Çıkış /9\

549 91 355
                                    

Aradan yaklaşık 8 ay geçti, bugün on sekizinci doğum günüm ve iki saat sonra buradan çıkacağım. Size o zamandan bu zamana kadar gelişen olayları kısaca anlatayım.

İlk olarak tüm o mektupları James Sylwia adında sevgilisine yazmıştı, hiç şüphesiz o evde kalan benim arkadaşım James idi.

James tüm o mektupları gördükten sonra kriz geçirdi ve benimle daha da çok konuşmaya başladı sekiz ay boyunca bana buradan kaçmam için tüm planlarını anlattı fakat ben sorunsuz bir şekilde çıkmak istiyordum.

Doktoruma daha sık bir şekilde gidiyordum ayda iki kere konuşuyorduk artık nasıl olur bilemiyorum.

Artık James'in benden ne istediğini kesin bir şekilde biliyordum. İlk ve son aşkını bulmamı.

...

Kapıdan çıkarken koşan ayak sesi duyup arkamı döndüm bu Mert idi boynuma sarılıp ağlamaya başladı.

"Ben de seni özleyeceğim Mert"

"Lütfen Rüzgar lütfen 3 yıl sonra beni o evin önünde bekle"

"Senin için orada olacağım"

...
Yetimhaneden çıkan gençler eğer ünüversite kazanamaz ise bir işte çalışmaları gerekir.
Yeni açılmış bir kafede işe başladım oraya doğru ilerlerken yolda bana bakan bir kız gördüm, çok dikkatli bakıyordu ve bu beni rahatsız etmişti.
Bakışları can alıcıydı sanki beni tanıyor ve yanıma gelecekmiş gibi, aramızdan araba geçince kız ortadan kaybolmuştu.
Yoluma devam edip kafeye girdim.
Orta yaşlarda bir adam beni gördüğünde yanıma geldi.

"Sen Rüzgar olmalısın"

"Evet, merhaba"

"Hoşgeldin, merkezdeki yetimhaneden geliyorsun değil mi"

Başımı eğip gözlerimi başka yerlere yönelttim.

"Evet"

"O zaman Dolunay'ı tanırsın"

"Ah... Hayır pek sosyal biri değildim"

"Öyle mi o da seninle aynı yerden geliyor fakat o senden 2 ay önce geldi, işte bak orada. Hey Dolunay! Buraya gel de Rüzgar ile tanış"

Başımı o yöne çevirip kıza baktım, o yolda gördüğüm kızdı bana bakıp bu yöne doğru geldi yüzü asıktı soğuk bir tip olduğu belli oluyordu.

"Bu Rüzgar artık burada bizimle çalışacak, onu tanıyor muydun?"

Kıza yeniden döndüm patrona evet şeklinde kafa salladı ve bana baktı, bu beni korkutmuştu. Acaba o sorunları yaşarken mi beni görmüştü, bunu patrona anlatırsa beni kovabilirdi.

Gülümsedim ve elimi uzattım.

"Merhaba Dolunay, seni daha önce görmemiştim tanıştığıma memnun oldum"

Elimi tutup imalı bir şekilde bana baktı, o bakış beni daha da korkutmuştu artık burada çalışmak istemiyordum.

"Merhaba, ben seni daha önceden görmüştüm ama sorun değil"

Dedi ve gülümsedi, bu gülümsemenin iyi niyetli mi yoksa kötü niyetli mi olduğunu anlamamıştım. Patron gülümseyip Dolunay'a baktı.

"Ona işi öğretirsin değil mi? Buraya daha fazla alışması için yardıma ihtiyacı var"

Dolunay gülümsemesini bozmadan patrona baktı ve gözlerini kıstı.

"Tabii öğretirim, beni takip et Rüzgar"

Korkak bir şekilde onu mutfağa kadar takip ettim. İçeri girdiğimizde suratını asıp bana paspası uzattı.

"Temizlemeyi biliyorsun değil mi?"

Kaçmak İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin