Çocuk hızla geri çekilip suratını tiksinç bir şekle soktu.
"Saçmalamayı ne zaman kesersin? Sana burda ciddi bir şey soruyorum!"
"Bak.. ben ciddi-" derken biri içeri girip sözümü kesti.
"Mert noldu iyi misin? Niye gelmediniz"
O sıra benimle konuşan çocuğun adını öğrenmiş oldum mert'e dönüp korkulu gözlerle baktım.
İçeri sonradan giren çocuk tiksinerek bana baktı ve beni yerden kaldırdı.
"İğrenç! Yere niye oturdun! Üstün başın sidik kokacak git değiştir üstünü"
Yavaş adımlarla kapıdan çıkarken son bir kez Mert'e baktım.
...Mert başını aşağı eğip ellerini yıkarken çocuk güldü ve omzuna vurdu.
"Hoşlanıyor musun ondan"
"Hayır... bu da nerden çıktı Yasin"
"Bana öyle geldi de, lavaboda yalnız başınıza.. o yerde falan"
"Kapa çeneni!"
"Tamam ya Mert neye kızıyorsun anlamadım sanki gay olduğunu bilmiyoruz"
"O bilmiyor"
"Neden?"
"Yeni tanıştık... ve ondan hoşlanmıyorum! Bunu bir daha söyleme!"..
Kendimi bahçeye attım ve etrafta James'i aradım.
"Neredesin! James! James buraya gel!"
Güvenliklerin bana doğru koştuğunu farkettiğimde ters yöne doğru ilerledim.
"James! Buraya gel! Derhal!"
Kolumdan tutup çekiştirdiklerinde ise daha da bağırdım.
"Senin beni koruman gerekirdi! Neredesin!"...
Tüm o olayların üstünden bir saat geçmişti, odamda yatağın üstünde otururken içeri bir çocuk girdi.
"Rehber seni çağırıyor"...
"Merhaba Rüzgar, nasılsın?" Dedi, suskunca suratına baktım yumruğum dizimin üstündeydi.
"Konuşkan biri değilsin ha?"
"Odama gitmek istiyorum"
"Rüzgar bugün bahçede olanlar hakkında konuşmak istiyorum, neden eski doktorunu bıraktın? O sana iyi gelmiyor muydu?"
"Odama gitmek istiyorum"
"Rüzgar, bana biraz James'den bahset"
"Lütfen.. bırak sadece gideyim"
"O burada mı?"
"Evet... arkanda duruyor"
Rehber arkasına dönüp çevreye baktı, daha sonra yeniden bana baktı.
"Seninle konuşuyor mu?"
"Evet, şuan odama gitmemi istiyor"
"Neden peki?"
"Huzursuz hissediyor"
"James burayı sevmiyor mu?"
"O dışarıda olmak için can atıyor"
"Rüzgar, bunun sebebini biliyor musun?"
"Birini arıyor"
"Seni mi kullanıyor"
Ayağa kalktım ve stresle rehbere bağırdım.
"Hayır! O benim arkadaşım! Biz birbirimize yardım ediyoruz"
"Sakin ol ve otur Rüzgar, seneye onsekiz yaşında olacaksın ve buradan çıkacaksın, o zaman ne olacak?"
"Ben... ben bilmiyorum"
"Senden ricam doktoruna gitmeye devam et tamam mı?"
"Tamam..."
"Çıkabilirsin Rüzgar ne zaman istersen tekrar gel"
"İyi günler..."
Odadan dışarı çıktığımda Mert yanıma geldi.
"İyi misin?"
"Evet Mert odama gitmek istiyorum"
"Ben de geleyim mi?"
"Neden?"
"Desteğe ihtiyacın olabilir"
O sıra yanımızdan onbeş yaşlarında bir grup genç geçti, gülerek dalga geçiyorlardı.
Mert'in kızardığını görünce ona sordum.
"Sorun ne?"
"Hiç bir şey... bana James'den bahset"
"Bana dik dik bakarken onun hakkında konuşmak zor oluyor"
"Ne demek bu?"
"Tam karşımda geri geri yürüyüp bize bakıyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçmak İstemiyorum
Mystery / Thriller-İKHAR- Nepenthe serisinin ikinci kitabı. Şizofreni hastası bir çocuğun hikayesi