Bölüm 19. Şükür

3.3K 220 169
                                    

Bana bir alkış, bir kalp yok mu? Ard arda bölümler atan bu yazarınıza küçük bir beğeni de mi yok?

Son bölümler de baya üzüldük, küçük bir mola olsun Dünyamızın yüzü gülsün azıcık dedim. Uzun mu uzun bir bölümle gecenize misafir olmaya geldim.

Keyifli okumalar.

...

Bu gece daha ne kadar şaşırabilirsin diye sorsalar cevabını veremezdim. Yağmurun altında sarıldığım, öptüğüm adamın varlığına kendimi anca inandırmışken şimdi karşımda duran bu iki kişiye şok olmuş bir halde bakıyordum.

"Anne, baba!"

"Ne yapıyorsunuz bu yağmurda."

"Biz mi?" düşünmeye çalışıyordum. Babamlar ne zamandır oradaydı ve ne kadarını görmüşlerdi. Ben ne diyecektim. Burada ne işleri vardı.

"Yok, başkası kızım. Yürüyün içeri hasta olacaksınız." Diyen annemin sesiyle kendime geliyorum. Yan gözle Evren'e bakınca put gibi durduğunu görerek gülmemi zar zor tutuyorum. Sırası mı Dünya, ciddi ol!

Otelin lobisine girdiğimiz an, ne kadar üşüdüğümün farkına varıyorum. Bizimkilerin ne işi var burada? Yanımda Evren'in olmasıyla daha da çok geriliyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum.

"Sizin ne işiniz var burada baba."

"Asıl siz ne yapıyorsunuz bu yağmurda?"

"Merhaba Nejat amca nasılsınız? Kusura bakmayın biraz tuhaf karşılaştık." Babamın elini öpen ardından anneme sarılan Evren ise bu gece daha şaşıramam diye düşünen beynime oyun oynuyordu.

"Sağ ol evladım. Sen de mi buradaydın? Dünya ile konuştuğumuzda hiç bahsetmedi."

Babamın konuşmasına bakarsak, bizi sarılırken görmemişti. Şükürler olsun. Şoku üzerimden yavaş yavaş atarken karşımda onları görmenin mutluluğundaydım.

"Ya kızınıza sarılmak yok mu?" ikisi de beni kocaman kucakladıklarında, gözlerim yine dolmaya başlamıştı. Zaten hassas olan duygularım annemin kokusuyla beni daha da çok duygusallaştırmıştı.

"Çok özlemişim sizi."

"Benim güzel kızım bizde seni çok özledik. Ama zayıfladın mı sen, hasta gibisin ne bu halin."

Âşık oldum ve aşk acısı çekiyorum anne. Kızın âşık oldu. Şükürler olsun.

"İyim, bir şeyim yok. Siz nasılsınız?"

"İyiyiz bizde. Annen bahsetti Hakan'dan bizde sizi yalnız bırakmayalım dedik. Olur mu öyle bir başınıza."

"Çok sevindim. Kocaman sevindim hem de. İyi ki geldiniz. Hakan şok olacak sizi görünce."

"Ayıp mı olur çocuğa bilemedik ama." Diyen babamın ince düşüncesi karşından yine dolmaya başlayan gözlerimi kırpıştırmak zorunda kalmıştım. Ne güzel bir ailem vardı benim. Sırf Hakan kimsesiz hissetmesin diye İzmir'den kalkıp gelecek kadar düşüncelilerdi. Bense karşılarında birlikte kaldığım adamla kırk takla atıyordum. Allahım sen affet.

"Hayır, o da çok sevinir."

"E siz ne yapıyorsunuz gecenin bir saati burada."

Düşün düşün Dünya. Hadi sen bulursun bir şeyler. Evren yanımda sessizce öksürürken, onunda ne diyeceğini düşünmeye çalıştığını anlamıştım.

"Evren de tanıyor Hakan'ı, ben tanıştırmıştım. İşte geleceğimizi öğrenince o da sizin gibi sürpriz yapmış."

Babamın çatılan kaşları hala düzelmeyince, gelecek soruya şimdiden hazırlanmaya çalışıyordum.

SEÇİM SENİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin