Bölüm 25. Evlilik

4.8K 256 104
                                    


Herkese merhaba.. : )

Sizlere bölümle gelmenin mutluluğu içinde, bölümü ekliyor, güzel yorumlarınızı bekliyorum.

Artık biraz hızlanalım istiyorum, benim yazım tarzım bir tiyatro gibi, sizin gözünüzde canlanmasını istiyorum ama böyle giderse bu kurgu bitmeyecek : ) siz ne düşünüyorsunuz?

Keyifli okumalar...

...

İnsanın ani çıkışları, düşünmeden konuştuğu sözleri, bilmeden yaptığı davranışları ve kalbine söz geçiremediği durumlar vardır. Elimizde bir terazi olsa belki de sonuçları tartıp, ağır basan tarafı uygulamaya koyabilirdik ama insanoğlu işte, duygularıyla yönlendirilen bir beden. Evren'i kimsenin tanımadığı kadar çok iyi tanıyordum ben. Kendimden emindim. Onun acılarını, sevinçlerini, hayal kırıklıklarını herkesten çok iyi biliyordum. Ben daha onu tanımadan, onun yazdığı kitapları okurken bile onu tanıyor hissiyle okurdum. Şimdi düşününce fark ediyorum ki, o benim için hep yanı başımda olan, hep içimde hissettiğim duygularımın yansımasıydı. Belki de cesaretim bundan dolayıdır, bilmiyorum. Ya da elimde bir terazim olmadığı içindir...

Onu kaybedecek olmanın korkusu, canımı çok yakmıştı. Her nefes alışımda da yakıyordu. Hissediyordum. Şu an yanımdaysa, çok düşünmenin anlamsız olacağını hissediyordum. Yanımda. İstiyorum. Ve artık çok düşünmeyeceğim. Harekete geçeceğim. Neden olmasın ki...

"Dünya ne dedin sen?"

"Evlen benimle Evren."

Ayağa kalkıyor, denize doğru yürüyor. Bir cevap bekleyen ruhum, put gibi bekliyor. Onu biliyorum, tabi ki bu duruma sıcak bakmayacak ama ne fark eder ki, hissettim ve sordum işte.

"Eve gidelim artık hadi." Ayakta karşımda elleri cebinde konuşuyor. Sorumun cevabı çıkmıyor dudaklarından.

"Evren evlen benimle."

Bu sefer gülmeye başlıyor. Kendi ekseninde bir tur dönüyor, kafasını göğe doğru kaldırıp, derin bir nefes alıyor.

"Güzelim Allah aşkına yapma. Sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Hem de çok farkındayım."

"O zaman sen yoruldun, stres oldun ondan böyle konuşuyorsun."

"Yo gayet de aklım başımda benim."

Kollarımdan tutup ayağa kaldırıyor beni. Sanki beni sarsıp, kendime getirmek ister gibi bakıyor. Belki bir yönden haklı olabilir. Ama artık içimde ki, o çılgın, tutku dolu kadını tutamıyorum. Tutmak istemiyorum ya da. Herneyse işte.

"Yapma güzelim." Ellerinin arasında, gözlerinin içine bakıyorum. Kararlılığımı görsün istiyorum.

"Ne yapıyorum Evren. Evlenme teklifi reddedilen benim, şu anda sen haksızsın."

"Şaka yapıyorsun değil mi?"

"Şaka yapıyor gibi bir halim mi var?"

"Yok işte, beni de korkutan bu ya zaten."

Öyle şaşkın, öyle tatlı gözüküyor ki, gülmeden duramıyorum.

"Korkunun ecele faydası yok demişler sevgilim."

"Hadi yürü yürü, çok konuşma." Beni ters çevirip omuzlarımdan iterek yürütmesine engel olmuyorum. Yüzümü görmediği için, rahatça gülebiliyorum. Onun o şaşkın, ne yapacağını bilemez haline bayılıyorum. Her gün her saat, onda keşfettiğim yeni bir mimik ile ona tekrar âşık oluyorum.

SEÇİM SENİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin