Bölüm 5. İyi ki...

4.1K 331 98
                                    




Herkese Hayırlı Ramazanlar.

Sizi beklettim biliyorum, ama çok yoğundum. Kısa da olsa yazdığım kadarını hemen paylaşıyorum. Çok yakın zaman da bir bölüm daha dersem beni sever misiniz.:)

Ben sizi seviyorum.:)

Keyifli okumalar.:)

...

"Dünya."

Birisi ismimi sesleniyordu. Duyuyordum ama tepki veremiyordum. Ses dağları, okyanusları aşıyor bana zar zor yetişiyordu sanki. Ve ben tutsak gibi sadece altımda uzanan adamın gözlerin de nefes almakla meşguldüm. Kalbimin atışını çok net duyuyor ama Evren'in ismimi söyleyişine odaklanamıyordum. Sonra ne mi oldu? Gözlerim gözlerinden kurtulup dudaklarına takılıyor ki, o an anlıyorum.

"Dünya?" diyerek sorar gözlerle bakıyor bana. Koltuğun üstünde yarım halde uzanmış ve üstünde dünyadan kopmuş bir adet Dünya.

"Şey ben affedesin." Diyebilmeyi başararak kalkmaya çalışırken bu sefer de belimde ki o elleri hissediyorum. Belimi öyle sıkı tutuyor ki heyecanlanıyorum arkadaşlar. Az önce ki şaşkınlığım halt etmiş. Adamın bütün bedenini daha iyi hissetmeye başlıyor, kendi kalp atışımı duymayı bırakın, onunda kalp atışları benimkiyle senkronize bir şekilde atmaya başlıyor sanki. Anlatırken uzun bir zaman dilimi gibi gelse de bütün bunlar saniyeler içinde oluyor.

Kendine gel Dünya. Daha ilk günden yaptığın hareketlere bak!

"Bıraksana Evren!"

"Kuralları ilk günden bozmaya mı karar verdin?" diyor yüzünde keyifli sırıtmasıyla.

"Ne saçmalıyorsun be adam. Bırak kalkacağım."

"Bırakmam."

Neden bu halde olduğumuzun anca farkına varıyorum. Akıl mı bıraktı bu adam bende.

"Defterimi var."

"Vermem."

Zor da olsa kalkıyorum üstünden ama defterimi hala bırakmıyor, ben bırakır mıyım, tabi ki hayır. Sanki ondan uzaklaştığım için keyfi kaçmış gibi kaşlarını çatıyor.

"Bıraksana Evren."

Şimdi yan yana oturmuş, yüzlerimize bakıyoruz. Ama hala defterim ellerimiz arasında.

"Ne yazıyor bu defterde."

"Özel. Bırak işte."

"Belki de okudum çoktan."

"Okudun mu!" aman allahım çok utanıyorum.

"Okumamam mı gerekiyor?"

"Okumadın o zaman."

"Nereden bileceksin. Belki okudum."

"Of Evren laf yarışı yapma ver işte."

"Üstüme atlayan sen, suçlu olan ben."

"Defterimi izinsiz alanda sen onu ne yapacağız."

"Ben nereden bileyim senin kalbinden kopup gelenleri bu küçük deftere yazacağını."

Okumuş! Sakin olmam lazım. Belki de okumamıştır. Hem bu adama yazdıklarım gelişsin diye gelmedim mi ben.

"Yine de izinsiz almaman lazım!"

"Ha saklı duyguların yazıyor yani bu defterde?"

"Ha okumadın yani?"

Cevabı ne mi oluyor? Otuz iki diş gülüyor dostlarım. Zaten ilk günden taşikardi olmuşum, şu adamın bana yaptığına bakın.

SEÇİM SENİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin