Rüzgar ve Dolunay kafeye geri döndüklerinde onları ufak bir sürpriz bekliyordu, Mert.
Gelişlerini göre Mert hızla ayağa kalkıp Rüzgar'a baktı,
"İyisin! Ama nasıl?"
Rüzgar kaşlarını kaldırıp Su'ya baktı,
"Onun burada ne işi var?"
Mert şaşkın bir ifade ile gülüp daha da yaklaştı,
"Ne... Ne diyorsun Rüzgar... Beni özlemedin mi?"
"Hayır. Yetimhaneye geri dön."
Uzun bir bakışma ve sessizlikten sonra Rüzgar mutfağa girdi, şaşkına dönmüş Mert'in gözü seğiriyor ve bacakları titriyordu. Su yanına gidip elini onun omzuna koydu.
"Bugün çıktı, yorgundur."
"Evet... Ama... Bana hiç böyle davranmamıştı... Onda... Onda bir değişiklik var."
Dolunay kaşları çatık bir halde düşünürken Mert'in 'Değişiklik' kelimesi onda merak uyandırmıştı. Rüzgar hiç kimseye zarar vermemesine rağmen bugün yaşça büyük bir adamı dövmüştü.
"Ben bir gideyim de bakayım."
Dolunay sessizce kapıya yaklaşıp içeriye girdiğinde Mert asık suratını Su'ya çevirdi,
"O ikisinin arasında bir şey mi var?"
"Birbirlerine değer veriyorlar."
Mert başını eğip ayaklarını oynattı,
"Benim de değer verdiğim biri var."
"Wow öyle mi! Kimmiş o şanslı kız?"
Mert şaşkınca Su'ya bakıp utanç ile sırıttı.
...
Rüzgar, Dolunay'ın girdiğini fark etmemişti ellerini yüzüne koyup kendi kendine fısıldıyordu,
"Çık, çık, çık, çık, çık, çık."
Dolunay eğilerek masanın arkasına geçti ve onu seyretti.
Rüzgar biri ile konuşuyordu ama kiminle?
Eline bir bıçak alıp karnına doğru götürdüğünde Dolunay bağırarak yanına koştu ve eline vurup bıçağın düşmesini sağladı.
Rüzgar şaşkınca yere düşen bıçağa baktı ardından ciddileşip sordu,
"Neler oluyor?"
"Ne demek ne oluyor! Ne yapıyorsun sen!"
Rüzgar masada duran kabağı göstererek yerdeki bıçağı aldı,
"Kabağı kesecektim."
"Ne... Ne saçmalıyorsun! Ne kabağı? Her şeyi gördüm beni aptal yerine koyma!"
"Neyi kast ettiğini anlamıyorum?"
"Neyin var senin Rüzgar?"
"Asıl senin neyin var?"
Ardından Rüzgar bıçağı masaya koyup kapıyı çarparak mutfaktan çıktı.
Dolunay giden Rüzgar'ın ardından bakarken bir yandan da sorunu anlamaya çalışıyordu, kabağa dönüp inceledi. Tek bir kesik bile yoktu.
"Konunun kabak olmadığını biliyorum... Bir saniye... fısıldarken Rüzgar'ın gözünde çizgiler mi vardı?"
İçeriye Su girip Dolunay'ı yanına çağırdı.
"Rüzgar istifa etti."
"NE!"
Müdür cebindeki peçeteyi çıkartıp yüzünü sildi,
"Dolunay bugün fazla mesai yapman mümkün mü?"
"Evet... Ama neden istifa etti!"
"Ben de bilmiyorum... Yanıma gelip işlerinin çokluğunu ve oyalanacak zamanı olmadığını söyledi."
"İş mi...Nereye gittiğini söyledi mi?"
"Hayır."
"Nerede kalacak peki? Nerede para kazanacak? Nasıl para kazanacak?"
"Bilmiyorum... Sen merak etme ona bu kafedeki herkes değer veriyor, onu takip etmesi için birini yolldım."
Dolunay kapıya doğru yaklaşıp yola baktı,
"Onda bir farklılık var..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçmak İstemiyorum
Mystery / Thriller-İKHAR- Nepenthe serisinin ikinci kitabı. Şizofreni hastası bir çocuğun hikayesi