklandığım koltuğun üzerine oturturken babam fred çakmaktaş kadar olmasada hafif şişkin olan göbeğinin üzerine oturtmuştu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
weakened. jackbum✔
Fanfictionkalbime sızmak için an kolluyor, karanlığımla sevişmek için can atıyordu. gri, hiç olmadığı kadar bulanık ve tutkuyla harmanlanmıştı.