FİNAL /34\

404 57 126
                                    

Merhaba ben Bilal kaya, günün haberi son zamanlarda da çok sık duyduğunuz konu, İkhar.

On sekiz yaşında Rüzgar ve Dolunay, otuz yaşında Damla adında üç kişi, İkhar şüphesi adı altında gözaltına alındı. 

Yıllar öncesinde ismi çok tanınan rahmetli zengin iş adamının evinde kaos içinde bulunan bu üçlü, mahalle ağzına göre içeride paranormal işler yapıyorlardı, izninizle mahallenin teyzesini dinliyoruz,

"Evet gördükleriniz nelerdi?"

"Vallaha yavrum çığlık sesi ile hepimiz sokağa döküldük zaten, rahmetlinin evinden geliyordu pencere de açıktı eşyalar uçuyordu gördük yani."

"Sizce bunların eskiden James adında Fransa kaçkını katil ile alakası var mı? Sizce bu kişiler onların örgütünden mi?"

"Yavrum bu James'i gördüm ben, daha küçüktüm o zamanlar bu evde yaşardı, bu çocuk var ya, onun adını haykırıyordu. Kesin onlarla alakalı. Durdurun oğlum bunları çok tehlikeliler bunlar, hastalık bu resmen! İdam edilsinler."

Evet, beyler bayanlar... Şu anlık gelişmeler bu kadar. Kısa süre sonra görüşmek üzere.

...

Gözlerimi tam olarak açamıyordum, ellerim zincirlerle yatağa bağlı, tam önümde yüzü maskeli adamlar vardı.

Neredeyim ben? Ne oldu ki bana? Başımı yana çevirdiğimde çırılçıplak Dolunay'ı gördüm.

O an hatırlıyordum bize neler olduğunu.

Sylwia'nın cesedi üstüme düştükten sonra içeride polis baskını olmuştu, bizi İkhar şüphesi ile tutuklamaya çalışmışlardı, şimdi tüm o deneyleri bize mi yapıyorlardı? Başımı öne çevirip kendi bedenime baktım. Ben de çıplaktım her yerim morarmış bazı yerlerimde ise dikiş izleri vardı, beni kesmişler miydi?

Bir yerlere baktıkça daha da çok şey hatırlıyordum, Dolunay'ı coplarla dövüp düşürmeye çalışıyorlardı, çığlıklarımı hatırlıyorum. 

Ellerim iki adam tarafından tutulurken ona ulaşmaya çalışıyordum, ulaşamıyordum. Ağlıyordum. 

Çırpınarak zincirlerden kurtulmaya çalıştım ama faydası yoktu. 

"Bırakın onu!"

"Rüzgar AZBOY, sen bir İkhar'sın öyle değil mi?"

"Saçmalıklarınız ile uğraşmayacağım!"

"Topluma zarar verdiniz, ikiniz de."

"O hiç bir şey yapmadı! Ben hiç bir şey yapmadım!"

"Bir adam öldürdün, haneye tecavüz ettiniz, daha sayayım mı?"

"Lütfen bırakın onu... O benim yüzümden burada."

Topuklu ayakkabı sesini duyduğumda gözümde resimler canlandı, bu ses çok tanıdıktı, başımı o yöne çevirdim. Gördüğüm kişi Su abla idi. Doktor ile konuşmaya başladılar.

"Hoş geldiniz Su hanım."

"Çalışmalar nasıl gidiyor?"

"Tam da dediğiniz gibi o ikisini konakta bulduk, her zaman ki gibi sizin sayenizde iki tanesini daha yakaladık."

"Anlaşmayı unutma, hafızalarını sileceksin."

Acı içinde ona baktım,

"Sana güvenmiştim..."

"Üzgünüm Rüzgar, bunu yapmak zorundayım."

İlk defa bana Rüzgar demişti, ciddi olduğu belliydi, peki ya Dolunay uyanık olsaydı? Tüm bunları ben değil de o görseydi? Ne kadar kırılırdı haddi hesabı olmazdı, Su yeniden doktora döndü,

"Tüm bu acılarını unutmalarını istediğimi biliyorsun, tek bir anıya bile yer yok. Daha sonra onları eğitip o çok tehlikeli savaş alanlarına gönderebilirsiniz. Yeter ki duygusal açıdan bir şey hatırlamasınlar."

"Anlaşmamızı biliyorum Su hanım, hafızaları silindikten sonra onları askeriyeye vereceğim, Toplum Dışına İtilmişler Örgütü onlara çok iyi bakacaktır... Siz de işinizi yapmaya devam edeceksiniz unutmayın."

"Şüpheniz olmasın." 

"Odada biri daha vardı."

"Biliyorum üç kişi, iki erkek bir kız."

"Hayır, iki kız bir erkek."

"Nasıl olur? Doktor kayıtlarda bir hata olmalı."

"Hayır isimler Rüzgar, Dolunay ve Damla."

"Damla mı? O da kim?"

"Onu serbest bıraktık, Rüzgar'ın çocukluğundan beri psikolokluğunu yapan biriymiş." 

"Öyle ise Buğra nerede..."

"Buğra mı?"

"Evet, Rüzgar'ı yönlendirmesi için onu da göndermiştim... Ekmiş olmalı."

"Merak etmeyin Su hanım, en kısa zamanda onu da bulacağız."

Su hızlı adımlar ile ilerlerken arkasından bağırdım,

"Ne yaparsan yap seni unutmayacağım!"

Yanıma bir hemşire gelip maskesini çıkarttı, o sırıtışı görebiliyordum.

"İyi uykular"

İğnesini koluma yaklaştırırken Dolunay'a döndüm. Tüm yaşadıklarımı unutmak istemiyordum, onu unutmak istemiyordum. 

Kaçmak İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin