SYLWİA /33\

208 47 65
                                    

James içeri girdiğinde Maske de kendini göstermişti. İçimden yavaşça çıkışı canımı acıtıyordu.

James kızgın görünüyordu bu yüzden Dolunay'ı uzak tutmaya çalıştım ve onu arkama aldım. James, Maske'ye bakıyordu. Sorun neydi ki?

Maske ciddilik ile James'e yaklaştı,

"İntikam kör bir başlangıçtır."

"Maske! Neden yaptın?"

"Buna mecburdum."

James Maske'nin üstüne atlayıp gözlerinin rengini beyazlaştırdı ve bağırmaya başladı,

"Taşıdığım öfkeden dolayı sana teşekkür ederim."

Gözlerime inanamıyordum neden James ve Maske kavga ediyordu? 

James bana bakıp çıkmamı söyledi,

"James neler oluyor!"

O ise beni dinlemiyordu Maske'yi boğup konuşmaya devam ediyordu,

"Beni eskiden köşeye koyardın, böylece gözlerimdeki korkuyu görebilirdin. Sonra saçlarımı beyazlaştırır ve ben çığlık atıp ağlayana kadar kalırdın. "

Sözü bittiğinde onu boynundan tutup havaya kaldırdı,

"Tebrikler Maske, her zaman zihnimde bir odaya sahip olacaksın."

Maske ise gülüyordu,

"Tüm bu sorunların sebebi neydi James? Onu senden aldım diye mi?"

James dişlerini sıktı ve boynunu daha da sıktı, fakat unutmamalıyız ki ikisi de yaşamıyor ölemezler. Maske o an buhar gibi oldu ve gözden kayboldu.

James dizlerinin üstüne düştüğünde Dolunay'a döndüm,

"Rüzgar... James'e yardım edelim."

Yerde duran James'e yaklaşıp yere eğildik,

"Neler oluyor James?"

"Gerçekleri öğrendim."

Dolunay saçlarını geri atıp şaşkınca James'e baktı,

"Peki gerçekler ne?"

Fakat o cevap vermiyordu, başını bile kaldırmıyordu.

"James kalk, buradan gidelim seni rahatsız ediyor."

Dediğimde ise başı eğik, kısık sesle konuşmaya başladı.

"Burası kötü bir durumda olduğumda ve içimdekileri dökmeye ihtiyaç duyduğumda geldiğim yer... Ve görmek istemediğim 'M' harfleri ile doldurduğum. İki yumruğumla duvarlarda delikler açtım, ellerim kanayana kadar. İçimdeki tüm bu öfkenin üstesinden nasıl geldiğime bir göz atabilirsin."

 Şaşkınca Dolunay'a döndüğümde tüm pencereler açıldı ve yakınlarda sanki hortum var gibi her şey havadaydı. 

Etraftaki küçük eşyalar da kontrolsüzce uçuyordu Dolunay'ın başına sarılıp zarar görmemesini sağlamaya çalıştım, gözlerimi açtığımda yanımızda James yoktu, dolabın yanındaydı. James konuşmaya devam etti,

"Fiziksel olarak istismar edildim, artık bu oda, içinde olmak istemediğim bir oda. Keşke bir kibrit alıp bütün bu odayı yerden yere yakabilseydim. Nitekim şu anda bu oda için yangın olduğumu düşünüyorum... Dolayısıyla, şimdi bu hatıra bir şekilde önemsizleşmeyecek."

Dolabın yanındaki James'e yaklaştım, 

"Anlamsız konuşuyorsun... Ne dediğini anlayamıyorum. Buna bir son verebilirsin."

Kaçmak İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin